İmam Zeynelabidin’in Arafat’taki uzun yakarışı
Hac menasikinin en önemli kısmı elbette ki Arafat vakfesidir. Hac vazifeleri arasında İmam (a.s.)’ın en dikkat ettiği bölüm de Arafat olmuştur
23.09.2023 08:21:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hac menasikinin en önemli kısmı elbette ki Arafat vakfesidir. Hac vazifeleri arasında İmam (a.s.)'ın en dikkat ettiği bölüm de Arafat olmuştur.
Onun bu esnada okuduğu ve oldukça uzun olan bir duası vardır ki, biz bazı bölümlerini aktaracağız:
"Hamd âlemlerin Rabbi Allah'ındır. Allah'ım! Hamd Senindir; ey gökleri ve yeri yaratan; ululuk ve ikram sahibi; rablerin Rabbi; her tapılanın Tanrısı; her yaratılanın yaratıcısı ve her şeyin vârisi.
Hiçbir şey onun gibi değildir; hiçbir şeyin bilgisi O'na gizli kalmaz. O, her şeyi kuşatmış, her şey üzerinde gözeticidir.
Sensin Allah; Senden başka ilah yok. Teksin, benzerin yok, birsin, eşin yok.
Sensin Allah, senden başka ilah yok. Cömertsin, cömertlik Sana yakışır; ulusun, ululanmak Senin hakkın, büyüksün, büyüklenmek Sana ait.
Sensin Allah, Senden başka ilah yok, yücesin, cezalandırman pek şiddetlidir.
Senin karşıtın yok ki, Sana karşı gelsin; dengin yok ki, Sana üst olmaya yeltensin ve benzerin yok ki, Seninle yarışmaya kalkışsın.
Münezzehsin Sen! Ey ayetleri akılları durduran, gökleri meydana getiren, canları yaratan!
Hamd Senindir, sürekliliğinle sürecek bir hamd.
Hamd Senindir, nimetinle devam edecek bir hamd.
Hamd Senindir, hoşnutluğunu arttıracak bir hamd.
Rabbim! Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle; bir salat ki, O'nu hoşnut etsin; hoşnutluğunu arttırsın.
O'na salat eyle; bir salat ki, Seni hoşnut etsin; hoşnutluğunu arttırsın. O'na salat eyle; bir salat ki, Seni hoşnut etsin; hoşnutluğunu arttırsın.
Ve O'na salat eyle; bir salat ki, O'nun (Muhammed) için O'ndan başkasına râzı olmaz, O'ndan başkasını da O'na ehil görmezsin.
Rabbim! O'nun tertemiz Ehl-i Beyt'ine de salat eyle. Onlar ki, işin için onları seçtin; onları ilminin bekçileri, dinin koruyucuları, yeryüzündeki halifelerin ve kullarının üzerinde hüccetlerin kıldın.
İradenle onları pislik ve kirden tam anlamıyla temizledin. Onları, Sana ileten vesile, cennetine götüren yol kıldın.
Allah'ım! Bu, Arefe Günü'dür. Şerefli, değerli ve büyük bir gündür. Bu günde rahmetini yaymış, affını yaygınlaştırmış, bağışını çoğaltmış ve onunla kullarına lütufta bulunmuşsun.
O halde, suçlulara döndüğün rahmetinle bana dön; ellerini Sana doğru uzatanlara verdiğin affını bana ver ve Sana ümidi olanlardan esirgemediğin mağfiretini benden esirgeme.
Bu günde benim için bir nasip ayır ki, onunla hoşnutluğundan bir pay elde edeyim. Beni bu günde, Sana kulluk sunan kullarının elde ettikleri şeylerden mahrum etme.
Kendisinden hayır umulmayan, kendisine ihtiyaç duyulmayan ve bir daha tövbesi olmayan kimse gibi beni elinden salıverme.
Senin güç ve kudretin olmaksızın hiçbir şey yapamayacağımdan, beni kendi güç ve kudretimle baş başa bırakma. Huzuruna çıkmak için diriltileceğim gün beni utandırma; dostlarının önünde beni rüsvâ etme.
Seni anmayı unutturma bana; şükrünü giderme benden; yanılma zamanlarında, nimetlerine cahil olanlar gafletteyken, şükründen ayırma beni; verdiğin nimetlere karşı Seni övmeyi, yaptığın iyilikleri itiraf etmeyi ilham et bana.
Allah'ım! Hacetimi Sana getirmişim; fakirliğim, muhtaçlığım ve miskinliğimle Sana gelmişim.
Amelimden çok mağfiretine ve rahmetine güveniyorum. Mağfiretin ve rahmetin günahlarımdan daha geniştir. Şu halde, Muhammed ve Âl-i Muhammed'e salat eyle ve tüm ihtiyaçlarımı gider.
Çünkü Sen buna kâdirsin ve bu iş Sana kolaydır; ben Sana muhtacım, Senin bana ihtiyacın yok.
Kesinlikle Senden başkasından bir hayra ulaşmış değilim; Senden başka kimse kesinlikle benden bir kötülüğü def etmiş değil; ne ahiretim için, ne de dünyam için Senden başkasını umuyorum."
Kurban günü okuduğu duası da meşhurdur
İmam Zeynelâbidin (a.s.), yaşadığı dönemde kurra hafızların ve âlimlerin, kendisi hacca gitmedikçe Mekke'ye yönelmediği önemde ve saygınlıkta idi.
Onun Kurban Bayramı sabahında ettiği duası da pek çok mesajlar içermekte idi:
"Allah'ım! Bu kutlu ve mübarek bir gündür. Yeryüzünün dört bir yanında Müslümanlar bir araya toplanmış, biri rahmetini dilemekte, biri nimetini istemekte, biri ödülünü aramakta, biri azabından korkmakta...
Ve Sen onların neye muhtaç olduğunu daha iyi bilirsin. Şu halde, cömertliğine, keremine ve isteğimizin Sana kolay oluşuna dayanarak, Senden Muhammed ve âline salat etmeni istiyorum.
Allah'ım, hacetimi Sana getirmişim, fakirliğim, muhtaçlığım ve miskinliğimle Sana gelmişim. Amelimden çok mağfiretine ve rahmetine güveniyorum. Mağfiretin ve rahmetin günahlarımdan daha geniştir.
Şu halde, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve bütün ihtiyaçlarımı gider.
Çünkü Sen buna kâdirsin ve bu iş Sana kolaydır; ben Sana muhtacım, Senin bana ihtiyacın yok. Kesinlikle Senden başkasından bir hayra ulaşmış değilim; Senden başka hiç kimse kesinlikle benden bir kötülüğü def etmiş değil; ne ahiretim için, ne de dünyam için Senden başkasını umuyorum.
Allah'ım! Eğer Sen beni yüceltecek olursan, artık kim beni alçaltabilir? Ve eğer Sen beni alçaltacak olursan, artık kim beni yüceltebilir? Eğer Sen bana değer verecek olursan, kim beni hor kılabilir? Eğer Sen bana azap edecek olursan, artık kim bana acır?
Allah'ım! Muhammed (s.a.v.) ve Âl-i Muhammed'e salat eyle ve beni belaların hedefi, intikamının konusu kılma; bana mühlet ver; üzüntümü gider; hatalarımdan vazgeç ve bela ardından belaya düçâr etme.
Ey Rabbim, ey Rabbim, ey çok şefkatli olan, ey büyük nimetler veren, ey celal ve ikram sahibi!
Muhammed ve âline salat eyle ve Senden istediğim, katında aradığım ve elde etmek için Sana yöneldiğim tüm şeyleri bana ver." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelâbidin eserinden)
Onun bu esnada okuduğu ve oldukça uzun olan bir duası vardır ki, biz bazı bölümlerini aktaracağız:
"Hamd âlemlerin Rabbi Allah'ındır. Allah'ım! Hamd Senindir; ey gökleri ve yeri yaratan; ululuk ve ikram sahibi; rablerin Rabbi; her tapılanın Tanrısı; her yaratılanın yaratıcısı ve her şeyin vârisi.
Hiçbir şey onun gibi değildir; hiçbir şeyin bilgisi O'na gizli kalmaz. O, her şeyi kuşatmış, her şey üzerinde gözeticidir.
Sensin Allah; Senden başka ilah yok. Teksin, benzerin yok, birsin, eşin yok.
Sensin Allah, senden başka ilah yok. Cömertsin, cömertlik Sana yakışır; ulusun, ululanmak Senin hakkın, büyüksün, büyüklenmek Sana ait.
Sensin Allah, Senden başka ilah yok, yücesin, cezalandırman pek şiddetlidir.
Senin karşıtın yok ki, Sana karşı gelsin; dengin yok ki, Sana üst olmaya yeltensin ve benzerin yok ki, Seninle yarışmaya kalkışsın.
Münezzehsin Sen! Ey ayetleri akılları durduran, gökleri meydana getiren, canları yaratan!
Hamd Senindir, sürekliliğinle sürecek bir hamd.
Hamd Senindir, nimetinle devam edecek bir hamd.
Hamd Senindir, hoşnutluğunu arttıracak bir hamd.
Rabbim! Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle; bir salat ki, O'nu hoşnut etsin; hoşnutluğunu arttırsın.
O'na salat eyle; bir salat ki, Seni hoşnut etsin; hoşnutluğunu arttırsın. O'na salat eyle; bir salat ki, Seni hoşnut etsin; hoşnutluğunu arttırsın.
Ve O'na salat eyle; bir salat ki, O'nun (Muhammed) için O'ndan başkasına râzı olmaz, O'ndan başkasını da O'na ehil görmezsin.
Rabbim! O'nun tertemiz Ehl-i Beyt'ine de salat eyle. Onlar ki, işin için onları seçtin; onları ilminin bekçileri, dinin koruyucuları, yeryüzündeki halifelerin ve kullarının üzerinde hüccetlerin kıldın.
İradenle onları pislik ve kirden tam anlamıyla temizledin. Onları, Sana ileten vesile, cennetine götüren yol kıldın.
Allah'ım! Bu, Arefe Günü'dür. Şerefli, değerli ve büyük bir gündür. Bu günde rahmetini yaymış, affını yaygınlaştırmış, bağışını çoğaltmış ve onunla kullarına lütufta bulunmuşsun.
O halde, suçlulara döndüğün rahmetinle bana dön; ellerini Sana doğru uzatanlara verdiğin affını bana ver ve Sana ümidi olanlardan esirgemediğin mağfiretini benden esirgeme.
Bu günde benim için bir nasip ayır ki, onunla hoşnutluğundan bir pay elde edeyim. Beni bu günde, Sana kulluk sunan kullarının elde ettikleri şeylerden mahrum etme.
Kendisinden hayır umulmayan, kendisine ihtiyaç duyulmayan ve bir daha tövbesi olmayan kimse gibi beni elinden salıverme.
Senin güç ve kudretin olmaksızın hiçbir şey yapamayacağımdan, beni kendi güç ve kudretimle baş başa bırakma. Huzuruna çıkmak için diriltileceğim gün beni utandırma; dostlarının önünde beni rüsvâ etme.
Seni anmayı unutturma bana; şükrünü giderme benden; yanılma zamanlarında, nimetlerine cahil olanlar gafletteyken, şükründen ayırma beni; verdiğin nimetlere karşı Seni övmeyi, yaptığın iyilikleri itiraf etmeyi ilham et bana.
Allah'ım! Hacetimi Sana getirmişim; fakirliğim, muhtaçlığım ve miskinliğimle Sana gelmişim.
Amelimden çok mağfiretine ve rahmetine güveniyorum. Mağfiretin ve rahmetin günahlarımdan daha geniştir. Şu halde, Muhammed ve Âl-i Muhammed'e salat eyle ve tüm ihtiyaçlarımı gider.
Çünkü Sen buna kâdirsin ve bu iş Sana kolaydır; ben Sana muhtacım, Senin bana ihtiyacın yok.
Kesinlikle Senden başkasından bir hayra ulaşmış değilim; Senden başka kimse kesinlikle benden bir kötülüğü def etmiş değil; ne ahiretim için, ne de dünyam için Senden başkasını umuyorum."
Kurban günü okuduğu duası da meşhurdur
İmam Zeynelâbidin (a.s.), yaşadığı dönemde kurra hafızların ve âlimlerin, kendisi hacca gitmedikçe Mekke'ye yönelmediği önemde ve saygınlıkta idi.
Onun Kurban Bayramı sabahında ettiği duası da pek çok mesajlar içermekte idi:
"Allah'ım! Bu kutlu ve mübarek bir gündür. Yeryüzünün dört bir yanında Müslümanlar bir araya toplanmış, biri rahmetini dilemekte, biri nimetini istemekte, biri ödülünü aramakta, biri azabından korkmakta...
Ve Sen onların neye muhtaç olduğunu daha iyi bilirsin. Şu halde, cömertliğine, keremine ve isteğimizin Sana kolay oluşuna dayanarak, Senden Muhammed ve âline salat etmeni istiyorum.
Allah'ım, hacetimi Sana getirmişim, fakirliğim, muhtaçlığım ve miskinliğimle Sana gelmişim. Amelimden çok mağfiretine ve rahmetine güveniyorum. Mağfiretin ve rahmetin günahlarımdan daha geniştir.
Şu halde, Muhammed (s.a.v.) ve âline salat eyle ve bütün ihtiyaçlarımı gider.
Çünkü Sen buna kâdirsin ve bu iş Sana kolaydır; ben Sana muhtacım, Senin bana ihtiyacın yok. Kesinlikle Senden başkasından bir hayra ulaşmış değilim; Senden başka hiç kimse kesinlikle benden bir kötülüğü def etmiş değil; ne ahiretim için, ne de dünyam için Senden başkasını umuyorum.
Allah'ım! Eğer Sen beni yüceltecek olursan, artık kim beni alçaltabilir? Ve eğer Sen beni alçaltacak olursan, artık kim beni yüceltebilir? Eğer Sen bana değer verecek olursan, kim beni hor kılabilir? Eğer Sen bana azap edecek olursan, artık kim bana acır?
Allah'ım! Muhammed (s.a.v.) ve Âl-i Muhammed'e salat eyle ve beni belaların hedefi, intikamının konusu kılma; bana mühlet ver; üzüntümü gider; hatalarımdan vazgeç ve bela ardından belaya düçâr etme.
Ey Rabbim, ey Rabbim, ey çok şefkatli olan, ey büyük nimetler veren, ey celal ve ikram sahibi!
Muhammed ve âline salat eyle ve Senden istediğim, katında aradığım ve elde etmek için Sana yöneldiğim tüm şeyleri bana ver." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelâbidin eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.