logo
03 EKİM 2024

İmamoğlu'dan ahmak davası açıklaması: Darbe girişimi

İmamoğlu, "Kamuoyunda 'ahmak davası' olarak bilinen bu dava, İBB'nin seçilmiş başkanı olarak bana değil, aziz milletimizin iradesine yöneltilmiş açık bir darbe girişimidir. Bu dava, kesinlikle hukuki bir dava değil, siyasi bir davadır. Ve açıkçası belli mahfillerde kurgulanmış, ucuz bir siyasi mühendislik içeren bir projedir" dedi.

03.10.2024 12:38:00 / Güncelleme: 03.10.2024 14:12:17
Haber Merkezi
İmamoğlu'dan ahmak davası açıklaması: Darbe girişimi
İmamoğlu'dan ahmak davası açıklaması: Darbe girişimi
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Ekrem İmamoğlu, Kartal'daki İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurarak, kamuoyunda 'ahmak davası' olarak bilinen ve şu anda istinaf sürecinde bulunan davaya, duruşmalı olarak katılma talebinde bulundu. İmamoğlu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi'ne sunduğu dilekçesinde, şu ifadeleri kullandı:

"DOĞRUDAN SAVUNMA YAPABİLMEMİN MİLLİ İRADEYE DE SAYGININ BİR GEREĞİ OLDUĞUNA İNANIYORUM"

"Daha önce avukatlarım tarafından, 04.01.2022 tarihinde ve 03.09.2023 tarihinde duruşma talebinde bulunulmasına rağmen, bu talepleri kabul edilmedi. Bu kez, hakkımda verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin olarak, adil yargılanma hakkımın açıkça ihlal edildiğini ve bu kararın, aşırı ölçüsüz ve daha ilk bakışta 'adaletin açıkça reddi' anlamına geldiğini, düşündüğüm için, bu talebi bizzat kendim ileri sürme gereği hissettim. Bu cezanın yalnızca şahsımı değil, temsil ettiğim toplumu ve kamu yararını da derinden etkileyecek sonuçları olacaktır. 31 Mart 2024 İstanbul yerel seçimlerinde tercihlerini ortaya koyan 11 milyon seçmenin iradesini geçersiz kılacak olan bu cezaya karşı, mahkemeniz huzurunda doğrudan savunma yapabilmemin, hukuka olduğu kadar, hukukun kaynağı olan milli iradeye de saygının bir gereği olduğuna inanıyorum."

"BU TÜR KARARLARIN SONUÇLARI, CEZA VERİLMEK İSTENEN KİŞİYLE SINIRLI KALMAZ"

"Seçilmiş bir yöneticinin, görevini yapmaktan ve siyasi faaliyette bulunmaktan yasaklanmasının, evrensel hukuk ölçüleri ve kamu vicdanı karşısında meşru olabilmesinin temel şartlarından birinin, söz konusu yöneticiye kendini bizzat savunma hakkı tanınması olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, milli iradeye saygının ve Türk yargısına olan güvenin korunması için, mahkemeniz huzurunda doğrudan savunma yapabilmeyi ve ciddi endişelerimi ifade edebilmeyi istiyorum. Siyasi faaliyetten yasaklanma kararları, vatandaşın seçimlerde ortaya koyduğu ve bundan sonra koyacağı iradeyi yok sayma, etkileme, yönlendirme niteliğine sahiptirler. Bu tür kararların sonuçları, ceza verilmek istenen kişiyle sınırlı kalmaz, kalamaz. Kamuoyundaki hakim kanaati ben de paylaşıyor ve bu davanın ülkemizin geleceğini etkileyecek önemde olduğuna inanıyorum. O nedenle, yargılanma sürecinin bütünüyle adil yürütülmesi, sadece benim için değil, tüm ülkemiz için büyük bir önem taşımaktadır. Kamu hizmeti sorumluluğum çerçevesinde, adil yargılama hakkımın korunması için duruşma talebimin kabul edilmesinin, yalnızca şahsımın değil, Türk halkının da adalete olan inancını pekiştireceğine eminim."

"UZMANLAR DA MAHKEMEDE DİNLENSİN"

"Ayrıca, yerel mahkeme aşamasında sunulan mütalaalar gibi, istinaf aşamasında dosyaya sunulan ek uzman (Prof. Dr. Adem Sözüer ve Doç. Dr. Tolga Şirin'in) mütalaası, davanın seyrini köklü biçimde değiştirecek nitelikte yeni ve esaslı bir delil teşkil etmektedir. Bu mütalaanın adil yargılanma hakkımın sağlanabilmesi için detaylı bir şekilde incelenmesi ve ilgili uzmanların duruşmada dinlenmesi, hayati bir önem arz etmektedir. Uzmanların mahkemeniz huzurunda dinlenmesi ve kendilerine soru yöneltilmesi, savunma hakkımın etkili şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Önceki uzman mütalaalarının yanı sıra, Anayasa'ya aykırılık iddialarımızın da mahkemeniz nezdinde kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve bu iddiaların layıkıyla ele alınması gerekmektedir. Halk arasında 'beyaz gömlek indirimi' olarak bilinen, toplumsal infial yaratan olayların sanıklarına bile uygulanan takdiri indirim, basında siyasi iktidara dair söylediğim bir sözün, 'mahkemeyi ciddiye almadığım' şeklinde yorumlanması sonucunda, şahsıma uygulanmamıştır."

"YÜZ YÜZE GELEBİLECEĞİMİZ BİR DURUŞMADA…"

"Hakkımda yapılan yargılama dahil olmak üzere, tüm yaşantım boyunca, özel hayatımda, iş hayatımda ve siyasi hayatımda her türlü hukuksal işlemlere, yargı makamlarına sorumlu bir vatandaş olarak yaklaştım. Bu hâl ve davranışlarım, adına karar verdiğiniz TÜRK MİLLETİ tarafından bizzat tasvip edilmiştir. Girdiğim dört farklı seçimde, milletimizin tarafıma teveccüh etmesi şerefine nail olmam buna en yüce kanıttır. Ben, bir suç işlemedim. Bu nedenle beraat etmem gereken bu davada, eğer bir cezaya hükmedilecekse, bu cezanın yüzüme tefhim edilmesinin hakkım olduğuna inancım tamdır. TÜRK MİLLETİ adına karar veren Sayın Mahkemenizin bu hususu dikkate alması gerekliliğini, durumu değerlendirebilmeniz için, yüz yüze gelebileceğimiz bir duruşmada, bu durumu bizzat ortaya koyma isteğimi takdirlerinize arz ediyorum."

"SİZLERİN KARŞISINA BÖYLE BİR KONUYLA ÇIKMIŞ OLMAKTAN ÇOK BÜYÜK BİR IZDIRAP VE ÜZÜNTÜ DUYUYORUM"

Dilekçesini mahkemeye sunmasının ardından, adliye bahçesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan İmamoğlu, şunları söyledi:

"Mahkemeye sunduğum talepte olduğu gibi; seçilmiş bir yöneticinin, görevini yapmaktan ve siyasi faaliyette bulunmaktan yasaklanmasının, evrensel hukuk ölçüleri ve kamu vicdanı karşısında meşru olabilmesinin temel şartlarından birinin, söz konusu yöneticiye kendini bizzat savunma hakkı tanınması olduğunu düşündüğüm için, talebimi az evvel üçüncü kez mahkemeye iletmiş bulunuyorum. Öncelikle, ülke ve dünya gündeminin tarihinin en zorlu süreçlerinden birinden geçtiği bu günlerde, sizlerin karşısına böyle bir konuyla çıkmış olmaktan çok büyük bir ızdırap ve üzüntü duyduğumu da belirtmek isterim. Açıkçası ızdırabın birinci kaynağı, milletimin açlığı ve yoksulluğudur. Dün açıklanan rakamlara göre, ülkemizde açlık sınırı 19 bin 830 lira, yoksulluk sınırı ise 64 bin 595 lira olmuşken; emeklimin ayda 12 bin 500 lira, işçimin 17 bin liraya mahkum edilmiş olmasıdır benim aslında bugünkü ızdırabım. Dört bir yanımızda tarihin en büyük jeopolitik sınamaları yaşanırken, hamaset dışında başka hiçbir şey üretmeyen aciz dış politikadır ızdırabım."

"AZİZ MİLLETİMİZİN İRADESİNE YÖNELTİLMİŞ AÇIK BİR DARBE GİRİŞİMİ"

"Açıkça ifade etmek isterim ki; kamuoyunda 'ahmak davası' olarak bilinen bu dava, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin seçilmiş başkanı olarak bana değil, aziz milletimizin iradesine yöneltilmiş açık bir darbe girişimidir. Bu dava, kesinlikle hukuki bir dava değil, siyasi bir davadır. Ve açıkçası belli mahfillerde kurgulanmış, ucuz bir siyasi mühendislik içeren bir projedir. 23 sene önce, 'yasaklara karşıyız' diyerek yola çıkan iktidar, İstanbul'da üç seçimdir bükemediği bileği, entrikayla kırabilmenin açıkçası hesabı kitabı içerisindedir. Tam saha bakanlarıyla, milletvekilleriyle, bürokratlarıyla siyaset yapanlar, bir kez daha milletin sandıktaki tokadını yemiştir. Oturup, nerede hata yaptığını anlamak yerine, nasıl bir yanlış içerisinde olduğunu anlamak yerine, iktidarlarını sürdürmek için, ne yazık ki yargı dahil her enstrümanı kullanmaktan başka hiçbir yol bulamamışlardır. Demokrasi tarihimizi ve büyük bedellerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı hiçe sayan bu dava, siyasi tarihimize sürülmüş ne yazık ki kara bir lekedir."

"AZİZ MİLLETİMİZ, MASA BAŞINDA KURULAN BU TUZAKLARI DA KESİNLİKLE BOZACAKTIR"

"Yassıada yargılamalarını, Denizlerin, Mahirlerin idamlarını, 1980 darbesi sonrası siyasi yasakları, 28 Şubat sürecini, 15 Temmuz darbe kalkışmasını yaşamış ve daima bu süreçleri demokrasiye sarılarak atlatmış aziz milletimiz, ne pahasına olursa olsun, masa başında kurulan bu tuzakları da kesinlikle bozacaktır. Darbelerden, bugünkü gibi her türlü vesayetten ve siyasi yasaklardan çok çekmiş olan milletimiz, haklarının yeniden bir yargı darbesiyle ellerinden alınmak istendiğinin de farkındadır. Ve halkımız süreci tüm vicdanıyla, adalet duygusuyla izlemektedir. Bilinmelidir ki; bu süreç, bırakın bizim demokrasi mücadelemize ket vurmayı, milletimize hizmet yolunda bizleri daha da güçlendirecek ve daha da iyi hizmet etme yolculuğunda kararlı hale getirecektir. Benim bu yolda sırtımı yasladığım yer bellidir. Güvendiğim yegane güç; önce Allah, önce Yaradan, sonra da 86 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının iradesidir. Milletin iradesinin üzerinde de başka hiçbir güç yoktur. Sonuna dek demokrasinin ve millet iradesinin gerektirdiği nezaket ve ahlakla, bir ve beraber olarak yolumuza devam edeceğimizin kesin olduğunu, milletimizin buradan duymasını istiyorum. Milletimizin iradesine, millete saygı gösterin. Demokrasinin önünü açın."

"DÜNYANIN EN ZORLAMA SİYASİ YASAK DAVASININ TÜRKİYE GÜNDEMİNİ İŞGAL ETMESİNİ İS-TE-Mİ-YO-RUM"

"Bir vesileyle söylemiştim, tekrar ifade etmek isterim; millet, İmamoğlu'nu nerede görmek istiyorsa, isterse, millet İmamoğlu'na neyi yakıştırmışsa, yakıştırıyorsa, İmamoğlu orada olacaktır. Bu, daha önce de böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Korkmayın. Ve ifade ediyorum ki; asla ve asla sürecin en büyük, en yüksek cesaretle tarafımızdan takip edildiğini de bütün yurttaşlarımın bilmesini isterim. Net ifade edeyim; milletin iradesine kafa tutmayın. Mertçe yarışalım. Bana sarf edilen 'ahmak' ifadesini kime iade ettiğim bellidir. Zaten o kişi bana, ben de ona dava açtım. 'Ahmak' ifadesinin suç olmadığı da Yargıtay kararlarıyla ortadadır. Basında bu kararlar da yayınlanmıştır. Beni haklı bulan bilirkişi raporları da ortadadır. Dünyanın en zorlama siyasi yasak davasının artık Türkiye gündemini işgal etmesini ben is-te-mi-yo-rum. Umarım hak yerini bulacaktır. Hakkın yerini bulması için, emek harcayan ve harcayacak olan herkese, özellikle yargı mensuplarına, hakimlere, savcılara şükran duyuyorum. Milletimiz bu emekleri asla unutmadı, unutmayacak. Bugün yapmış olduğum bu başvuruyla, ben bir duruşmaya katılmak istediğimi tekraren talep etmiş bulunmaktayım."
Pespembe tablo!
MB Başkanından TBMM'de sunum
İran'dan İsrail'e karşı birleşme çağrısı
'Saldırılara karşı birleşmezsek, sıra başka İslam ülkelerine gelecektir'
Cem Garipoğlu'nun mezarı açıldı
Cesedin kalıntıları Adli Tıp Kurumu'na götürüldü
İsrail destekçileri İran'a misillemeyi görüştü
Haçlı ittifakından İsrail'e destek
Nasrallah ateşkesi kabul etmesine rağmen öldürülmüş
İsrail ateşkes değil, savaş istiyor
BM: Lübnan'dan 128 binden fazla kişi Suriye'ye geçti
İsrail'in saldırılarında 1374 kişi öldü
Katar'da İran - Suud görüşmesi
'Sıra yarın diğer İslam ülkelerine gelecek'
Mescid-i Aksa'ya baskın
İsrailli gaspçılar sahnede
1 Ocak'tan bu yana 2 bin 107 terörist etkisiz hale getirildi
Milli Savunma Bakanlığı bilgilendirdi
Yurt ücretleri fırladı
İşte Eylül ayının zam şampiyonları
'Türkiye'nin 22 ili arz-ı mev’ud kapsamındadır'
'İsrail Türkiye'ye komşu olur'
İsrail'in saldırganlığı bitmiyor
Beyrut yine bombalandı
TÜİK enflasyonu açıkladı
Yıllık enflasyon yüzde 49,38 oldu
BTP Lideri Baş’tan, Erdoğan’a zor soru
Türkiye dış politikada Amerika'nın hangi isteğini bugüne kadar yerine getirmedi?
Gazze'de bir katliam daha
İsrail saldırısında 53 kişi şehit oldu
Pespembe tablo!
MB Başkanından TBMM'de sunum
İran'dan İsrail'e karşı birleşme çağrısı
'Saldırılara karşı birleşmezsek, sıra başka İslam ülkelerine gelecektir'
Cem Garipoğlu'nun mezarı açıldı
Cesedin kalıntıları Adli Tıp Kurumu'na götürüldü
İsrail destekçileri İran'a misillemeyi görüştü
Haçlı ittifakından İsrail'e destek
Nasrallah ateşkesi kabul etmesine rağmen öldürülmüş
İsrail ateşkes değil, savaş istiyor
BM: Lübnan'dan 128 binden fazla kişi Suriye'ye geçti
İsrail'in saldırılarında 1374 kişi öldü
'Darbe girişimi'
İmamoğlu'dan ahmak davası açıklaması
Katar'da İran - Suud görüşmesi
'Sıra yarın diğer İslam ülkelerine gelecek'
Mescid-i Aksa'ya baskın
İsrailli gaspçılar sahnede
1 Ocak'tan bu yana 2 bin 107 terörist etkisiz hale getirildi
Milli Savunma Bakanlığı bilgilendirdi
Yurt ücretleri fırladı
İşte Eylül ayının zam şampiyonları
'Türkiye'nin 22 ili arz-ı mev’ud kapsamındadır'
'İsrail Türkiye'ye komşu olur'
İsrail'in saldırganlığı bitmiyor
Beyrut yine bombalandı
TÜİK enflasyonu açıkladı
Yıllık enflasyon yüzde 49,38 oldu
BTP Lideri Baş’tan, Erdoğan’a zor soru
Türkiye dış politikada Amerika'nın hangi isteğini bugüne kadar yerine getirmedi?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.