İnsan Merkezli Model'e ihtiyacımız var
Estonya Talin Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. jyri KADAK "Son dönemde Sosyal adalet kavramını ekonomi biliminde nerdeyse yitirdik. Şu an Milli Ekonomi Modeli'nin bize sunduğu bu fırsat, bu kavramı tekrar hayat geçirmek, hatta tartışmak için tam bir fırsattır." dedi.
24.07.2016 00:00:00
Estonya Talin Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. jyri KADAK "Son dönemde Sosyal adalet kavramını ekonomi biliminde nerdeyse yitirdik. Şu an Milli Ekonomi Modeli'nin bize sunduğu bu fırsat, bu kavramı tekrar hayat geçirmek, hatta tartışmak için tam bir fırsattır." dedi.
Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne Estonya Talin Üniversitesi'nden katılan Prof.Dr. jyri KADAK şöyle konuştu:
Yer altı kaynaklarının, hatta insan emeğinin rahatça sömürüldüğü ve bunun gelişmiş ve önde gelen ülkelerde sınırsızca yapıldığı bir dünyayla karşı karşıyayız. Şu an dünyada kâr ve sermayenin, savunmasız fakir insanları ve onlara ait yer altı kaynaklarını sömürmesinin önünde her hangi engel yok. Devlet de bunu yapamıyor. Neticede bize devlet olarak, elinin kolunun bağlı olduğu, vatandaşını uluslar arası sermaye ve sömürüye karşı savunamadığı bir sistem sunuluyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kitabında dikkat çektiği üzere, bugüne kadarki sistemler, insanı arka plana iten ve insan merkezli bakmayan üretime odaklandığı için, tüketici olarak da ekonomik faaliyetlerde son derece önemli bir fonksiyonu yerine getiren insanı da ikinci plana iten bir anlayışın neticelerini yaşıyoruz. İnsan nerdeyse dünyada önemsiz bir varlık noktasına kadar itilmek durumuna gelmişti bu modelin sunulmasından önce.
Bildiğiniz gibi 2025 yılına kadar içecek su kaynaklarının, kullanılabilir
su kaynaklarının ve besinin önemli ölçüde bir sıkıntı, bir kriz geleceğini hesaplıyorlar. Dediğim gibi bu sorunlar, bizzat insan varlığının yok edilmesi, dünya üzerindeki insan varlığının ortadan kalkmasına ilişkin bir meselesidir. Çünkü makinalar değil, insanlar çevreye ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla insana asla yer vermeyen kapitalist model değil; bütün yapısını insan çevresi ve ekseninde oluşturan Milli Ekonomi Modeli bu sorunları ancak çözebilecektir.
Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne Estonya Talin Üniversitesi'nden katılan Prof.Dr. jyri KADAK şöyle konuştu:
Yer altı kaynaklarının, hatta insan emeğinin rahatça sömürüldüğü ve bunun gelişmiş ve önde gelen ülkelerde sınırsızca yapıldığı bir dünyayla karşı karşıyayız. Şu an dünyada kâr ve sermayenin, savunmasız fakir insanları ve onlara ait yer altı kaynaklarını sömürmesinin önünde her hangi engel yok. Devlet de bunu yapamıyor. Neticede bize devlet olarak, elinin kolunun bağlı olduğu, vatandaşını uluslar arası sermaye ve sömürüye karşı savunamadığı bir sistem sunuluyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kitabında dikkat çektiği üzere, bugüne kadarki sistemler, insanı arka plana iten ve insan merkezli bakmayan üretime odaklandığı için, tüketici olarak da ekonomik faaliyetlerde son derece önemli bir fonksiyonu yerine getiren insanı da ikinci plana iten bir anlayışın neticelerini yaşıyoruz. İnsan nerdeyse dünyada önemsiz bir varlık noktasına kadar itilmek durumuna gelmişti bu modelin sunulmasından önce.
Bildiğiniz gibi 2025 yılına kadar içecek su kaynaklarının, kullanılabilir
su kaynaklarının ve besinin önemli ölçüde bir sıkıntı, bir kriz geleceğini hesaplıyorlar. Dediğim gibi bu sorunlar, bizzat insan varlığının yok edilmesi, dünya üzerindeki insan varlığının ortadan kalkmasına ilişkin bir meselesidir. Çünkü makinalar değil, insanlar çevreye ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla insana asla yer vermeyen kapitalist model değil; bütün yapısını insan çevresi ve ekseninde oluşturan Milli Ekonomi Modeli bu sorunları ancak çözebilecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.