İnsanlığı çok zor günler bekliyor
Birleşmiş Milletler, 2050'lerde dünya nüfusunun 10 milyara çıkacağı tahmininde bulundu. Artan nüfusun çevre, gıda, su ve sağlık alanında birçok zorluğu beraberinde getireceği belirtiliyor
10.07.2021 14:00:00





Dünya nüfusunun 5 milyara ulaştığı 11 Temmuz 1987'den beri 11 Temmuz günü, her yıl BM Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından "Dünya Nüfus Günü" olarak kutlanıyor ve nüfus konusunda belirlenen temalara ilişkin farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor. BM Kalkınma Programı (UNDP), UNFPA ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dünyada geçen yıl yeni tip koronavirüs (Covid-19) kırılgan grupların sağlığını tehdit ederken toplumsal cinsiyet eşitsizliği daha da derinleşti. UNFPA'ya göre salgın, sağlık sisteminin yetersiz olduğu ülkelerde üreme sağlığı ve aile planlamasına erişimi de zorlaştırdı. Bu durum eğitimli sağlık personeli olmadan gerçekleşen doğum oranlarına da yansıdı. En az gelişmiş ülkelerdeki her 100 doğumdan 39'u eğitimli sağlık personeli olmadan gerçekleşirken bu sayı en fazla gelişmiş ülkelerde yüzde 1, dünya ortalamasında ise yüzde 19 oldu. En fazla gelişmiş ülkelerde 2017 yılında her 100 bin doğumda 12, en az gelişmiş ülkelerde 415 anne ölümü kayda geçti.
Dünya nüfusu 10 milyara ulaşacak
BM verilerine göre dünya nüfusu 2020 yılında 7 milyar 794 milyon 798 bin 729 kişi olarak tahmin edildi. Bu tahminlere göre dünyanın en kalabalık ülkesi 1 milyon 439 milyonu aşan nüfusla Çin olurken onu 1 milyar 340 milyonu aşan nüfusuyla Hindistan ve 331 milyondan fazla nüfusu bulunan ABD izledi. Dünyada ortalama doğum hızı 2.4 olarak gerçekleşirken bu hızla nüfusun 2023'te 8 milyarı, 2037'de 9 milyarı, 2056'da ise 10 milyarı geçmesi bekleniyor. Nüfusun 5 milyara ulaştığı 1989'dan 100 yıl sonra ise dünyada nüfusun 10.8 milyar olacağı tahmin ediliyor.
Üretimin artması gerekiyor
Dünyada nüfusun hızlı artışı bazı problemleri de beraberinde getirirken bunların başında aşırı tüketim geliyor. Dünyanın sınırlı kaynakları her geçen gün artan insan nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalıyor, aşırı nüfus yoksulluğu da artırıyor. Yoksulluk başta bebek ölümlerini artırırken aşırı nüfusun barınması için yeni konut alanları, yeni tarım alanları ve iş imkanları oluşturmak gerekiyor. Söz konusu üç ihtiyaç da doğanın yok olmasına neden oluyor. Barınma ve geçinme için şehirler büyürken kurulan fabrikalar, üretim sahaları ve evlerde tüketilen yakıtlar ile atmosferdeki zehirli gazların da miktarı artıyor. Özellikle yoksul ülkelerdeki insanların oluşturduğu yaklaşık 2 milyarlık bir nüfus bugünün dünyasında temiz suya ulaşmakta güçlük yaratıyor. Tarım alanlarında kullanılan temiz su kaynaklarının da azaldığı dünyada yaşanacak yüksek nüfus artışı bu sorundan daha fazla insanın etkilenmesi anlamına geliyor. BM'nin 2001'de hazırladığı bir raporda 2030 veya 2050 yıllarına kadar nüfus artışı beklenenin altında gerçekleştiği takdirde tarım üretiminin ihtiyacı karşılaması konusunda olumlu bir yaklaşım yer alsa da 2020'de BM yine yaklaşık 700 milyon insanın yeterli beslenemediğini açıkladı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.