logo
29 MAYIS 2024

İmamoğlu’ndan ‘çevre’ uyarısı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, uzun yıllardır kirliliği ve kokusuyla Kadıköylülere çile yaşatan, kendi döneminde ıslah edilerek eski günlerine kavuşturulan Kurbağalıdere kenarında önemli mesajlar verdi. İmamoğlu, Marmara Denizi'ndeki deniz salyası sorunundan tüm çevre sorunlarını olumsuz yönde tetikleyecek olan Beton Kanal'a kadar birçok konuda görüşlerini dile getirdi
 

05.06.2021 18:10:00
İmamoğlu’ndan ‘çevre’ uyarısı
İmamoğlu’ndan ‘çevre’ uyarısı
KADIKÖY / İSTANBUL

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu; kokudan ve kirlilikten arındırılan, "o eski halinden" eser kalmayan Kadıköy Kurbağalıdere'de vatandaşlarla bir araya geldi. CHP milletvekilleri Turan Aydoğan ve Mahmut Tanal, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Sara Odabaşı da Kurbağalıdere ziyaretinde İmamoğlu'nu yalnız bırakmadı. İBB üst yönetimi ve bürokratlarının da hazır bulunduğu gezide, İmamoğlu, vatandaşlar tarafından alkışlarla karşılandı. İBB bürokratları tarafından çalışmalarla ilgili bilgilendirilen İmamoğlu, yol boyu kurulan ve denizden çıkarılan atıklardan üretilen sanat eserlerinin sergilendiği stantları gezdi. Sanatçılarla sohbet eden İmamoğlu'na, bir standa, yine atık malzemelerden üretilen tablo hediye edildi. Kendilerini "LGS anneleri" olarak tanımlayan bir grup vatandaş, İmamoğlu ile fotoğraf çektirdi. İmamoğlu'nun annelere yanıtı; "Heyecan yapmasınlar; her şey çok güzel olacak" oldu. İBB Başkanı'na yol boyu sevgi gösteren vatandaşlardan biri, elindeki küçük pastayla, İmamoğlu'nun doğum gününü kutladı.

Geçmişte yapılan işleri hızlandırdık

Kurbağalıdere kenarında da incelemelerde bulunan İmamoğlu, bugün bambaşka bir çehreye bürünen alana kurulan platformdan vatandaşlara seslendi. Kurbağalıdere'yi, "zor ve sıkıntılı bir alan" olarak tanımlayan İmamoğlu, "Bugüne geldiğimizde; bu güzel çevreyi hep beraber başardık, birbirimizi alkışlıyoruz. Kurbağalıdere, bitirilmiştir ve güzel olmuştur. Burada ciddi bir emek var. Geçmişte de yapılmış işler var. Ama çok uzadı, çok yavaştı. Hızlandırdık. İSKİ'nin, Göztepe Merdivenköy Kavşağı'ndan başlayan ve buraya kadar devam eden yoğun bir çalışmasıyla işin altyapı sürecini tamamladık. Amacımız ne? Ataşehir'in içine de girecek şeklide, bu hattın kesintisiz bir yaya aksı olmasını sağlamak" dedi.



Çevre, ulusal bir güvenlik meselesidir

İstanbul'un derelerindeki ıslah çalışmalarının süreceği müjdesini veren İmamoğlu, Ayamama örneğini verdi. "Sadece dere ıslahı ile uğraşmıyoruz" diyen İmamoğlu, "Buraları yaşam alanlarına, yaşam vadilerine dönüştürmek için uğraşıyoruz. Oranın yeşil bir biçimde, 4-5 ilçeyi birbirine bağlayan, yani isteyenin aslında bisikletiyle, yürüyerek , koşarak işine bile gittiği, gezmeye gittiği bir hatta dönüşmesini arzu ediyoruz. Bunu İstanbul'un 15 noktasında yapıyoruz. Dere noktalarını değerlendirerek İstanbulluların doya doya yaşayacakları alanlara dönüştürüyoruz" ifadelerini kullandı. Dünyada, çevreyle ilgili uzmanların "ulusal güvenlik masaları"nın en önemli fertleri haline geldiğine dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi:

"Çünkü, çevreyi iyi yönetemezseniz, çevreyle ilgili tedbirleri iyi almazsanız, artık o bir ulusal güvenlik meselesidir. Çünkü çevrenin, ne yazık ki, eğer siz ona kötü davrandığınızda, insanlara dönüşü çok kötü olabiliyor. İnsanlar, hayatlarını kaybedebiliyor. Bakın önümüzde bir meseleyi tartışıyoruz. Müsilaj, deniz salyası denilen meseleyi konuşuyoruz. Onu bunu suçlamak için hiçbir zaman konuşma yapmadım; burada da yapmayacağım. İşimize bakacağız biz. Milletimiz, bize işine baksın diye oy verdi. İşini iyi yapamamış kişiyi konuşmak, zaten ona da prim kazandırır; gerek yok. Biz, işimize odaklanacağız. Önümüze bakmaktan kastım şu: Marmara Denizi; ona gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Dünya'nın en genç denizlerinden birisi. Dün bir bilim insanımızla sohbetini yaptık. Bu akşam, Halk TV'de yayınlanacak. Bir saati aşkın sohbetimizde dedi ki; 'Marmara, daha çocuk. Hatta doğum sancısı yaşayan bir anını düşünün; öyle bir çocuk.' 3-4 bin yıllık bir geçmişi var. Dünya tarihine göre, daha dün. O bakımdan ona gözümüz gibi bakmalıyız. Bütün belediyeler, bütün kamu kurumları, özel kuruluşlar, sanayi kuruluşları, tarım yapan insanlarımız, devletin bakanlıkları topyekun ortak akılla tek şartla; bir kişinin sözüyle değil, bilimle hareket ederek, bu sorunu çözmek zorundayız."

Bu işin milleti, ülkesi olmaz

Yarın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Marmara Belediyeler Birliği tarafından Kocaeli'nde düzenlenecek çalıştaya davetli olduğunu belirten İmamoğlu, "Bu konuyu, yarın orada konuşacağız. Bu sorunu çözmeye dönük bir modeli gerçekleştirilebilirsek, ne mutlu bize. Bu işin partisi, A kişisi, B kişisi olmaz. Daha ileri de gideyim: Bu işin milleti, ülkesi de olmaz. Çevreye burada verdiğiniz bir zararın, bir bakmışsınız bir başka ülkede bedelini ödeyen insanlar olabilir. Aynı şekilde bu, bizim için de geçerli. Hatırlayın; Karadeniz'in karşısında bir nükleer facia yaşandı. Yıllarca onun korkusuyla yaşadık. O bakımdan çevreyi korumak, insani bir sorumluluktur. Sadece milli bir sorumluluk değildir" diye konuştu.

Sorumluluk 16 milyondadır

Çevreyle ilgili yapılan katliamların engellenmesine ve iklim değişikliği ile mücadeleye dönük mücadelede, herkesin sonuna kadar sorumlu olduğunun altını çizen İmamoğlu, "Biz, yaptığımız mücadelede sizlerin önündeki idare yetkisi verdiğiniz insanlar olarak; Kadıköy Belediye Başkanı, ben ya da diğer siyasiler, bir mücadeleyi verebilir. Ama bu mücadele, sadece bu kesimle verilirse, bu birileri tarafından siyasi bir mücadele olarak algılanabilir. Çevre ile ilgili mücadelede, 16 milyonun her bir ferdi sorumludur ve mücadeleye katkı sunmalıdır. Başka türlü kazanamayız. Bunu lütfen unutmayın. Dolayısıyla; Marmara Denizi'ni bitirecek olan, bu şehrin tarihi geçmişini yok edecek olan ve İstanbul'u büyük bir güvenlik sorunu yaşatacak olan, sadece birilerinin cebine para girsin diye düşünülen, başka hiçbir haklı tarafı olmayan; bırakın müsilajı, tümden Marmara'yı yok edecek olan Kanal İstanbul'a karşı çıkmak, 16 milyon insanın insani sorumluluğundadır. Bir partiye ya da bir kişiye ait değildir.

Bunu anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Akıl ve bilim bana ne anlatıyorsa onu anlatıyorum zaten. Bana ait tek bir cümlesi yoktur. Akıl ve bilimin ifade ettiği bir biçimde bu işin yanlış olduğunu anlatıyoruz" dedi.

Bir defa da bu şehri içten sev ya!

"Bu şehir, şunu kaldırmıyor artık" diyen İmamoğlu, içinde bulunduğumuz durumu, "Daha fazla yapalım, daha çok bina yapalım, daha çok beton yapalım. Yani Kalamış'ın şu hali bize yetmiyor; buraya binalar yapalım, başka başka tesisler kuralım… Bu şehir bunu kaldırmıyor arkadaş; kaldırmıyor. Kal-dır-mı-yor. Bakın; bu hataların her birimiz bir parçası olmuş olabiliriz geçmişte. Her birimiz, bir eksik yapmış olabiliriz. Çevreye kötü davranmış olabiliriz. Sıkıntılı birtakım hareketleri, her birimiz küçücük de olsa, büyük de olsa yapmış olabiliriz. Ama pişman olma zamanı be! Pişman ol yahu! Ya bir defa da bu şehri içten sev ya. Burayı, bu güzelliği sizinle paylaşmaya geldim ama bu çevre gününde ben sizinle bir de dertleşmeye geldim. Beni dinleyen her vatandaşımıza, buradan çağrı yapıyorum: Bu meseleyi ciddiye alın. Dünyanın en güzel şehri, bize emanettir. Bütün insanlığın bize emanetidir. Yetmez; Fatih Sultan Mehmet'in emanetidir, Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetidir. Hepimizin geçmişinin bize emanetidir. Emanete ihanet olmaz; yapmayın. Yani benim doğduğum köyümde kopan bir dal, benim canımı yakıyor. Yani benim köyümde yakıyor da İkizdere'de yakmıyor mu canımı?  Orada koparılan ağaçlar ve dallar, içimi dağlıyor. Yakmıyor, dağılıyor. O bakımdan, bizim doğaya zarar vermeye artık haddimiz yok; milletçe de tahammülümüz yok. Bu yönüyle sizlerle dertleşmek istedim" sözleriyle somutladı.



Sevelim bu şehri

"Özenle hareket edelim, doğayı sevelim, bu güzel, bu kadim kent İstanbul'umuzun havasına, suyuna, toprağına, o toprağından fışkıran bereketine, ağacına, çiçeğine, hayvanlarına, her şeyine sahip çıkalım" diyen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Sevelim bu şehri. Bak; bu şehri seversek, hep beraber ülkemizi sevmiş oluruz. Öyle yaparsak, birbirimizi sevmiş oluruz. Oradan çıksa çıksa; barış çıkar, huzur çıkar, ahlak çıkar, başarı çıkar, üretim çıkar, ekonomi oluşur, sanat olur. Böyle bir kent, böyle bir ülke oluruz; bu kadar basit. Lütfen, bu çevre gününde, sizi buna davet ediyorum. Çevre Günü'nden 1 gün önce doğmuş olduğumu, diyeceksiniz ki, 'yeni mi öğrendin?' Değil; ama yani çevre gününe eşlik edeli beri bunu biliyorum. Dün, her pasta keserken, 'Dilek tut' dediler. Ben de dedim ki; 'Zaten tuttum, 26 yıldır Dilek'le evliyim.' Ama size söyleyeyim: Dilek'le beraber, 26 yıldır yuvamız ve çocuklarımız için hangi dileği tutuyorsak, ben, bu şehrin bütün çocukları için, insanları için aynı dileği tutuyorum bugün."

Yeni yaşam vadilerinin müjdesini verdi

"İstanbul'a yeni, pırıl pırıl kilometrelerce kordonlar geliyor; milyonlarca metrekare parklar geliyor" müjdesini veren İmamoğlu, konuşmasını, "Kemerburgaz Kent Ormanı'nı gezin. Atatürk Kent Ormanı'nı gezin. Salı günü, tam Esenyurt-Beylikdüzü hattında, neredeyse 100 bin metrekareye yakın, nasıl ihmal edilerek metruk kalmış bir yeri, bir anda güzel bir parka dönüştürdüğümüzü -açılışını yapacağım- göstereceğiz. İstanbul'un farklı noktalarında, milyonlarca metrekarelik park yapmanın keyfini, onurunu yaşıyorum. Lütfen bunları takip edin. Bu dediğim yerleri görün. Bunların hepsi sizin ve sizin paranızla yapılıyor. Her tek kuruşunuzu, ahlaklı bir şekilde harcamak için elimizden gelen çabayı yerine getiriyoruz. Her tek kurşunuzun hakkını vermek için, kentimize hizmet ediyoruz. Allah, sizlere beni mahcup etmesin; ekibimi de. Bu güzel şehrin Kadıköy'ümüzün Belediye Başkanı'nı da mahcup etmesin. Hep birlikte sizlere güzel hizmetler verelim. Çünkü, her şey çok güzel olacak; bunu sakın unutmayın. Hepinizi, Dünya Çevre Günü'nde, çevrenin güzelliğiyle, bütün o içtenliğiyle, sıcaklığıyla kucaklıyorum" sözleriyle noktaladı.

Odabaşı: Kadıköy, eski İBB'den üvey evlat muamelesi gördü

Etkinlikte konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı ise, yönettiği ilçenin uzun yıllardır eski İBB yönetimi tarafından görmezden gelindiğini vurgulayarak, "Kadıköy, yıllarca haksızlığa uğramış, Büyükşehir tarafından üvey evlat muamelesi görmüş bir ilçe. 25 yıl boyunca İstanbul'da iktidarda olanların, sırf kendi iktidarlarını desteklemediği için cezalandırılan ve değişen zihniyetle birlikte alt yapısı çehresi değişmeye başlayan bir ilçe. Ama, Kadıköy'den fazlasıdır Kurbağalıdere. Dünyanın incisi güzel İstanbul'un , Kadıköy'de saklanmış kül kedisidir dere. Bu duygularımı en iyi, derenin çevresinde yıllarca pencereleri kapalı yaşamak zorunda kalan komşularım anlayacaktır. Böyle kıymetli bir coğrafyanın yanı başında çile çeken Kadıköylüler anlayacaktır. Ve elbette, Kadıköylünün çilesini dert eden iyi insanlar anlayacaktır. Anladı. Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Dere, maharetli ellerle yeniden döndü hayata. Dere'nin doğum günüdür bugün" ifadelerini kullandı. Odabaşı, konuşmasının sonunda İmamoğlu'nun doğum gününü, sahneye getirilen pastayla kutladı.

 



'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi

29.05.2024 10:50:00 / Güncelleme: 29.05.2024 10:56:43
Haber Merkezi
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul Valiliği tarafından, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi.

İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İl Müftüsü Safi Arpaguş ve Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Fatih Camisi ve Külliyesi içinde yer alan Fatih Sultan Mehmet'in türbesine geldi.

Türbede yapılan duanın ardından Vali Gül, gazatecilere açıklamalarda bulundu.

Başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere bütün şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Gül, İstanbul'un normal bir şehir fethin de normal bir fetih olmadığını söyledi.

Gül, İstanbul'un ve fetheden komutanın Hazreti Peygamberin övgüsüne mazhar olduğunu belirterek, "Allah bu şehri ilelebet devletimize, milletimize yar etsin. Allah bu şehre hizmet etmeyi nasip etsin. İnşallah bu şehri, tıpkı Fatih Sultan Mehmet'in bize emanet ettiği gibi bizler de 300 sene 500 sene sonsuza kadar yeni nesillere emanet ederiz. Bu şehirde aldığımız fetih ruhu, kardeşlik ruhu halen devam ediyor. İnşallah sonsuza kadar da bu kardeşlik ruhu, birlikte yaşama kültürü, barış içerisinde dostluk içerisinde devam edecek. Ordumuza muzafferiyetler diliyorum" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu da fethin yıl dönümünü kutladığını kaydederek, "Bu güzel şehre hizmet etmek hepimiz için güzel bir onur. Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethi, çağ değiştiren bir fetihtir. Bizler de bu şehre layık olmayı diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle bazı vatandaşlar da Fatih Sultan Mehmet'in türbesine girerek dua etti.

 

 

Meteorolojiden yurt geneli için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurt geneli için sağanak uyarısında bulundu

 
29.05.2024 10:12:00
AA
Meteorolojiden yurt geneli için sağanak uyarısı
Meteorolojiden yurt geneli için sağanak uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğunden yapılan açıklamaya göre, ülke genelinin parçalı yer yer çok bulutlu, Trakya kesimi, Batı Akdeniz'in iç kesimleri ile Toroslar mevki, İç Anadolu (Eskişehir dışında), Orta Karadeniz, Kastamonu, Artvin, Ardahan, Kars ve Hakkari çevreleri ile Rize ve Trabzon'un iç kesimlerinde yerel sağanak ve gök gürültülü sağanağın etkili olacağı tahmin ediliyor.

Hava sıcaklıklarının batı ve iç kesimlerde mevsim normalleri civarında, doğu kesimlerde ise normallerin üzerinde seyredeceği bekleniyor.

Rüzgarın Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu'nun doğusunda güneyli yönlerden kuvvetli olarak esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi. 

Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere geldiği Trabzon Adliyesi'nden ayrıldı.
29.05.2024 10:04:00 / Güncelleme: 29.05.2024 12:14:39
İhlas Haber Ajansı
Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi
Ogün Samast İstanbul'da görülen duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere Trabzon Adliyesi'ne geldi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanmak için 6 Aralık 2023 tarihindeki ilk duruşmaya Akçaabat Adliyesi'nden katılan Ogün Samast, bugün duruşmaya ikinci kez Trabzon Adliyesi'nden katılacak.



Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS ile katılacak olan Samast'ın adliyeye tek başına geldiği görüldü.

Duruşma ertelendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katili olan ve geçtiğimiz aylarda tahliye edilen Ogün Samast'ın 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada mahkeme dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin hakkında 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 10 yıla kadar hapis talebiyle yeni dava açılan ve 15 Kasım'da tahliye edilen Ogün Samast'ın, birleşen 11 sanıklı FETÖ terör örgütü davası çerçevesinde yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Ogün Samast ve diğer sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi.

Duruşmada SEGBİS sistemi ile hazır edilen tanık tanık Mehmet Aksoy, 'Konya'da 2015-2016 yılında emniyet sohbet imamlığı yaptım. Ali Fuat Akdağ benden sonra sohbet grubu almış olabilir hatırlamıyorum. Benimle alakalı yargılandığım mahkemede Bylock iddiası vardı, tarihini hatırlamıyorum. Sohbet gruplarında Bylock'tan haberleşme yapıldı. Sohbet gruplarına gelen her emniyet mensubu yüklememiş olabilir. Ben yükleyin diye zorlamadım. Yükleyen de vardı yüklemeyen de. Sohbet gruplarında himmet talep ediliyordu kimseyi verin diye zorlamadım' dedi.

Tanık beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dosyasının mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine ve dinlenilmeyen tanıkların dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Adliyeden ayrıldı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast, 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılandığı davada bugün SEGBİS sistemi ile İstanbul'daki duruşmaya katılmak üzere geldiği Trabzon Adliyesi'nden ayrıldı.



İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanmak için 6 Aralık 2023 tarihindeki ilk duruşmaya Akçaabat Adliyesi'nden katılan Ogün Samast, bugün duruşmaya ikinci kez Trabzon Adliyesi'nden katıldı. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden İstanbul'daki duruşmaya SEGBİS ile katılan Samast, yaklaşık 2 saat durduğu adliyeden kendisini bekleyen otomobile binerek ayrıldı.

Olayın Geçmişi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce bir kısım kamu görevlileri hakkında cinayetin işleneceğinden önceden haberdar oldukları ve cinayeti önlemek adına görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dava açılmıştı. Yapılan yargılamalar sonucu İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bir kısım şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yeni hazırlanan iddianamede İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 12 Nisan 2021'de suç duyurusunda bulunduğu belirtilirken, iddianamede Dink ailesi 'müşteki' sıfatıyla, Ogün Samast ise 'suça sürüklenen çocuk' sıfatıyla yer almıştı. Hazırlanan iddianamede, suça sürüklenen çocuk sıfatıyla yer alan Ogün Samast'ın 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Daha sonra İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava dosyası, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 11 sanıklı FETÖ terör örgütü davasıyla birleştirilmişti. Öte yandan, Samast'ın dosyasının birleştirildiği örgüt davasına ilişkin hazırlanan iddianamede ise sanıklar Yahya Öztürk ve Adem Sağlam'ın 'anayasayı ihlal', 'belli bir yükümlülüğün ihmaliyle kasten öldürmeye neden olmak' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edilmişti.

Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilemediği ifade edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillerin örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğu açıklanmıştı. Samast'ın bu irtibatla Hrant Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiği anlatılmıştı. İddianamede sanıklar Ramazan Akyürek, Faruk Sarı ve Ali Fuat Yılmazer'in 'anayasayı ihlal' suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edilirken, diğer sanıklar Ogün Samast, Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Erhan Tuncel, Ersin Yolcu, Ahmet İskender'in 'terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezaları talep edilmişti.

Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım

Dün akşam saatlerinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
28.05.2024 14:07:00 / Güncelleme: 28.05.2024 15:24:06
İhlas Haber Ajansı
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı: Yaptıklarımdan pişmanım
Yayımladığı videodaki sözlerine ilişkin resen başlatılan soruşturma çerçevesinde dün akşam polis tarafından gözaltına alınan ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan astrolog Meral Güven'in ifadesi ortaya çıktı.

Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadığını hesabını hackleyen kişilere yönelik yaptığını iddia eden Güven, "Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım" ifadelerini kullandığı öğrenildi.

'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' gibi nitelikli suçlardan savcılık tarafından başlatılan resen soruşturma kapsamında dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekipleri tarafından evinde gözaltına alınan astrolog Meral Güven, polisteki işlemleri tamamlandıktan sonra savcılık talimatı ile aynı gün serbest bırakılmıştı.

Astrolog Güven'in, soruşturma savcısının talimatıyla polis tarafından alınan ifadelerine ulaşıldı. İfadesinde telefonuna çok sayıda küfür ve hakaret içerikli mesaj geldiğini söylediği öğrenilen Güven, küfürlü mesajlar sonrasında ise eski eşinin de yer aldığı bir Whatsapp grubunda montajlı olarak çıplak fotoğraflarını koyduklarını belirttiği aktarıldı.

 "Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim"

Olayın ardından panik atak geçirerek ilaç aldığını, sonra da alkol kullandığını söylediği öğrenilen Güven şu ifadeleri paylaştı: 'Eski eşim ve bir sürü sosyal medya kullanıcısından tehdit mesajları aldım. Sonra sosyal medya hesabım çalındı. Daha sonra ben de hesabımı geri aldım. Hesabımı aldıktan sonra paylaşımları gördüm. Küfürlü paylaşımlarımı genele yapmadım hesabımı hackleyen kişilere yönelik yaptım. Ancak videolarım kesildiği için insanlar sanki genele yapmışım gibi algıladı. Aldığım ilaç ve alkolün etkisiyle küfür ettim. Yaptıklarımdan pişmanım.'

Meral Güven hakkında sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı canlı yayına ilişkin 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan re'sen soruşturma başlatı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.