İstanbul'daki binaların 3'te 1'i yıkılmalı
İstanbul Kartal’da bir binanın çökmesi ile dikkatler bir kez daha bina güvenliğine çevrildi. Uzmanlara göre, İstanbul’daki 2 milyon binanın en az üçte biri riskli sınıfta ve yıkılması gerekiyor. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna'ya göre; 'İstanbul'da kentsel dönüşüm yok, rantsal dönüşüm var'
22.02.2019 00:00:00





İstanbul'da büyük bir deprem olacağı hususunda bir tartışma yok. Ancak tartışma yapıların nasıl daha güvenilir hale getirileceği ile ilgili.
17 Ağustos 1999 Depremi'nin ardından bu konuda önemli adımlar atıldı. Yasalar çıkarıldı. Ancak 'İstanbul depreme hazır mı' sorusuna kimse 'evet' diyemiyor. Zira depreme hazırlık çalışmaları mantıksızca yapılıyor.
Mesela İstanbul'da en riskli bölgelerin başında Zeytinburnu geldiği halde yapıların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılanması buradan değil, Bostancı'dan başladı. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, 2011'deki Van Depremi'nin ardından mevcut iktidarın kentsel dönüşümü hayata geçirdiğini hatırlatarak, "Sağlıklı kentler lde etmek için sağlıklı yapılar yapmak gerekir. Ancak meslek odası olarak ülkemizdeki gibi yapılan bir kentsel dönüşüme karşı çıktık. 'Rantsal dönüşüm var' dedik" şeklinde konuştu. Suna şöyle konuştu: "Dönüşüm parsel bazında ya da bina bazında olmamalı. Ada bazında yapılmalı ve insan odaklı olmalı. Yeni yaşam alanları, yeşil alanlar oluşturulmalı. Alt yapılar iyileştirilmeden o bölgede nüfus yüzde 40 oranında artırılıyor. Kent daha da yaşanmaz bir hale geliyor. Bundan vazgeçilmeli."
Her 3 binadan 1'i tehlikeli
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Mehmet Özhaseki'nin imar affı çıkmadan önce yaptığı bir açıklamada Türkiye genelinde 20 milyon yapı olduğunu bunların da yüzde 50'sinin risk taşıdığını belirttiğini ifade eden Nusret Suna, "Bu bilgiler ışığında İstanbul'daki yapı stokunun şu anda 2 milyon olduğu tahmin ediliyor. Kesin bir envanter yok. Türkiye genelinden bir orantılama yaparsak da İstanbul'daki yapıların da yüzde 50'si kaçak, ruhsatsız, iskânsız binalar. Bunları tamamı yıkılacak diye bir şart yok. Ancak yaklaşık 700 bini derhal yıkılması gereken yapılar" diyor. Yani her üçten binadan birinin acilen yıkılması gerekiyor" dedi.
İstanbul'da çadır kuracak alan kalmadı
1999 Depremi'nden sonra tespit edilen önemli bilgilerden biri de yeni bir deprem olması durumunda halkın toplanacağı alanlarla ilgiliydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu verilerine göre 470 deprem toplanma alanı tespit edildi.
Ancak zaman içinde bu alanlar azaldı. Bu alanların sayısı 77'ye düştü. Zira çoğunun üzerinde şu an bir AVM inşa edilmiş durumda. Olası bir deprem durumunda insanların çadır kurabilecekleri bir alan daha megakentte kalmamış durumda.
HABER MERKEZİ
17 Ağustos 1999 Depremi'nin ardından bu konuda önemli adımlar atıldı. Yasalar çıkarıldı. Ancak 'İstanbul depreme hazır mı' sorusuna kimse 'evet' diyemiyor. Zira depreme hazırlık çalışmaları mantıksızca yapılıyor.
Mesela İstanbul'da en riskli bölgelerin başında Zeytinburnu geldiği halde yapıların güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden yapılanması buradan değil, Bostancı'dan başladı. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, 2011'deki Van Depremi'nin ardından mevcut iktidarın kentsel dönüşümü hayata geçirdiğini hatırlatarak, "Sağlıklı kentler lde etmek için sağlıklı yapılar yapmak gerekir. Ancak meslek odası olarak ülkemizdeki gibi yapılan bir kentsel dönüşüme karşı çıktık. 'Rantsal dönüşüm var' dedik" şeklinde konuştu. Suna şöyle konuştu: "Dönüşüm parsel bazında ya da bina bazında olmamalı. Ada bazında yapılmalı ve insan odaklı olmalı. Yeni yaşam alanları, yeşil alanlar oluşturulmalı. Alt yapılar iyileştirilmeden o bölgede nüfus yüzde 40 oranında artırılıyor. Kent daha da yaşanmaz bir hale geliyor. Bundan vazgeçilmeli."
Her 3 binadan 1'i tehlikeli
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Mehmet Özhaseki'nin imar affı çıkmadan önce yaptığı bir açıklamada Türkiye genelinde 20 milyon yapı olduğunu bunların da yüzde 50'sinin risk taşıdığını belirttiğini ifade eden Nusret Suna, "Bu bilgiler ışığında İstanbul'daki yapı stokunun şu anda 2 milyon olduğu tahmin ediliyor. Kesin bir envanter yok. Türkiye genelinden bir orantılama yaparsak da İstanbul'daki yapıların da yüzde 50'si kaçak, ruhsatsız, iskânsız binalar. Bunları tamamı yıkılacak diye bir şart yok. Ancak yaklaşık 700 bini derhal yıkılması gereken yapılar" diyor. Yani her üçten binadan birinin acilen yıkılması gerekiyor" dedi.
İstanbul'da çadır kuracak alan kalmadı
1999 Depremi'nden sonra tespit edilen önemli bilgilerden biri de yeni bir deprem olması durumunda halkın toplanacağı alanlarla ilgiliydi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu verilerine göre 470 deprem toplanma alanı tespit edildi.
Ancak zaman içinde bu alanlar azaldı. Bu alanların sayısı 77'ye düştü. Zira çoğunun üzerinde şu an bir AVM inşa edilmiş durumda. Olası bir deprem durumunda insanların çadır kurabilecekleri bir alan daha megakentte kalmamış durumda.
HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.