İyi üleşimler

Geçtiğimiz günlerde merdivenlere yığılıp kalan Başbakan'a, olup bitenleri sadece hayretle seyreden milliyetçi MHP'ye teslim ettiğimiz ve onların da anahtar teslimi IMF'nin yed-i eminine teslim ettiği Türkiye'nin ekonomik manzarasını biz anlattık ama kimseye inandıramadık. Belki daha inandırıcı olur diye içerden birisinin ağzından aktaralım.

Düne kadar Kemal Derviş'e destanlar yazan TÜSİAD'ın eski Genel Sekreteri Güngör Uras bakın gelinen noktayı nasıl itiraf ediyor: "Sayın vatandaşlarım. Yavaş yavaş az buçuk İngilizce öğrenmeye ve bavullarınızı hazırlamaya başlayınız. Yol göründü. Yakında sıra bize geliyor. Dünya pazarında Filipinlerin, Bulgarların, Moldovalıların bıraktığı işleri yapmak bize düşecek. Cidde Havaalanının helalarını ayda 150 dolar karşılığı temizlemeye bizim bankacılarımız, avukatlarımız, doktorlarımız, bizim halkımız talip olacak. Buna mecbur olacak. IMF'nin talimatları, Kemal Derviş'in gayreti, Ecevit, Bahçeli, Yılmaz'ın desteği ve de kraldan fazla kralcı Ankara bürokratlarının işbirliği ile Türkiye ekonomisi çöküyor. Türkiye'de Türklere yapacak iş kalmıyor. IMF'nin talimatı doğrultusunda T.C. Devleti kanun zoru ile üretimi yasaklıyor. Buğday üretmek tu kaka... Şekerpancarı üretmek tu kaka... Fındık, çay, tütün üretmek tu kaka... Hayvancılık yapmak yasak. Sanayi dersen zaten ölmüş... İyi de biz ne yiyeceğiz, ne içeceğiz, ne yapacağız abicim? Bundan sonra her şeyi ithal etmek zorundayız. Çünkü IMF'nin talimatı doğrultusunda çıkarılan Kemal Derviş kanunları üretimi yasaklıyor. Üreticiyi cezalandırıyor".

Yanlış okumadınız. Bu satırlar iktisat doçenti ve son tahlilde IMF'ci bir ekonomist olan Güngör Uras'a ait. Güngör Uras, TÜSİAD'ın ilk genel sekreteri. İçme suyunda Fransızlarla, gıdada İsviçrelilerle, sigarada ve elyafta Amerikalılarla, lastikte ve otomobilde Japonlarla, bankacılıkta Fransızlarla ve Almanlarla işbirliği yapan bir holdingimizde üst düzey yönetici olarak görev yapıyor. Yani yabancıların bizi nasıl sömürdüklerini bizden çok daha iyi bilecek bir noktada. İçerden biri yani... Tüm bu nedenlerle onun kaygılarını ciddiye almak, acil olarak bir şeyler yapmak gerekiyor.

Ama kendisi gibi Türkiye'nin dünya platformunda yığılıp kalmasına neden olan Başbakan'a göre endişeye mahal yok. Çünkü, "IMF ve Dünya Bankası'nın hükümetimizden, Türkiye'den bütün beklentileri eksiksiz olarak ve zamanında karşılanmıştır. Bu arada G-7'lerin (ABD, Kanada, Japonya, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya ) de bütün beklentileri karşılanmıştır."

Peki ama milletin beklentileri karşılanmış mıdır? Onu da sömürge altına alınmış ülkenin yöneticisi edası ile bu temennalar çeken zata koltuk değneği olup zaman zaman iktidar merdiveninde yığılmasının önleyen pek muhterem Devletlu milliyetçilerimize soralım.

Ve dahi bilumum küreselleşmeci, IMF'ci, ABD'ci yeni oluşumcu, üleşimci yeni yetme politikacılarımıza soralım. Sizler dahi Ecevit gibi G-7'leri mi milleti mi memnun edeceksiniz Atlantik ötesine kırıtarak yürüyüşünüze bakılırsa sizin de millete faydanız olmayacak gibi... Öyleyse üleşimler size....