Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, "Veda Hutbesinde İnsan Hakları" eserinde, İslam'da kadının hakları hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Zulüm karşısında
iltica hakkı:
Müslümanlar İslâm'ın ilk yıllarında en ağır meşakkat ve zulümlerle karşılaşmışlardı. Bunun üzerine iki kafile halinde ilk hicreti gerçekleştirip, Habeşistan'a gitmeye başladılar. Kafilede 10 erkek ve 5 kadın sahabe vardı. Resûlullah'ın kızı Hz. Rukiyye, Ebu Huzeyfe'nin hanımı Sehle, Hz. Ümmü Seleme, Amir b. Rebia'nın hanımı Leyla bu muhacir kadınlardan bir kaçıydı. Daha sonra yapılan Medine'ye hicret yolculuğunda da pek çok kadın bulunduğunu görmekteyiz.
Bağımsız mahkemelerde hak ve hukuku
savunma hakkı:
Kadınlar çok çeşitli meselelerini ve problemlerini bizzat Allah'ın Resûlü'ne iletiyorlar ve hatta O'nun huzurunda eşlerinden bile şikâyetçi olabiliyorlardı.
Eğitim hakkı:
İslâm'da ilim öğrenmek ve öğretmek konusuna büyük önem verilmiştir. Eğitim görmek meselesi, denilebilir ki, bir haktan çok bir vazife, bir sorumluluk durumundadır. Allah Resulü sahabesini hep ilme teşvik etmiştir. Nitekim pek çok sahabi, ilim aşkını yitirmemişler, hep öğrenip yaşamanın azmini ortaya koymuşlardır.
Kabisa b. El Muharik şöyle anlatıyor:
Peygamber Efendimize gittim. Bana, "Niye geldin?" diye sordu. Ya Resûlallah! Yaşım bir hayli ilerleyip kemiklerim artık incelmiştir. Sana Cenab-ı Hakk'ın yararlı kıldığı birtakım şeyleri bana öğretmen için geldim" dedim. Peygamber, "Sen hangi taşın hangi ağacın ve hangi toprak parçasının yanından geçmiş isen, sana Allah'tan mağfiret dilemiştir" buyurdu. (El-Kenz, c.8, s. 296).
Gerek Asr-ı Saadet'te ve gerekse daha sonraki dört halife devrinde, ilim öğrenme ve öğretme konusunda kadınların çok aktif bir rol üstlendiklerini görüyoruz. Peygamberimizin amcası Hz. Abbas'ın hanımı olan Ümmü'l-Fadl devrinin ilim sahibi kadınlarındandı. Hz. Abbas'ın Müslüman oluşunda, zeki ve bilgili bir kadın olan Ümmü'l Fadl'ın büyük etkisi olmuştur.
Resûl-i Ekrem kadınların okuma yazma öğrenmelerini ister ve buna teşvik buyururlardı. Okuma yazma bilen zeki ve tecrübeli bir kadın olan Şifa Hatun'dan, kendi eşi Hafsa'ya yazı yazmayı öğretmesini istemiştir. (H. El Benna El Mer'etül Müslime, s.13).
Medineli kadınlar Resûlullah'ın huzuruna varmış ve "Erkekler her zaman yanınıza gelip ilim öğreniyor, bilmediklerine vakıf oluyorlar. Biz ise onlardan fırsat bulamıyoruz. Bize özel bir gün ayırın da gelip sizi dinleyelim ve bilmediklerimizi öğrenelim" demişlerdi. Resûlullah da onlara bir gün tahsis etmişti. O gün kadınlara vaaz eder, emir verirdi. Hz. Aişe şöyle der: "Ensar kadınları ne iyi kadınlardır. Sıkılganlıkları dinlerini öğrenmelerine mani olmamıştır." (Buhari, ilim, s.50)." (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020