Dünyanın sadece geçici olması değil, aynı zamanda bir imtihan alanı oluşu da dikkat çekicidir. "Biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız sizin için bir imtihandır" uyarısı, dünyanın fâni oluşuna işaret ederken, adetâ "İmtihanı kazanınız!" emrini vermektedir. Kur'ân aynı zamanda kazanma yolunu da göstermektedir; "O halde gücünüz yettiğince Allah'tan korkun. Dinleyin, ibadet edin. Kendi iyiliğiniz olarak (mallarınızı Allah yolunda) harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa ermişlerdir."
Bu imtihanı kazanıp kurtuluşa ermek için, görünüşte, dünyaya sırt çevirmekten ziyade "nefsin cimrilikten arınması" gibi bir iç oluşa dikkat çekilmesi, özellikle bugün çok daha önem kazanmıştır. İnsan, Allah'ın (cc) nimetlerinden kaçmak yerine, varlığın Hak adına harcanmasına, infak edilmesine çağırılmaktadır. Bu hassasiyet en açık biçimde ortaya koyulmuştur: "Sizler Allah yolunda harcamağa çağrılıyorsunuz. Ama içinizden kimisi cimrilik ediyor. (Halbuki) kim cimrilik yaparsa, o ancak kendisine cimrilik eder. (Zira) Allah zengindir, siz fakirlersiniz. Eğer yüz çevirecek olursanız, yerinize başka bir toplum getirir de onlar, sizin gibi olmazlar."
Dünyadaki imtihan sadece malî ve bedenî boyutta kalmayıp, insanî ve sosyal plana da uzanmaktadır. Nitekim âyet-i kerime bu cümleden olarak gerçeği şöylece ortaya koyar: "Biz, sizi de birbiriniz için bir sınama (vasıtası) yaptık. (Bakalım) sabrediyor musunuz? Rabbin (herşeyi) görendir." Belki de imtihanların en zor olanı budur. ..
Konumuza, Allah Resulünün (sav) arkadaşlarından Utbe b. Gazvan'ın (ra) diliyle son verelim:
"Dünya kopup gitmiş; sırtını dönüp hızlıca kaçıyor. Geriye, yalnızca bir kap dolduracak kadar şey kalmıştır. Yemin olsun ki, bir zamanlar peygamberle birlikte bulunan yedi kişiden biri idim. Uzun süre, samur ağacının yaprağından başka yiyecek birşey bulamıyorduk. Sonunda ağızlarımızın içi yaralarla dolmuştu. Birgün elime bir elbise geçmişti de bunu Sa'd ile bölüşmüştük. Şimdi ise, o yedi kişiden her birimiz mutlaka bir bölgenin valisiyiz. Bizden sonra insanları deneyeceklerdir."
Prof. Dr. Haydar Baş
Bu imtihanı kazanıp kurtuluşa ermek için, görünüşte, dünyaya sırt çevirmekten ziyade "nefsin cimrilikten arınması" gibi bir iç oluşa dikkat çekilmesi, özellikle bugün çok daha önem kazanmıştır. İnsan, Allah'ın (cc) nimetlerinden kaçmak yerine, varlığın Hak adına harcanmasına, infak edilmesine çağırılmaktadır. Bu hassasiyet en açık biçimde ortaya koyulmuştur: "Sizler Allah yolunda harcamağa çağrılıyorsunuz. Ama içinizden kimisi cimrilik ediyor. (Halbuki) kim cimrilik yaparsa, o ancak kendisine cimrilik eder. (Zira) Allah zengindir, siz fakirlersiniz. Eğer yüz çevirecek olursanız, yerinize başka bir toplum getirir de onlar, sizin gibi olmazlar."
Dünyadaki imtihan sadece malî ve bedenî boyutta kalmayıp, insanî ve sosyal plana da uzanmaktadır. Nitekim âyet-i kerime bu cümleden olarak gerçeği şöylece ortaya koyar: "Biz, sizi de birbiriniz için bir sınama (vasıtası) yaptık. (Bakalım) sabrediyor musunuz? Rabbin (herşeyi) görendir." Belki de imtihanların en zor olanı budur. ..
Konumuza, Allah Resulünün (sav) arkadaşlarından Utbe b. Gazvan'ın (ra) diliyle son verelim:
"Dünya kopup gitmiş; sırtını dönüp hızlıca kaçıyor. Geriye, yalnızca bir kap dolduracak kadar şey kalmıştır. Yemin olsun ki, bir zamanlar peygamberle birlikte bulunan yedi kişiden biri idim. Uzun süre, samur ağacının yaprağından başka yiyecek birşey bulamıyorduk. Sonunda ağızlarımızın içi yaralarla dolmuştu. Birgün elime bir elbise geçmişti de bunu Sa'd ile bölüşmüştük. Şimdi ise, o yedi kişiden her birimiz mutlaka bir bölgenin valisiyiz. Bizden sonra insanları deneyeceklerdir."
Prof. Dr. Haydar Baş
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.