(dünden devam…)
Basra, Medain ve baştan başa Irak Hz. Hasan'a biat etmeyi kabul etti. Bunların dışında bu bölgelerde yaşayan Ensar ve Muhacirler'in ileri gelenleri de Hz. Hasan'a biat etti. Sadece Muaviye ve ona tâbi olanlar Hz. Hasan'a biat etmekten kaçındı.
Yine bazı kaynaklarda iddia edildiği gibi halk Hz. Hasan'a tereddüt içinde veya bir takım zorlamalarla biat etmiş olmadığı gibi, halife olduktan hemen sonra halkın, "babasının öldürülmesini kendisine hatırlattıkları ve Muaviye ile savaşmaya onu mecbur ettikleri" iddiaları da kesinlikle doğru değildir. Zira İmam Hasan halkı cihada çıkmaya zorla ikna edebilmiştir.
Öte yandan, Zühri gibi Emevi yanlısı olduğu kesin olarak bilinen bazı tarihçiler daha da ileri giderek Hz. Hasan'ın kendine bir takım çıkarlar elde etmek için halife olmak istediğini, hilafete seçilirken barış yaptığı ile barış, savaş yaptığı ile savaş yapma şartı ile biat aldığı, böylece hilafeti Muaviye'ye devretmek için hazırlık yaptığını bile söylemektedirler. (İbn-i Sihab el-Zühri, el-Meğazi en-Nebeviyye, s.147; yine Zühri kanalıyla Taberî ve İbnu'l Cevzî).
Ancak bu iddialar büyük bir saptırmadır. Ne ilmî, ne tarihî, ne dinî hiçbir ispatı ve dayanağı yoktur. Daha önce ayrıntılı olarak ifade ettiğimiz gibi, Zühri Emevi yanlısı bir tarihçi idi. Bu hanedan ile yakın ilişkileri vardı. Abdülmelik b. Mervan fetva konusunda ona başvururdu. Emevi halifesi Hişam döneminde ise halifenin çocuklarına hocalık yapmış, onlardan hiç ayrılmamıştır. (Michael Lecker, biografical notes on İbn-i Sihab el-Zuhri; Talat Koçyiğit, Zühri, s.643, 647).
Sonraki olaylar şöyle gelişmiştir:
Biattan sonra Hz. Hasan, bir hutbe irad etti. Bu hutbenin bir bölümünde şunları söyledi: "… Biz Allah'ın galip hizbiyiz. Peygamberin yakın akrabaları ve O'nun tertemiz Ehl-i Beyt'iyiz. Resûlullah'ın ümmet arasındaki iki değerli emanetinden birisi ve içinde her şeyin açıklaması bulunan ve hiçbir taraftan bâtıla yer olmayan Kur'an'ın ikincisi biziz. O halde Kur'an'ın tefsiri için bizden yardım alınması gerekir, çünkü Kur'an'ın tevili için biz zanlara yönelmeyiz. Biz Kur'an'ın gerçeklerine yakînle ulaşırız. Bize itaat edin, çünkü bize itaat farzdır ve bize itaat Allah ve Resulü'ne itaat sayılmaktadır. Allah buyurmuştur ki, "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin Resulü'ne ve sizden olan ulu'l emr'e (emir sahiplerine) itaat edin ve eğer bir şeyde ihtilaf edecek olursanız, onu Allaha ve Resulü'ne götürün." Yine buyurmuştur ki, "Halbuki onu Resule ve içlerinden olan ulu'l emr'e götürselerdi, onların arasından o işin iç yüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi ve onlara gerçeği bildirirlerdi."
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020