Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), yurt çapında sürdürdüğü kapalı spor salonu toplantılarına bir yenisini daha ekledi. Malatya Atatürk Kapalı Spor Salonunu tıklım tıklım dolduran Malatyalılar, BTP kurmayları ile Kuvay-ı Milliye'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş'ı bağrına bastı. Ellerinde Türk ve BTP bayrakları ile proğrama koşan Malatyalılar, "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "İşte lider işte başbakan", "Bağımsız Türkiye" sloganlarıyla, salonu inletti.
AB kapısında dilenci konumuna getirildik
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açış konuşmasını yapan İl Başkanı Saadettin Kıskaç, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezip, milletimizin gönlünde bağımsızlık meşalesini yakmaya, Bağımsız Türkiye'yi tek başına iktidar yapmaya tüm Malatyalılar olarak söz verdiklerini söyledi.
BTP Genel Başkanı Ali Gedik, yanlış politikalarla ülkemizin, AB kapısında dilenci konumuna getirildiğini belirterek, bundan dolayı siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel alanda bir bağımsızlık yürüyüşü başlattıklarını söyledi. Ali Gedik, "İş başında iken bu milletin hesabını iyi yapmayanlar artık bu milleti kandıramayacaklar" dedi.
Bu millet kardeştir
BTP'nin Malatya'daki programında 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş da bir konuşma yaptı. Türk milletinin, tarih boyu, insanlık ailesinin en şerefli, en güzide, en seçilmiş ailesi olduğunu, Japon sınırlarından Viyana kapılarına kadar vatan tuttuğu coğrafyalarda, sadece kendi neslinin, kendi milletinin değil bütün insanlığın can, mal, namus, din ve vicdan, vatan emniyetini doya doya yaşatmış bir millet olduğunu söyleyerek, "Bu yüce milleti cüceleştirip, yok etmek isteyenler, uzun zamandan beri çok ciddi hesaplarla üzerimize gelmekte ve bizi tarih sahnesinden silmek istemektedirler. Ama bu milletin basireti, gayreti hiç bir zaman buna imkan vermemiştir. Bundan sonra da vermeyecektir" dedi. Türk milletinin güçlü olması için güçlü bir devlet ve güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu burada da tekrarlayan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti:
"Çok büyük oyunlar var. Hendesi hesaplarla bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. Ona dinsiz, buna imansız, gibi iftira, dedikodularla aramızı açmak istiyorlar. İyi bilesiniz ki biz, bir ve beraber, tek bilek, tek yürek oldukça, arzda bu milletin bileğini bükecek ikinci bir millet, ikinci bir devlet ortaya çıkamayacaktır. Bizler, şövenist değil, Türk milliyetçisiyiz. Asırlar boyu, bizimle beraber yaşayan Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Boşnak kardeşim var. Biz, içiçe, bir bilek, bir yürek olduk. Örfümüz bir, adetimiz bir, geleneğimiz bir, dinimiz bir, dilimiz bir olduk. Bizim tarihimiz, örfümüz, geleneğimiz, adetlerimiz, maneviyatımız ve dinimiz, bizleri, kardeş yapmıştır. Bu millet kardeştir. Bu milleti ayırmaya teşebbüs edenler, kalleştir."
TSK'ya "dinsiz" diye yalan ve iftiralarla dil uzatılma oyununa dikkat çektiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, bu iftiraları atanlara en güzel cevabı Orgeneral Edip Başer Paşanın verdiğini, kendisinin de, Türk ordusunun da dindar olduğunu, başörtüsüne karşı olmadığını, ordunun baş örtüsü gerekçesiyle bir takım kisvelere bürünüp, memleketi, milleti ve devleti zafiyete uğratanlara karşı olduğunu söylediğini hatırlatarak, "Sivil-asker bir bilek, bir yürek, devlet-millet bir bilek bir yürek olacak. Kale olacağız, kale" dedi.
Avrupa'daki hürriyetin mahiyeti
Bazılarının Avrupa'da çok dinlilik ve hürriyet var olduğunu söyleyerek bizi kandırmaya çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupalının bal gibi, buz gibi haçlı ve hristiyan olduğunu, bir ezan sesine bile tahammül edemediğini, Türkiye'de ise hıristiyanların istedikleri gibi çan çaldıklarını belirterek, asıl hürriyetin bizim ülkemizde bulunduğunu ifade etti. "AB, bu güzel vatanı parçalamak, bölmek, yok etmektir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Avrupa'da hürriyet mürriyet yoktur. Lokallere, camilere giriyorlar. Konuşulan şey, T.C. Devletinin, kurumlarının aleyhinde olan sözlerdir. Dışarıya çıkıyor, 'burada din hürriyeti var' diyor. Almanya'da, beş dakika Almanya'nın aleyhinde konuş bakalım. Senin ciğerini sökerler. Yani orada olan hürriyet, T.C. devletinin aleyhinde konuşmak, milletinin aleyhinde konuşmaktır" dedi.
IMF kanımızı emiyor
Enflasyon meselesine de değindiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, hâlâ talep enflasyonu reçetesinin uygulanmakta olduğuna dikkat çekerek, "Aynı yolda devam ediyorlar. Bu gidişle bunlar ülkeyi batırmaktan başka işe yaramazlar. Yani IMF'nin yaptığı iş milletin damlarlarındaki kanı çekip almaktır. Milletimizi ölüme mahkum etmektir" dedi. Kendilerinin iş başına geldiğinde enflasyonun bir daha kalkmaya imkan ve ihtimal olmayacak şekilde düşeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, çiftçiye daha tohumunu tarlasına atmadan % 50 avans verileceği, ürününü devlet garantisiyle satacağı, herkesin kazancının kat kat artacağı, işçinin, memurun, esnafın, çiftçinin, 100 milyarın altında geliri olanın vergi vermeyeceği bir vergisiz Türkiye inşa edeceklerini, patenti kendine ait projeler ile bu milletin elini Avrupa ve Amerika'ya öptüreceğini söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, "Fakat bunları yapmak için, 24 saat, kapı kapı dolaşacağız. Kardeşlerimizi, BTP'ye üye edeceğiz. İkinci olarak da BTP döneminde, ülkemizi kalkındırmak için yine 24 saat çalışacağız.
Milletimizi yücelteceğiz. İki yılda Avrupa'yı, üç yılda ABD'yi geçeceğiz. 4 yılda T.C. Devletini kâinatın doruk noktasına çekeceğiz" dedi.
AB kapısında dilenci konumuna getirildik
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açış konuşmasını yapan İl Başkanı Saadettin Kıskaç, ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev gezip, milletimizin gönlünde bağımsızlık meşalesini yakmaya, Bağımsız Türkiye'yi tek başına iktidar yapmaya tüm Malatyalılar olarak söz verdiklerini söyledi.
BTP Genel Başkanı Ali Gedik, yanlış politikalarla ülkemizin, AB kapısında dilenci konumuna getirildiğini belirterek, bundan dolayı siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel alanda bir bağımsızlık yürüyüşü başlattıklarını söyledi. Ali Gedik, "İş başında iken bu milletin hesabını iyi yapmayanlar artık bu milleti kandıramayacaklar" dedi.
Bu millet kardeştir
BTP'nin Malatya'daki programında 2. Kuvay-ı Milliye'nin önderi Prof. Dr. Haydar Baş da bir konuşma yaptı. Türk milletinin, tarih boyu, insanlık ailesinin en şerefli, en güzide, en seçilmiş ailesi olduğunu, Japon sınırlarından Viyana kapılarına kadar vatan tuttuğu coğrafyalarda, sadece kendi neslinin, kendi milletinin değil bütün insanlığın can, mal, namus, din ve vicdan, vatan emniyetini doya doya yaşatmış bir millet olduğunu söyleyerek, "Bu yüce milleti cüceleştirip, yok etmek isteyenler, uzun zamandan beri çok ciddi hesaplarla üzerimize gelmekte ve bizi tarih sahnesinden silmek istemektedirler. Ama bu milletin basireti, gayreti hiç bir zaman buna imkan vermemiştir. Bundan sonra da vermeyecektir" dedi. Türk milletinin güçlü olması için güçlü bir devlet ve güçlü bir orduya ihtiyaç bulunduğunu burada da tekrarlayan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti:
"Çok büyük oyunlar var. Hendesi hesaplarla bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. Ona dinsiz, buna imansız, gibi iftira, dedikodularla aramızı açmak istiyorlar. İyi bilesiniz ki biz, bir ve beraber, tek bilek, tek yürek oldukça, arzda bu milletin bileğini bükecek ikinci bir millet, ikinci bir devlet ortaya çıkamayacaktır. Bizler, şövenist değil, Türk milliyetçisiyiz. Asırlar boyu, bizimle beraber yaşayan Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Boşnak kardeşim var. Biz, içiçe, bir bilek, bir yürek olduk. Örfümüz bir, adetimiz bir, geleneğimiz bir, dinimiz bir, dilimiz bir olduk. Bizim tarihimiz, örfümüz, geleneğimiz, adetlerimiz, maneviyatımız ve dinimiz, bizleri, kardeş yapmıştır. Bu millet kardeştir. Bu milleti ayırmaya teşebbüs edenler, kalleştir."
TSK'ya "dinsiz" diye yalan ve iftiralarla dil uzatılma oyununa dikkat çektiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, bu iftiraları atanlara en güzel cevabı Orgeneral Edip Başer Paşanın verdiğini, kendisinin de, Türk ordusunun da dindar olduğunu, başörtüsüne karşı olmadığını, ordunun baş örtüsü gerekçesiyle bir takım kisvelere bürünüp, memleketi, milleti ve devleti zafiyete uğratanlara karşı olduğunu söylediğini hatırlatarak, "Sivil-asker bir bilek, bir yürek, devlet-millet bir bilek bir yürek olacak. Kale olacağız, kale" dedi.
Avrupa'daki hürriyetin mahiyeti
Bazılarının Avrupa'da çok dinlilik ve hürriyet var olduğunu söyleyerek bizi kandırmaya çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupalının bal gibi, buz gibi haçlı ve hristiyan olduğunu, bir ezan sesine bile tahammül edemediğini, Türkiye'de ise hıristiyanların istedikleri gibi çan çaldıklarını belirterek, asıl hürriyetin bizim ülkemizde bulunduğunu ifade etti. "AB, bu güzel vatanı parçalamak, bölmek, yok etmektir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Avrupa'da hürriyet mürriyet yoktur. Lokallere, camilere giriyorlar. Konuşulan şey, T.C. Devletinin, kurumlarının aleyhinde olan sözlerdir. Dışarıya çıkıyor, 'burada din hürriyeti var' diyor. Almanya'da, beş dakika Almanya'nın aleyhinde konuş bakalım. Senin ciğerini sökerler. Yani orada olan hürriyet, T.C. devletinin aleyhinde konuşmak, milletinin aleyhinde konuşmaktır" dedi.
IMF kanımızı emiyor
Enflasyon meselesine de değindiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, hâlâ talep enflasyonu reçetesinin uygulanmakta olduğuna dikkat çekerek, "Aynı yolda devam ediyorlar. Bu gidişle bunlar ülkeyi batırmaktan başka işe yaramazlar. Yani IMF'nin yaptığı iş milletin damlarlarındaki kanı çekip almaktır. Milletimizi ölüme mahkum etmektir" dedi. Kendilerinin iş başına geldiğinde enflasyonun bir daha kalkmaya imkan ve ihtimal olmayacak şekilde düşeceğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, çiftçiye daha tohumunu tarlasına atmadan % 50 avans verileceği, ürününü devlet garantisiyle satacağı, herkesin kazancının kat kat artacağı, işçinin, memurun, esnafın, çiftçinin, 100 milyarın altında geliri olanın vergi vermeyeceği bir vergisiz Türkiye inşa edeceklerini, patenti kendine ait projeler ile bu milletin elini Avrupa ve Amerika'ya öptüreceğini söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, "Fakat bunları yapmak için, 24 saat, kapı kapı dolaşacağız. Kardeşlerimizi, BTP'ye üye edeceğiz. İkinci olarak da BTP döneminde, ülkemizi kalkındırmak için yine 24 saat çalışacağız.
Milletimizi yücelteceğiz. İki yılda Avrupa'yı, üç yılda ABD'yi geçeceğiz. 4 yılda T.C. Devletini kâinatın doruk noktasına çekeceğiz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.