İngiliz halkı, yolcu uçaklarına yönelik planlanan 'sözde' büyük çaplı terör saldırılarının 'dümen' olduğunu farketti. Hükümet, medyaya haberleri azalt talimatı verdi.
Londra'da geçen hafta yolcu uçaklarına yönelik planlanan sözde terör saldırılarının son önlenmesinin ardından İngiltere ve ABD'de, yükseltilen güvenlik alarmının seviyesi düşürüldü. Alarm seviyesinin 'kritik'ten 'ağır' uyarısına düşürüldüğünü belirten İngiltere İçişleri Bakanı John Reid, ancak bu adımın tehlikenin geçtiği anlamına gelmediğini söyledi. Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı da alarm seviyesini düşürdüklerini, ancak tehlikenin hala devam ettiğini bildirdi. İngiltere ve ABD arasındaki transatlantik uçuşlarda tehdidin hala geçmediğini kaydeden Amerikan İç Güvenlik Bakanı Michael Chertoff, tetikte olmak gerektiğini kaydetti. İngilizler abartılı buluyorDiğer yandan saldırı planına ilişkin başlatılan geniş çaplı soruşturma ise devam ederken, basına yansıyan haberler İngiliz hükümetini rahatsız etti. İngiliz hükümeti, gazetelerden ABD'ye gidecek uçakların havada imha edilmesine yönelik saldırı planına ilişkin haberlerde 'frene basmalarını' isterken, son gelişmeleri abartılı bulan İngilizlerin sayısı da giderek artıyor. Zira İngiliz polisinin, ortaya çıkardıktan sonra "Eşi benzeri görülmemiş kanlı saldırı olacaktı" diyerek takdim ettiği teröristlerin uçakları düşürme planına, kamuoyu şüpheyle bakıyor. İngiliz medya organlarının internetteki tartışma sayfalarında ve gazetelerin okuyucu köşelerinde dile getirilen görüşler, terörle mücadelede açılan bu yeni sayfaya ve resmi yetkililerin açıklamalarına insanların pek de inanmadığını gösteriyor.Hükümetten basına sansür! Diğer yandan İngiliz hükümeti, gazetelerden ABD'ye gidecek uçakların havada imha edilmesine yönelik sabotaj planına ilişkin haberlerde "frene basmalarını" istedi. İçişleri Bakanı John Reid ve Kraliyet Başsavcısı Lord Peter Goldsmith imzasıyla yayınlanan ortak açıklamada, güvenlik güçlerinin sürdürdüğü soruşturmanın, gazetelerde yer alan 'fazla sansasyonel' haberler yüzünden tehlikeye düşebileceği görüşü dile getirildi. İçişleri Bakanı'nın da imâ ettiği ve 11 Eylül 2001'deki New York ve Washington saldırılarından sonra sıkça gündeme gelen 7uykudaki teröristler' şu anda İngiliz polisinin en büyük baş ağrısı. Görünüşte son derece sıradan bir yaşam süren, bugüne kadar hiçbir yasadışı olaya bulaşmamış, iyi düzeyde eğitim almış ve sıradan bir işte çalışan ancak bağlantıda olduğu terör şebekesinden emir aldıktan sonra harekete geçip birden bire azılı bir teröriste dönüşen bu insanlardan İngiltere'de daha ne kadar olduğu bilinmiyor. Müslümanlar baskı altındaİngiliz emniyetinin tüm şüpheleri, ülkede yaşayan Müslümanlar ve özellikle de Pakistan asıllılar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bu nedenle de Müslümanların yoğun olarak yaşadıkları semtlerde bugünlerde adeta kuş uçurtulmuyor. Londra'nın kuzeydoğusundaki Walthamstrow da bu bölgelerden biri. Genelde Pakistan asıllıların yaşadığı semtin sokaklarındaki hareketlilik yerini polis araçlarına ve emniyetin bazı bölgelere ördüğü güvenlik çemberlerine bırakmış durumda.
Londra'da geçen hafta yolcu uçaklarına yönelik planlanan sözde terör saldırılarının son önlenmesinin ardından İngiltere ve ABD'de, yükseltilen güvenlik alarmının seviyesi düşürüldü. Alarm seviyesinin 'kritik'ten 'ağır' uyarısına düşürüldüğünü belirten İngiltere İçişleri Bakanı John Reid, ancak bu adımın tehlikenin geçtiği anlamına gelmediğini söyledi. Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı da alarm seviyesini düşürdüklerini, ancak tehlikenin hala devam ettiğini bildirdi. İngiltere ve ABD arasındaki transatlantik uçuşlarda tehdidin hala geçmediğini kaydeden Amerikan İç Güvenlik Bakanı Michael Chertoff, tetikte olmak gerektiğini kaydetti. İngilizler abartılı buluyorDiğer yandan saldırı planına ilişkin başlatılan geniş çaplı soruşturma ise devam ederken, basına yansıyan haberler İngiliz hükümetini rahatsız etti. İngiliz hükümeti, gazetelerden ABD'ye gidecek uçakların havada imha edilmesine yönelik saldırı planına ilişkin haberlerde 'frene basmalarını' isterken, son gelişmeleri abartılı bulan İngilizlerin sayısı da giderek artıyor. Zira İngiliz polisinin, ortaya çıkardıktan sonra "Eşi benzeri görülmemiş kanlı saldırı olacaktı" diyerek takdim ettiği teröristlerin uçakları düşürme planına, kamuoyu şüpheyle bakıyor. İngiliz medya organlarının internetteki tartışma sayfalarında ve gazetelerin okuyucu köşelerinde dile getirilen görüşler, terörle mücadelede açılan bu yeni sayfaya ve resmi yetkililerin açıklamalarına insanların pek de inanmadığını gösteriyor.Hükümetten basına sansür! Diğer yandan İngiliz hükümeti, gazetelerden ABD'ye gidecek uçakların havada imha edilmesine yönelik sabotaj planına ilişkin haberlerde "frene basmalarını" istedi. İçişleri Bakanı John Reid ve Kraliyet Başsavcısı Lord Peter Goldsmith imzasıyla yayınlanan ortak açıklamada, güvenlik güçlerinin sürdürdüğü soruşturmanın, gazetelerde yer alan 'fazla sansasyonel' haberler yüzünden tehlikeye düşebileceği görüşü dile getirildi. İçişleri Bakanı'nın da imâ ettiği ve 11 Eylül 2001'deki New York ve Washington saldırılarından sonra sıkça gündeme gelen 7uykudaki teröristler' şu anda İngiliz polisinin en büyük baş ağrısı. Görünüşte son derece sıradan bir yaşam süren, bugüne kadar hiçbir yasadışı olaya bulaşmamış, iyi düzeyde eğitim almış ve sıradan bir işte çalışan ancak bağlantıda olduğu terör şebekesinden emir aldıktan sonra harekete geçip birden bire azılı bir teröriste dönüşen bu insanlardan İngiltere'de daha ne kadar olduğu bilinmiyor. Müslümanlar baskı altındaİngiliz emniyetinin tüm şüpheleri, ülkede yaşayan Müslümanlar ve özellikle de Pakistan asıllılar üzerinde yoğunlaşmış durumda. Bu nedenle de Müslümanların yoğun olarak yaşadıkları semtlerde bugünlerde adeta kuş uçurtulmuyor. Londra'nın kuzeydoğusundaki Walthamstrow da bu bölgelerden biri. Genelde Pakistan asıllıların yaşadığı semtin sokaklarındaki hareketlilik yerini polis araçlarına ve emniyetin bazı bölgelere ördüğü güvenlik çemberlerine bırakmış durumda.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.