logo
10 NİSAN 2025

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın

15.06.2004 00:00:00
Baştan başa bir fazilet kitabı

Başta İslam Türk âlemi olmak üzere dünyanın ne kadar da çok ihtiyacı var Osmanlı gerçeğine. Dünyalılara savaş açmış bulunan Neo-Con'ların eline geçmiş ABD, bütün Müslümanlara kan kustururken, tepelerine bomba üstüne bomba yağdırırken, ismet-i harimlerine musallat olurken, ne kadar da ihtiyaç var Osmanlıya, Osmanlı gibi olmaya.

Hastalar, telefon başında "meşgul" sesine mahkum edilip daha da hasta olmaya zorlanırken, hastanelerde rehin kalırken, bir soğan bir kırmızı altın lira dahi olsa alıp vermeyi zapturapt altına alarak uygulayan, tedavi eden, bununla da yetinmeyip cebine yol harçlığı koyarak dua merasimi ile uğurlayan Osmanlı gerçeğine ne kadar da ihtiyaç var.

IMF, Dünya Bankası, AB, ABD kapısında iki büklüm el açmış durumdaki Türkiye'nin, 2. Abdülhamit döneminde, Resul-i Zişân Efendimiz'i rencîde edecek bir tiyatro eserini bir haberle durduran örneğin bânisi Osmanlı'nın bâkiyesi üzerinde kurulmuş olduğunun farkına varmaya ne kadar da ihtiyaç var.

Yıkılmaya yüz tuttuğu anda bile izzet-i nefsimize, değerlerimize, haysiyetimize, varlığımızın anlamına katkıda bulunan en küçük bir şeye dahi dil-el uzatan her şeye müdahale ediyordu Osmanlı. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlığa prim vermiyor, imanın en zayıf noktası kalp ile buğz sınırında otlamıyor, münkeri dil ile bile değil hep el ile düzeltmenin hesabını yapıyor, paşinde koşuyordu. Fransa Kralı Fransuva'nın, Alman İmparatoru Şarlken'i esir alması olayında olduğu gibi başkasına karşı işlenmiş olsa da def etmeye çoğu zaman bir mektubu bile yetiyordu.

Osmanlı, bugün Osmanlı bakiyesi topraklarda bir Osmanlı bâkiyesi millete, Filistinlilere, aklın havsalanın almadığı zulümleri, işkenceleri reva gören Yahudilerin bile sığındığı limandı.

Kudretinden, azametinden çok şey kaybettiği dönemde bile 12 bin km uzaklıktaki din kardeşlerine elini uzatma kudretini kendinde bulabiliyor, onun içindir ki Endonezya'nın Açe Sumatra adasında herkesin isim hanesi Ahmet, Mehmet gibi Müslüman Türk ismi ile doluyordu.

Peki Osmanlı, bir uç beyliği iken nasıl oldu da böyle bir cihan devleti oldu; 600 yıl ömür sürdü?

Tarihten, bağrından çıktığı Selçuklu'nun tarihinden ders almakla işe başladı Osmanlı. İ'lay-ı Kelimetullah'ı varlık sebebi bildi. İlk ateşi olduğu gibi bütün ateşlerini ağzı dualıların nefesiyle yaktı. Uçmak için iki kanadın şart olduğunu hiç unutmadı. Çınarın köklerini, kimyası bu olan su ile suladı. Gövdeyi böyle bir kök üzerine oturttu. Dallar, budaklar, yapraklar, çiçekler, meyveler ile süslemeyi ihmal etmedi. İşte bu yazı dizimizde, İcmal Takvimi, Osmanlı Padişahları Ansiklopedisi (Yavuz Bahadıroğlu) ve Osmanlı'yı Cihan Devleti Yapan 150 Sır ( Ali Karaçam) kaynaklarından istifade ederek, Osmanlı'yı cihan devleti yapan o kökten, dallardan, yapraklardan, çiçeklerden kıssalar halinde oluşan bir demeti sunacağız sizlere.

Osmanlı farkı

Önce, yerli, yabancı bazı düşünürlerin, bize "ne kadar da ihtiyacımız var" dedirtecek konumu hakkındaki fikirlerini aktaralım.

İlk etapta Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun dilinden konumunu tespit edelim: "Osmanlı İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu'ndan sonra stratejik önemi büyük topraklar üzerinde dünyanın en uzun ömürlü devleti kuran ve üç kıtada bütünlük ve birliğini devam ettiren tek devlettir."

Bu "tek devlet" hakkında Batılı düşünür Fernad Grenard, "Kuruluşu insanlık tarihinin en büyük ve en şaşılacak vakalarından biri" değerlendirmesini yaparken, ünlü tarihçi Arnold Toynbee, şu tespitte bulunuyor: "Osmanlı Türklerinin bu kadar küçük bir başlangıçtan, o kadar elverişsiz şartlar altında, bu derece sürekli bir devlet kudretine erişmesi, cihan tarihinin en fevkalade tezahürlerinden biridir. Osmanlıların Yakın Doğu'da yerlerine geçen Avrupalı veya yerli hiçbir devlet, bu bölgeyi Osmanlılar kadar iyi idare edememişlerdir. Avrupa devletleri, Osmanlılardan aldıkları ülkeleri ancak zulümle yönetebilmişlerdir."

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, "Osmanlı tarihi baştan başa bir fazilet kitabıdır" derken bu fazilet kitabının çapını dünyaca ünlü tarihçimiz Prof. Dr. Halil İnalcık, "Osmanlı arşivleri görülmeden 20. Yüzyılın tarihi yazılamaz" şeklinde dile getiriyor.

HER ŞEY ALLAH RIZASI İÇİNDİ

Osmanlı'da her şey Allah rızası içindi. Osmanlının hedefi çok büyüktü ve bu hedef, yeryüzünde Allah'ın rızasını tahsildi. Osmanlılar, Allah'ın rızasını tahsil edebilmek için yola çıkmış Hak erleri, Allah'a kul olma sevdalılarıydı.

Yavuz'un müthiş cevabı

Hilafetin de Osmanlılara geçtiği Mısır seferi dönüşünde ordu Anadolu kıyısına geldiğinde, halkın, padişahı alkışlamak için İstanbul sokaklarına döküldüğü haberi geldi. Yavuz Sultan Selim çok sıkıldı. Sahilde gecenin beklenmesini emretti. Kimse bu işe bir mana veremeyip, bir şey sormaya da cesaret edemedi. Akşam oldu. Etraf karardı. Fakat Yavuz'da hiçbir hareket yoktu. Sonunda devrin büyük âlimlerinden İbn-i Kemal, huzura çıktı.

- "Padişahım! Asker kullar merak içinde. Halk sokaklara dökülmüş vaziyette sizi alkışlamayı beklemekte. Lakin siz şehre girmezsiniz. Bunun sebeb-i hikmeti nedir?" diye sordu.

Yavuz Sultan Selim Han şu müthiş cevabı verdi:

- "Efendi! Sen bizi hâlâ tanıyamadın mı? Biz şan, şöhret ve alkış toplamak için değil, Allah rızasını tahsil için savaşırız."

Yavuz, ancak yatsı vaktinden sonra bir kayığa bindi, kimseye görünmeden karşı sahile geçti ve sarayına gizlice girdi.

Hak yolunda tozlanan ayaklar

Sultan 2. Bayezid, girdiği her savaşta elbisesine bulaşan tozları dönüşte toplar ve bir kavanozda biriktirirdi. Yine bir savaş dönüşünde elbisesini çıkarmış, üstündeki tozları toplamaya başlamıştı. Hanımı Gülbahar Hatun, durumu görünce merak içinde sordu:

- "Padişahım! Merakımı bağışlayın. O tozları niçin topluyor, biriktiriyorsunuz?"

Padişahın verdiği cevap şu oldu:

- "Bu tozlardan bir tuğla döktürüp mezarıma koyulmasını vasiyet edeceğim. Çünkü Allah, ayakları Hak yolunda tozlananları Cehennem ateşinden koruyacağını vadetmektedir. İşte Hak yolunda küffarla savaşırken üstümüze bulaşan tozları bu yüzden topluyoruz. Vasiyetimizdir; öldüğümüzde bu tozları kabrimize koysunlar."

Sultan Bayezid-i Veli, biriktirdiği bu tozlardan bir tuğla yaptırdı. Vasiyeti gereği bu tuğla, öldüğü zaman kabrine konuldu.

Yarın: İman ve insana dayalı medeniyet

Kamil BAYRAKTAR

e-mail: editor@yenimesaj.com.tr
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Çin hariç askıda!
Trump'tan yeni vergi kararları
Gelir seviyesine göre dünyanın en pahalı akaryakıtı Türkiye`de
Al sana bedava akaryakıt
Hüseyin Baş’tan gözaltılara tepki
‘Gözaltı değil özgür basına gözdağı’
Erdoğan - DEM Parti görüşmesi gerçekleşti
Beklenen görüşme 13.30'da başladı
Hedef Kıbrıs'taki Türk varlığı
Rumlardan Türklere karşı yeni terör örgütü
Mısır, Avrupa'dan destek istiyor
9 milyondan fazla mülteci var
Trump, Karelina'yı Putin'den aldı
12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı
Avrupa, Trump'ın kararından memnun
Leyen misilleme konusunda renk vermedi
Cumhurbaşkanlığı kurullarına yeni atamalar
140 isim Resmi Gazete'de
Ahmet Minguzzi'nin kabri tahrip edildi
Cinayet davasında ilk duruşma başladı
1 ay önce özelleştirilen madende göçük
İşçiler özelleştirmeye karşı çıkıyordu
Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı
Tehdit ve şantaj iddiası var
Özelleştirilmek isteniyordu
Çayırhan maden ocağında göçük
'Suriye'de İsrail ile teknik temasımız var'
Hakan Fidan canlı yayında açıkladı
'Hepsini sürgün edeceğiz'
İsrail Refah planını açıkladı
Çin hariç askıda!
Trump'tan yeni vergi kararları
Gelir seviyesine göre dünyanın en pahalı akaryakıtı Türkiye`de
Al sana bedava akaryakıt
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.