Milli gelirde son 23 çeyrektir yaşandığı iddia edilen kesintisiz büyüme(!) sürecine karşın, işsiz sayısının azalmak bir yana artması, mevcut büyüme modelinin ve hesaplamalarının yanlışlığını göstermektedir.
Türkiye'nin sıcak para getirenler için spekülatif kazanç ve ithalat cennetine dönüştüğü anılan dönemde, yüksek reel faiz verilerek uyarılan kısa vadeli sermaye girişleriyle dövizin ucuzlaması enflasyonu düşürürken, aynı zamanda ithalat talebini kamçılayarak dış dünyanın üretim ve istihdam artışını besledi. Sıcak para girişleriyle kurlarda yaşanan düşüş, dolar cinsinden milli gelir tutarını kağıt üzerinde aşırı büyüttü. 2001 yılında 145.7 milyar dolar olan GSMH'ın, Eylül 2007 itibariyle son bir yılda 456.1 milyar dolar olduğu hesaplandı. İthalat patlamasına dayalı yüksek oranlı ancak istihdam yaratmayan bir büyüme yaşanan bu süreçte Eylül 2007 sonu itibariyle Türkiye'nin cari işlemler açığı 34.4 milyar dolar, dış ticaret açığı da 58.3 milyar dolarla rekor kırdı. Resmi rakamlar gerçek işsizliği yansıtmıyorTÜİK, geçtiğimiz günlerde işsizlik oranını yüzde 9.3 olarak açıklamıştı. Fakat TÜİK'in, işsiz sayısına dahil etmediği mevsimlik işçiler ve son üç ayda düzensiz işlerde kısa süreli çalıştığı için 'eksik istihdamda' sayılanları dikkate almayıp, sadece 'iş başı yapmaya hazır' ancak umudunu yitirdiği için ya da diğer nedenlerle iş aramayanlar dahil edildiğinde bile geniş tanımlı işsiz sayısının resmi rakamlardan çok daha yüksek olduğu belirlendi. İşsiz olduğu halde, 'iş aramadığı' gerekçesiyle, 'iş gücüne dahil olmayan nüfus' içinde gösterilen 'umutsuzlar'ın sayısının 2001 sonundan bu yana 681 bin artarak 1 milyon 741 bine ulaştığı dikkati çekti. Bu kişiler de dahil edildiğinde geniş tanımlı işsiz sayısının anılan dönemde 1 milyon 119 bin artarak 4 milyon 146 bine ulaştığı hesaplandı. İş başı yapmaya hazır olduğu halde, umudunu yitirerek veya diğer nedenlerle iş aramayan kişilerin hem resmi işsiz sayısına hem de iş gücüne dahil edilmesi yoluyla yapılan hesaplamada, 2001 sonunda yüzde 12.3 olan işsizlik oranının, bu yılın Eylül sonu itibariyle yüzde 15.1'e kadar çıktığı belirlendi. Yılın sadece birkaç ayında çalışan mevsimlik işçiler ve ailelerinin yanında ücretsiz olarak yardımcı olan ve istihdam içinde 4 milyonu aşkın bir çoğunluğu oluşturan "ücretsiz aile işçilerini" de işsizlik rakamlarına dahil etiğimizde işsiz sayısı 10 milyonu buluyor.
Türkiye'nin sıcak para getirenler için spekülatif kazanç ve ithalat cennetine dönüştüğü anılan dönemde, yüksek reel faiz verilerek uyarılan kısa vadeli sermaye girişleriyle dövizin ucuzlaması enflasyonu düşürürken, aynı zamanda ithalat talebini kamçılayarak dış dünyanın üretim ve istihdam artışını besledi. Sıcak para girişleriyle kurlarda yaşanan düşüş, dolar cinsinden milli gelir tutarını kağıt üzerinde aşırı büyüttü. 2001 yılında 145.7 milyar dolar olan GSMH'ın, Eylül 2007 itibariyle son bir yılda 456.1 milyar dolar olduğu hesaplandı. İthalat patlamasına dayalı yüksek oranlı ancak istihdam yaratmayan bir büyüme yaşanan bu süreçte Eylül 2007 sonu itibariyle Türkiye'nin cari işlemler açığı 34.4 milyar dolar, dış ticaret açığı da 58.3 milyar dolarla rekor kırdı. Resmi rakamlar gerçek işsizliği yansıtmıyorTÜİK, geçtiğimiz günlerde işsizlik oranını yüzde 9.3 olarak açıklamıştı. Fakat TÜİK'in, işsiz sayısına dahil etmediği mevsimlik işçiler ve son üç ayda düzensiz işlerde kısa süreli çalıştığı için 'eksik istihdamda' sayılanları dikkate almayıp, sadece 'iş başı yapmaya hazır' ancak umudunu yitirdiği için ya da diğer nedenlerle iş aramayanlar dahil edildiğinde bile geniş tanımlı işsiz sayısının resmi rakamlardan çok daha yüksek olduğu belirlendi. İşsiz olduğu halde, 'iş aramadığı' gerekçesiyle, 'iş gücüne dahil olmayan nüfus' içinde gösterilen 'umutsuzlar'ın sayısının 2001 sonundan bu yana 681 bin artarak 1 milyon 741 bine ulaştığı dikkati çekti. Bu kişiler de dahil edildiğinde geniş tanımlı işsiz sayısının anılan dönemde 1 milyon 119 bin artarak 4 milyon 146 bine ulaştığı hesaplandı. İş başı yapmaya hazır olduğu halde, umudunu yitirerek veya diğer nedenlerle iş aramayan kişilerin hem resmi işsiz sayısına hem de iş gücüne dahil edilmesi yoluyla yapılan hesaplamada, 2001 sonunda yüzde 12.3 olan işsizlik oranının, bu yılın Eylül sonu itibariyle yüzde 15.1'e kadar çıktığı belirlendi. Yılın sadece birkaç ayında çalışan mevsimlik işçiler ve ailelerinin yanında ücretsiz olarak yardımcı olan ve istihdam içinde 4 milyonu aşkın bir çoğunluğu oluşturan "ücretsiz aile işçilerini" de işsizlik rakamlarına dahil etiğimizde işsiz sayısı 10 milyonu buluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.