İsrail gazı

 
ABD ve NATO gazına geldik uçaklarını düşürerek

Rusya'dan gelen doğalgazı tehlikeye attık.

Sonra baktık pabuç pahalı, "valla siz olduğunuzu 

bilseydik vurmazdık, çok üzgünüz" falan dedik 

ama nafile!

Bir yandan "Rusya gazı keserse ne olacak" diye 

hayıflanırken biryandan da erkekliğe leke 

sürdürmemek için "keserse kessin, gerekirse 

tezek yakarız" diye atarlandık.

* * *

Rusya ile kriz tırmanırken reisimiz durduk yere 

İran'a salladı, kriz bir iken oldu iki.

Rusya'dan % 55, İran'dan % 18.

Bu iki ülke Türkiye'nin doğalgaz ihtiyacının 

toplam yüzde 73'ünü karşılıyor.

Ruslardan korkarken ilk hamle İran'dan geldi.

İran "Ağır kış şartları nedeniyle iç tüketimim 

arttı" diyerek günlük 30 milyon metreküplük gaz 

akışını yarı yarıya azalttı.

Bir de kardeş Azerbaycan var tabi.

Onlardan da kullandığımız gazın % 13'ünü 

alıyoruz. AKP'nin Ermeni sevdası yüzünden 

onlarla da bir barışık bir küs vaziyetindeyiz.

Bir darbe de Bakü'den gelirse kimse şaşırmasın!

* * *

Peki, biz ne yapacağız?

AKP'nin bulduğu ilk çözüm tezek oldu malum.

Böylece Yeni Türkiye'nin ilk büyük atılımı "tezek" 

oldu.

İthal saman yiyen ithal inekler tezek üretecek ve 

bizler de soba deliği olmayan evlerde tezek 

tüttüreceğiz.

* * *

Peki, tezek de bulamaz isek ne yapacağız?

Onun da çaresi var; çare İsrail!

İsrail Başbakanı Benyamin Netenyahu Türkiye'ye 

doğalgaz satmak için Ankara ile görüşmeler 

yaptıklarını açıkladı.

Mavi Marmara, Gazze falan hak getire, bizimkiler 

rotayı İsrail'e kırdı!

Peki, İsrail Türkiye'ye satacak gazı nereden 

buldu?

Cevap; Doğu Akdeniz'den!

Yani Türkiye'nin ve KKTC'nin de hak sahibi olduğu 

uluslararası sulardan çıkardıkları doğalgazı bize 

satacaklar.

Bir başka ifade ile bizim gazımızı bize satacaklar!

* * *

Doğu Akdeniz'deki sondaj krizini (Eylül-2011) 

hatırlarsınız!

AKP hükümetinin şanlı dik duruş (!) 

örneklerinden biri olan krizi şu şekilde 

hatırlatmak isterim;

1- Rumlar Eylül 2011'de Doğu Akdeniz'de sondaj 

yapacaklarını açıkladı.

2- Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız'dan 

"Rumlar bu riski alamaz" açıklaması geldi.

3- ABD'nin Noble Energy Şirketi Rumlar adına 

sondaj yapmak üzere bölgeye ulaştı.

4- Dönemin Rum Dışişleri Bakanı Markulli: 

"Türkiye'nin Amerikan şirketinin sondaj 

noktasına ulaşmasına tepki göstermemesi, 

Ankara'nın son haftalardaki aslanlıklarının içi boş 

olduğunun bir göstergesidir" dedi.

5- Tam da bu ortamda dönemin Başbakanı 

Erdoğan, Newyork'ta ABD Başkanı Obama ile 

görüştü. Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın 

toplantısında konuşan Erdoğan, "Rumların sondaj 

çalışmasını engelleme niyetimiz yok" dedi.

6- Türkiye, Piri Reis sismik araştırma gemisini 

bölgeye gönderdi. Bu adım vatandaşa "Türkiye 

de bölgede sondaja başladı" şeklinde aktarıldı.

7- ABD Dışişlerinden Ankara'ya "Olayın içinde bir 

Amerikan şirketi de var" uyarısı geldi.

8- Avrupa Birliği'nden de "AB sadece Kıbrıs 

Cumhuriyeti'ni tanıyor. Türkiye gerginlik yerine 

diyalogdan daha fazla kazanır" ikazı yapıldı.

9- Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Piri 

Reis'in yaptığı sondaj çalışması değil, sismik 

arama çalışmasıdır" dedi.

* * *

Ve bu gelişmelerden 3 yıl sonra;

Eylül 2011'de "Sondaja cesaret edemezler" diyen 

Enerji Bakanı Yıldız bu sefer Doğu Akdeniz'de 

çıkarılan gaz için "İsrail gazı" ifadesini kullandı.

Bakan Yıldız, "İsrail gazı önemli bir konu. 

Akdeniz'de Güney Kıbrıs yerel yönetimlerinin, 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve bölgedeki 

istikrarının sağlanması açısından enerjinin olumlu 

manada ciddi bir katalizör göreceğine inanıyoruz. 

Özel şirketlerle İsrailli firmaların görüşmeleri 

devam ediyor" diye konuştu.

* * *

Ve son nokta!..

Rum, İsrail ve ABD ortaklığıyla çıkarılan doğalgaz 

ve petrol Türkiye'ye satılacak dahası Türkiye 

üzerinden Avrupa'ya pazarlanacak!

Ne diyorlardı; "Türkiye Rusya'nın tehditlerine 

boyun eğecek ülke değildir!"

Adamlar haklı; nasıl olsa İsrail gazı var!

Saygılar!..