Çağımızda artık Ortadoğu'yu da etkilemeye başlamış olan ekonomik ve kültürel dinamikleri anlamak için, İran mükemmel bir laboratuvar gibi...Konu, İran'da 17 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için reformist adayın "Anayasayı Koruyucular Konseyi" tarafından veto edilmesiyle yeniden gündeme geldi.Bütün Ortadoğu için geçerli olan sorun şudur: "Atanmışlar" mı, "seçilmişler" mi son sözü söyleyecek?İran'da "atanmışlar", teokratik rejimin kurumlarıdır: Dinî liderlik, ordu, yargı, "Anayasayı Koruyucular Konseyi" gibi...Bunlar meclisin üstünde yetkilere sahip. Seçimlerde adayları veto ediyorlar! Teokratik rejim, bu mekanizmaları kullanarak, "toplumsal değişme"nin seçimler yoluyla siyasete yansımasını engellemek istiyor.Bugünkü reformist Cumhurbaşkanı Hatemi'nin reformlarını bunlar engelledi. 2004 meclis seçimlerinde reformist adayları veto ederek muhafazakârları iktidara getirenler de bunlardı! Şimdi de reformist cumhurbaşkanı adayını veto ettiler!CUMHURBAŞKANI seçimlerinde elbette binlerce aday olmazdı. Sorun, reformist "İslami Katılım Cephesi"nin adayı Mustafa Muin'in veto edilmesinden kaynaklanıyor. Hatemi'den sonra reform dinamiğine liderlik edebilecek isim oydu.Konsey'in icazet verdiği adaylar ise şunlar:Haşimi Rafsancani: Muhafazakâr pragmatik... 1989-97 döneminin (eski) cumhurbaşkanı. Seçimleri kazanması kesin gibi... Ekonomide liberal ama sosyal ve siyasi konularda tutucu.Bâkır Kalibaf: Eski polis şefi...Ali Lâricani: Devlet Radyo Televizyon Kurumu Başkanı, dinî lider Hamaney'in danışmanı.Mahmud Ahmedinecad: Reformistlerin veto edildiği seçimlerde Tahran Belediye Başkanlığı'nı kazanmıştı, muhafazakâr...Muhsin Rızai: Eski Devrim Muhafızları Ordusu komutanı.Mehdi Kerrubi: Reformistlerin çoğunlukta olduğu eski meclisin başkanı idi, reformisttir ama etkili bir politikacı olmadığı için, muhafazakârlar açısından 'zararsız' bir rakip!Bu isimler "rejim"in ne tür şahsiyetlere güvendiğini resmediyor.REFORMİST aday veto edilince, liberal eğilimli "İslami Katılımcılar Cephesi" seçimlere boykot çağrısı yaptı. Kararlarında ısrarlı olurlar mı, olmazlar mı belli değil, ama şu kesin: Seçimlere katılım çok düşük olacak!Reformist Cumhurbaşkanı Hatemi, yüzde 90 oranlı katılımların olduğu seçimlerde yüzde 78 oy alıyordu halbuki!Sonra 2004 parlamento seçimlerinde aynı "Konsey", reformcu adayları büyük çapta veto etti ve... 2004 seçimlerinde katılma oranı yüzde 50'ye indi! Reform dinamizminin en güçlü olduğu, üniversite ve ticaret şehri Tahran'da katılım oranı yüzde 28'di!IRNA'nın anketine göre, İran'da 30 üniversitenin öğrencileri arasında seçimlerde oy vermeyi düşünenlerin oranı yüzde 47, Rafsancani'ye oy verecek olanların oranı yüzde 20 imiş!Reformist Hatemi ise üniversiteden yüzde 82 oy alıyordu!Veto ve hızla daralan katılım! Rejimin meşruiyeti üzerine tartışmalar bile çıkabilir!Cumhurbaşkanlığı seçimlerini muhafazakâr-pragmatik Rafsancani kazanacak; istikrar için şimdilik hayırlısı da bu. Ama şu var: Rafsancani piyasa ekonomisini ve dışa açılmayı geliştirdikçe, İran'da demokrasi talebi daha da güçlenecek.Ekonomi, şehirleşme, dışa açılma gibi çağımızın toplumsal değişme dinamikleri, İran gibi, bütün Arap rejimlerini de demokratikleşmeye zorluyor.Taha Akyol / Milliyet
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.