logo
21 ARALIK 2024

İnsan neyi aradığını bilmiyor

11.09.2024 00:00:00
Bugün, dünyada ve ülkemizde bunalımın, stres ve de huzursuzluğun olduğu bilinen bir gerçek. Teknolojik ilerlemelere, hayatı kolaylaştıran imkanların genişlemesine rağmen, insanlık stresten, bunalımdan kurtulamıyor. 
 
Bizim gençlik dönemlerimizi hatırlıyorum da, o dönemde, hep şu iddia ile ortaya çıkılıyordu: "Eğer siz insanların ekonomik noksanlıklarını, dertlerini giderirseniz, insanlığın huzur ve sükûnet içerisinde hayatlarına devam ettiğini göreceksiniz. Bugün insanlıkta bir kaos, bir bunalım, bir stres varsa bu ekonomik açıdan aç olmalarından kaynaklanıyor. Doyum noktasına ulaşamamalarından kaynaklanıyor." İddia buydu. 
 
Tabii bu iddia aslında o günkü insanın iddiası değildir. Materyalizmin temeline bakıldığı zaman, hayatı sadece maddeden ibaret görmesi münasebetiyle her şeyi o kulvarda değerlendirir; "huzur varsa, mutluluk varsa, saadet varsa, iktisadî imkânların mevcudiyetinden dolayı vardır. Yoksa, bunlar olmadığı için yoktur" iddiasını savunur. 
 
Ama biz, bunalımların, buhranların, streslerin çoğaldığı dönemlere, devirlere ve de bölgelere baktığımız zaman, bilakis ekonomiden mahrum olan insanların değil de, iktisadî olarak güçlü insanların çok daha fazla bunalımda olduğunu müşahade ediyoruz.
 
Asıl açlık gönülde yaşanıyor
 
Dünyada en fazla zenginin yaşadığı bölge Amerika'dır. Bakıyoruz ki; intihar olayları burada da oldukça fazladır. İnsan öldürmeler yine oradadır. İngiltere'ye, Fransa'ya bakıyorsunuz, durum bundan farklı değil. Bu da bize gösteriyor ki; materyalizmin bu iddiası yanlıştır.
 
Demek ki insanın, her türlü imkâna sahip olduğu halde doymayan bir tarafı var. Açlık dediğimiz husus sözkonusu ki, bu açlıktan dolayı arayışını sürdürüyor. İnsanda bitmek bilmeyen bir arayış sözkonusu...
 
Acaba insanın bu arayışı, ekonomik midir yoksa bunun dışında bir şeyler var da, o mudur? 
 
Elbette ki ekonominin insan hayatında önemli bir yeri vardır. İnsan madde ve mânâsıyla bir bütündür. O ne sadece maddedir, ne sadece mânâdır. Bu ikisinin arasında mükellef bir varlıktır. 
 
Onun için onun madde yönü de var, mânâ yönü de var. Maddeten midesinin, mânen de kalbinin doyması gerekiyor. Biz Milli Ekonomi Modeli'mizde maddî yönünün nasıl doyacağını bütün yönleriyle ele aldık ve insanlığın hizmetine sunduk. Biz burada onun mânâ yönünü ele alacağız." 
 
"Kalplerinizi ancak Allah'ın zikri doyurur"
 
Ayet-i kerimede Cenab-ı Hak buyuruyor ki: "Dikkat edin! Kalplerinizi ancak Allah'ın zikri doyurur." Yani, zikrettiğiniz lafızlar mânâ itibariyle sizi Yaratıcıya taşımıyorsa, kalbinizi doyurması mümkün değildir. Onun için Allah, "Dikkat ediniz! Kalpleriniz ancak Beni zikirle doyar" buyuruyor. 
 
Bugün insanlığın hayatına bakıyoruz. Zikri, hayatının merkezine koymak yerine, "İslam'da zikir var mıdır, yok mudur?" gibi boş tartışmaların içine girmiştir. İman ehli diye kabul ettiğimiz insanlar bile, kendisini Allah'a taşıyacak ubudiyetten mahrum ve uzak. 
 
Dolayısıyla İlahî beyanla apaçık belirlenmiş huzur yolundan nasiplenmemek bizi buhranların ve sıkıntıların içine yuvarlamaktadır.
 
"Müslümanız" diyoruz ama onun inceliğinden, onun zerafetinden, nezaketinden maalesef mahrumuz. O kimlikten mahrumuz. O kimlik bizim iç tabiatımızda olmayınca, bu kimliğin sahibi olan Cenab-ı Hak ile irtibatımızı kuramıyoruz. 
 
Halbuki "ruh" dediğimiz cevher sahibi ile beraber olma aşkını, sevdasını, hasretini yaşıyor. O'ndan gelen ruh, Hakk'tan gelen ruh, O'nu bulamayınca, O'nu göremeyince, O'nu sezemeyince, O'nu yaşayamayınca artık önüne ne koyulursa koyulsun hiçbir şey ile doymuyor.
 
İnsan neyi aradığını bilmiyor
 
Netice itibariyle, bunalımlar ve buhranlar devam ediyorsa, arayışımız da isabetli değil demektir. Maddeci mantıkla hayatımızın berkemal olarak devam edeceğini zannediyoruz. 
 
Misafir odamızı dayalı döşeli hale getirdik, mutfağımızı dört dörtlük yaptık, evimiz apartman oldu, köşk oldu, saray oldu, villa oldu; her şey mutantan, mütezeyyin, mükemmel ve fakat onun içinde yaşayan insan kupkuru, içi boş, kurtlanmış ağaca dönmüş vaziyette.
 
Eğer insan Mutlak Gerçeği, kendi iç tabiatında bulmuşsa, yani bir ömre bedel olan zenginliği yakalamışsa, Yunus'umuzun dediği gibi, "Ballar balını buldum/Kovanım yağma olsun" der. 
 
Yani iç tabiatında olan o hazineyi, o zenginliği bulmuşsa, niye kalkıp başka şeyle kendini oyalayacaksın ki? Evet arayış var; doğru, ama insan neyi aradığını bilmiyor.
 
Allah'ı bulana kadar arayış devam eder
 
Bugün insanlığın aradığı Allah'tır. Neden? Çünkü O'ndan geldik ve mutlaka O'na gideceğiz. Allah, "Ben ona ruhumdan üfledim" diyor. O'nun cevherini taşıyoruz. O'nu bulana kadar bu sevda devam eder, bu arayış devam eder. Bu arayışı bitirmek istiyorsak, bilmemiz lazım ki, bunun yolu dış tabiatımızda değil, iç tabiatımızda, kalptedir.
 
"Ben Allah'a yürümek istiyorum." Doğru! Güzel! Peki Nerede yürüyeceksin? Kalp caddesinde. O'nu şu veya bu caddeden gidip bulamazsın. Kalpten gidip, bulacaksın. Niye? İnsan, o ibadetle, o zikirle Allah'a yürüyor. Allah'a yürüdükçe O'na yaklaşıyor. Allah ile konuşuyor, sohbet ediyor, arkadaş oluyor.
 
Bizim için mutlak örnek olan Allah'ın Sevgilisi ve Ehl-i Beyt'in hayatına baktığımızda bu halin zirvesini müşahade ediyoruz.
 
Kısaca, mutlu ve huzurlu bir dünya hayatının elde edilmesi ve ahiretin kazanılması, zikir ve ibadetle mutmain olmuş kalpten geçer.
 
Allah bu konuda hepimizi muvaffak eylesin." (Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Ekim 2014)
 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
'Amerika'nın kayığına bindik'
Gündeme damga vuran açıklamalar
10 günde 422 kişi!
İsrail katletmeye devam ediyor
İslam karşıtı ve siyonizm destekçisi çıktı
Almanya'da araçlı saldırgan şoku
Milli sporculara çığ şoku
Yaralı kurtulanlar olayı anlattı
Hakan Fidan Şam'a gidiyor
HTŞ terör listesinden neden çıkarılmadı?
Palandöken'de çığ düştü
1 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı
Yemen, İsrail’i balistik füze ile vurdu
Husiler: 'İsrail ile uzun bir savaşa hazırız'
2025 bütçesi TBMM'de kabul edildi
'Faiz, enflasyon, cari açık, pahalılık bütçesi'
Colani'nin başına konan ödül iptal
ABD'den HTŞ geri adımı
Bahçeli'nin Öcalan ısrarı
'DEM, İmralı'ya gitsin'
Mourinho'lu Fener zirvede irtifa kaybediyor
Eyüpspor bir deve daha çelme taktı
Suriyelilerin geri dönüşü zor!
'Suriye güvenli' diyenler azınlıkta
İsrail Suriye'de işgale devam ediyor
Yermuk'teki köylere girdiler
Fiyatı roket hızıyla artıyor
Balık da alarmlı kaba girdi
Erdoğan Trump'ın övgüsünden memnun
'Doğru söze ne denir, tespitler yerinde'
'Amerika'nın kayığına bindik'
Gündeme damga vuran açıklamalar
10 günde 422 kişi!
İsrail katletmeye devam ediyor
İslam karşıtı ve siyonizm destekçisi çıktı
Almanya'da araçlı saldırgan şoku
Milli sporculara çığ şoku
Yaralı kurtulanlar olayı anlattı
Hakan Fidan Şam'a gidiyor
HTŞ terör listesinden neden çıkarılmadı?
Palandöken'de çığ düştü
1 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı
Yemen, İsrail’i balistik füze ile vurdu
Husiler: 'İsrail ile uzun bir savaşa hazırız'
2025 bütçesi TBMM'de kabul edildi
'Faiz, enflasyon, cari açık, pahalılık bütçesi'
Colani'nin başına konan ödül iptal
ABD'den HTŞ geri adımı
Bahçeli'nin Öcalan ısrarı
'DEM, İmralı'ya gitsin'
Mourinho'lu Fener zirvede irtifa kaybediyor
Eyüpspor bir deve daha çelme taktı
Suriyelilerin geri dönüşü zor!
'Suriye güvenli' diyenler azınlıkta
İsrail Suriye'de işgale devam ediyor
Yermuk'teki köylere girdiler
Fiyatı roket hızıyla artıyor
Balık da alarmlı kaba girdi
Erdoğan Trump'ın övgüsünden memnun
'Doğru söze ne denir, tespitler yerinde'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.