İsrail, sembolik önem taşıyan ancak yaptırım gücü bulunmayan bu kararı uygulamayacağını ve inşaata devam edileceğiniaçıkladı. İsrail'e, Batı Şeria'yı tecrit amacıyla inşa etmekte olduğu duvarla ilgili uluslararası darbe, BM'den geldi. Uluslararası Adalet Divanı'nın ardından BM Genel Kurulu da, İsrail'ın bu duvarı yıkması gerektiği yönündeki bir kararı ezici çoğunlukla kabul etti.
İsrail'in duvarın yıkılmasını öngören Uluslararası Adalet Divanı kararına uymasını isteyen tasarıya, aralarında ABD, İsrail ve Avustralya'nın da bulunduğu 6 ülke hayır derken, 10 ülke oylamaya katılmadı. Filistin tarafından sunulan tasarıda çeşitli değişiklikler yapan AB ülkeleriyse tasarıya evet derken, Türkiye'de kararı destekledi.
İsrail'ın BM'deki daimi temsilcisi Dan Gillerman ise, ülkesinin karara uymayacağını ve duvarın inşaatının süreceğini bildirdi. Gillerman, "Tanrı'ya şükürler olsun ki, İsrail ve Musevı halkının kaderi, bu salonda kararlaştırılmıyor" dedi. İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un danışmanı Raanan Gissin de, güvenlik duvarının inşasına devam edileceğini söyledi. Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararlarının yaptırımı bulunmuyor, ancak Genel Kurul kararları yüksek bir sembolik önem taşıyor. ABD tarafı da, "dengesiz" olarak nitelendirdiği kararın, İsrail ve Filistin devletlerinin barış içinde yaşayacağı Ortadoğu hedefine zarar verebileceğini savundu. Filistinli temsilci Nasır El Kıdva ise, "tarihi bir gelişme" olarak değerlendirdiği kararı övdü. İsrail 600 kilometre uzunluğunda olması planlanan duvarı intihar bombacılarının engellenmesi için yapıldığını savunurken, Filistinliler duvarı İsrail'in topraklarına el koyma çabası olarak görüyor.
9 Temmuz tarihinde Lahey'de toplanan Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in inşa ettiği güvenlik duvarının yasadışı olduğunu karar vererek, yıkılması yönünde görüş belirtmişti.
İsrail'in duvarın yıkılmasını öngören Uluslararası Adalet Divanı kararına uymasını isteyen tasarıya, aralarında ABD, İsrail ve Avustralya'nın da bulunduğu 6 ülke hayır derken, 10 ülke oylamaya katılmadı. Filistin tarafından sunulan tasarıda çeşitli değişiklikler yapan AB ülkeleriyse tasarıya evet derken, Türkiye'de kararı destekledi.
İsrail'ın BM'deki daimi temsilcisi Dan Gillerman ise, ülkesinin karara uymayacağını ve duvarın inşaatının süreceğini bildirdi. Gillerman, "Tanrı'ya şükürler olsun ki, İsrail ve Musevı halkının kaderi, bu salonda kararlaştırılmıyor" dedi. İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un danışmanı Raanan Gissin de, güvenlik duvarının inşasına devam edileceğini söyledi. Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararlarının yaptırımı bulunmuyor, ancak Genel Kurul kararları yüksek bir sembolik önem taşıyor. ABD tarafı da, "dengesiz" olarak nitelendirdiği kararın, İsrail ve Filistin devletlerinin barış içinde yaşayacağı Ortadoğu hedefine zarar verebileceğini savundu. Filistinli temsilci Nasır El Kıdva ise, "tarihi bir gelişme" olarak değerlendirdiği kararı övdü. İsrail 600 kilometre uzunluğunda olması planlanan duvarı intihar bombacılarının engellenmesi için yapıldığını savunurken, Filistinliler duvarı İsrail'in topraklarına el koyma çabası olarak görüyor.
9 Temmuz tarihinde Lahey'de toplanan Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in inşa ettiği güvenlik duvarının yasadışı olduğunu karar vererek, yıkılması yönünde görüş belirtmişti.