'İstişare etmeyen pişman olur'
Allah'ın Sevgili (s.a.v.) buyurdu ki: "Ya Ali, dört şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur. Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük ölümdür"
05.11.2018 00:00:00





Resûlullah (s.a.v.), Hz. Ali Efendimize buyurdu ki:
"Ya Ali, şu üç haslet amellerin en başında gelir: Kendi menfaatin bile söz konusu olduğu yerde halka karşı insaflı davranman, mü'min kardeşinle eşitlik gözetmen ve Allah'ı her halükârda hatırlaman.
Ya Ali, üç kimse Allah'ın misafiridir: Mü'min kardeşini Allah rızası için ziyaret eden kimse; böyle birisi Allah'ın ziyaretçisidir. Ziyaretçisini ağırlamak ve istediğini ona vermek, Allah'a düşen bir haktır. Namaz kıldıktan sonra, daha sonraki namaz vaktine dek takibât (zikir, dua, Kur'an okumak vb.) ile meşgul olan kimse; böyle birisi Allah'ın misafiridir ve misafirini ağırlamak Allah'a düşen bir haktır. Bir de hacca ve umreye giden bir kimse; onlar da Allah'a doğru giden kimselerdir ve kendisine gelen kimseyi ağırlamak Allah'a düşen bir haktır.
Ya Ali, üç şeyin hem dünyada hem de âhirette mükâfatı vardır: Hac, fakirliği giderir; sadaka, belaları defeder ve sıla-i rahim (akrabalara iyilikte bulunmak) ömrü uzatır.
Ya Ali, kimde şu üç şey olmazsa hiçbir ameli doğrulmaz: Kendisini Allah Azze ve Celle'ye karşı günah işlemekten alıkoyacak takva; akılsızın cahilliğini önleyecek ilim (bir nakle göre de hilm) ve halkla iyi geçinebilmesini sağlayacak akıl.
Ya Ali, üç kimse kıyamet günü Arş'ın gölgesi altındadır: Kendisi için sevdiği şeyi, kardeşi için de seven; bir işle karşılaştığında, Allah'ın o işi sevip sevmediğini bilmeyinceye kadar, o iş için herhangi bir girişimde bulunmayan ve kendi nefsinde de bulunan ve henüz ıslah etmediği bir kusurla kardeşini ayıplamayan. Kendisini ıslah etmeye kalkışan bir insan ise, ıslah ettiği her kusurunun ardından bir diğeriyle karşılaşır ve bu, insanı kendisiyle meşgul etmeye yeter. (Artık başkalarının ayıplarıyla uğraşmaktan geri kalır).
Ya Ali, üç şey iyi olmanın yollarındandır: Cömert olmak, güzel konuşmak ve eziyetlere karşı sabırlı olmak.
Ya Ali, Tevrat'ta dört şeyin, dört şeyi beraberinde taşıdığı yazılıdır: Dünyaya haris olan, Allah'a öfkelenir. Duçar olduğu bir musibetten yakınan, gerçekte Allah'tan yakınmaktadır. Zenginin karşısında (zenginliği için) tevazu eden kimsenin, dininin üçte ikisi yok olur. Bu ümmetten cehenneme giden kimse, Allah'ın ayetleriyle alay edip, onlarla oynayan kimselerdendir.
Ya Ali, dört şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur. Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük ölümdür."
"Maksat dinar ve dirhem (mal) yoksulluğu mu?" denilince, "Hayır, maksat din yoksulu olmaktır" buyurdu.
Ya Ali, kıyamet günü üç gözden başka bütün gözler ağlar: Allah yolunda geceleri uykusuz kalan göz, Allah'ın haram kıldığı şeylere bakmayan göz ve Allah korkusundan ağlayan göz.
Ya Ali, Allah'tan başkasının haberdar olmadığı günahlarına ağladığı halde, Allah'ın nazar ettiği yüze ne mutlu!"
"Ya Ali, şu üç haslet amellerin en başında gelir: Kendi menfaatin bile söz konusu olduğu yerde halka karşı insaflı davranman, mü'min kardeşinle eşitlik gözetmen ve Allah'ı her halükârda hatırlaman.
Ya Ali, üç kimse Allah'ın misafiridir: Mü'min kardeşini Allah rızası için ziyaret eden kimse; böyle birisi Allah'ın ziyaretçisidir. Ziyaretçisini ağırlamak ve istediğini ona vermek, Allah'a düşen bir haktır. Namaz kıldıktan sonra, daha sonraki namaz vaktine dek takibât (zikir, dua, Kur'an okumak vb.) ile meşgul olan kimse; böyle birisi Allah'ın misafiridir ve misafirini ağırlamak Allah'a düşen bir haktır. Bir de hacca ve umreye giden bir kimse; onlar da Allah'a doğru giden kimselerdir ve kendisine gelen kimseyi ağırlamak Allah'a düşen bir haktır.
Ya Ali, üç şeyin hem dünyada hem de âhirette mükâfatı vardır: Hac, fakirliği giderir; sadaka, belaları defeder ve sıla-i rahim (akrabalara iyilikte bulunmak) ömrü uzatır.
Ya Ali, kimde şu üç şey olmazsa hiçbir ameli doğrulmaz: Kendisini Allah Azze ve Celle'ye karşı günah işlemekten alıkoyacak takva; akılsızın cahilliğini önleyecek ilim (bir nakle göre de hilm) ve halkla iyi geçinebilmesini sağlayacak akıl.
Ya Ali, üç kimse kıyamet günü Arş'ın gölgesi altındadır: Kendisi için sevdiği şeyi, kardeşi için de seven; bir işle karşılaştığında, Allah'ın o işi sevip sevmediğini bilmeyinceye kadar, o iş için herhangi bir girişimde bulunmayan ve kendi nefsinde de bulunan ve henüz ıslah etmediği bir kusurla kardeşini ayıplamayan. Kendisini ıslah etmeye kalkışan bir insan ise, ıslah ettiği her kusurunun ardından bir diğeriyle karşılaşır ve bu, insanı kendisiyle meşgul etmeye yeter. (Artık başkalarının ayıplarıyla uğraşmaktan geri kalır).
Ya Ali, üç şey iyi olmanın yollarındandır: Cömert olmak, güzel konuşmak ve eziyetlere karşı sabırlı olmak.
Ya Ali, Tevrat'ta dört şeyin, dört şeyi beraberinde taşıdığı yazılıdır: Dünyaya haris olan, Allah'a öfkelenir. Duçar olduğu bir musibetten yakınan, gerçekte Allah'tan yakınmaktadır. Zenginin karşısında (zenginliği için) tevazu eden kimsenin, dininin üçte ikisi yok olur. Bu ümmetten cehenneme giden kimse, Allah'ın ayetleriyle alay edip, onlarla oynayan kimselerdendir.
Ya Ali, dört şey, dört şeyi beraberinde getirir: Saltanata erişen diktatör olur. İstişare etmeyen pişman olur. Davrandığın gibi sana davranılır. Yoksulluk en büyük ölümdür."
"Maksat dinar ve dirhem (mal) yoksulluğu mu?" denilince, "Hayır, maksat din yoksulu olmaktır" buyurdu.
Ya Ali, kıyamet günü üç gözden başka bütün gözler ağlar: Allah yolunda geceleri uykusuz kalan göz, Allah'ın haram kıldığı şeylere bakmayan göz ve Allah korkusundan ağlayan göz.
Ya Ali, Allah'tan başkasının haberdar olmadığı günahlarına ağladığı halde, Allah'ın nazar ettiği yüze ne mutlu!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.