Bizler çoğu zaman futbol hakemlerinin insan olduğunu unutuyoruz. Oysa onlar da sizler, bizler gibi et ve kemikten yaratılmış insanlar. Bazen kafamızda onlar hakkında olmadık fikirler üretiyor, seneryolar yazıyoruz. Ama maalesef bunu hep yapıyoruz. Yapmıyorum diyen de yalan söylüyor demektir.
Adamın hal ve hareketlerine, konuşmasına, giyimine, kuşamına bakarak ahkam kesiyoruz. Danimarkalı Nielsen'e de böyle bakmıştık.
Nielsen'in hakemliğini beğenmeme rağmen, bana vermiş olduğu elektirik hep negatif olmuştur. Beden dilinden anladığımı pek söyleyemem ama iyi bir gözlemci olduğumu söyleyebilirim. Bazen çalmış olduğu düdüklerin kurnazca olduğunu görmemiz mümkün. Saha içerisinde hep iyi gözüken ama işine gelen takımı kolladığını hep görmüşümdür. Bu yüzden Nielsen'i pek samimi bulmuyorum. Sakatlığını bahane ederek maçı yönetemeyeceğini açıklaması şahsen beni rahatlattı.
Nielsen gitti Collina geldi, iş bitti mi? Tabii ki hayır. Collina ile bugüne kadar bütün maçları kazanmış olabilirsiniz; ama bu önümüzdeki maçı kazanacağımız anlamına gelmez. Sayın Şenol Güneş ve oyuncularımız hakemin en kötüsü olduğunu varsayarak sahaya çıkmalılar. Bundan sonra her artı bizim hanemize yazılacaktır. Haluk Ulusoy ve Şenes Erzik Türkiye'nin hiçbir platformda hakkını yedirmeyecek kadar ustadırlar. Onun için oyuncularımızın sahada, teknik heyetimizin kenarda oyun kurallarını ihlal edecek bir harekette bulunmayarak, sadece işlerinin gereğini yapmaları yeterli olacaktır. Sonuçta dünyanın en iyi hakemlerinden olan Collina mantıklı bir insandır, göze çomak sokacak hareketlerde bulunacağını sanmıyorum.
Medya ve milletimize düşen önemli görev Milli Takımımızı bu maça ruhen hazırlamak, futbolcularımıza topyekün arkalarında olduğumuzun hissini vermektir. Futbolcularımız bu gücü arkalarında hisettikleri takdirde, ister İngiltere olsun, ister başka bir takım, tarihi bir zafere imza atacaklardır.
Adamın hal ve hareketlerine, konuşmasına, giyimine, kuşamına bakarak ahkam kesiyoruz. Danimarkalı Nielsen'e de böyle bakmıştık.
Nielsen'in hakemliğini beğenmeme rağmen, bana vermiş olduğu elektirik hep negatif olmuştur. Beden dilinden anladığımı pek söyleyemem ama iyi bir gözlemci olduğumu söyleyebilirim. Bazen çalmış olduğu düdüklerin kurnazca olduğunu görmemiz mümkün. Saha içerisinde hep iyi gözüken ama işine gelen takımı kolladığını hep görmüşümdür. Bu yüzden Nielsen'i pek samimi bulmuyorum. Sakatlığını bahane ederek maçı yönetemeyeceğini açıklaması şahsen beni rahatlattı.
Nielsen gitti Collina geldi, iş bitti mi? Tabii ki hayır. Collina ile bugüne kadar bütün maçları kazanmış olabilirsiniz; ama bu önümüzdeki maçı kazanacağımız anlamına gelmez. Sayın Şenol Güneş ve oyuncularımız hakemin en kötüsü olduğunu varsayarak sahaya çıkmalılar. Bundan sonra her artı bizim hanemize yazılacaktır. Haluk Ulusoy ve Şenes Erzik Türkiye'nin hiçbir platformda hakkını yedirmeyecek kadar ustadırlar. Onun için oyuncularımızın sahada, teknik heyetimizin kenarda oyun kurallarını ihlal edecek bir harekette bulunmayarak, sadece işlerinin gereğini yapmaları yeterli olacaktır. Sonuçta dünyanın en iyi hakemlerinden olan Collina mantıklı bir insandır, göze çomak sokacak hareketlerde bulunacağını sanmıyorum.
Medya ve milletimize düşen önemli görev Milli Takımımızı bu maça ruhen hazırlamak, futbolcularımıza topyekün arkalarında olduğumuzun hissini vermektir. Futbolcularımız bu gücü arkalarında hisettikleri takdirde, ister İngiltere olsun, ister başka bir takım, tarihi bir zafere imza atacaklardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzonspor zor kazandı / 23.03.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004
- Trabzon finalde... / 19.03.2004
- Trabzon, bir engeli daha aştı... / 14.03.2004
- Gençler turu geçer... / 13.03.2004
- Köstek değil, destek zamanı... / 12.03.2004
- Geciken yasalar... / 10.03.2004
- Profesyonel futbol sendikalaşmalı... / 21.02.2004
- Trabzonspor'a sahip çıkalım / 19.02.2004
- Elimizdeki değerlere sahip çıkalım!.. / 07.02.2004
- İlk adım Cem Papila'dan..! / 01.02.2004