İmam Askeri’nin okuduğu dualar

"Ali b. Muhammed el-Hâdî duasında şöyle diyordu: "Ey nûr, ey burhan (Hüccet), ey aydınlık saçan, ey âşikâr eden, ey Rabbim! Beni şerlerin şerrinden ve zamanın âfetinden koru ve Sûr'a üflenecek gün kurtuluşu Senden diliyorum." 

Seyyid b. Tavus diyor ki: "İmam Hâdî Kunut'ta şu duayı okuyorlardı:

Ey Rab'liğinde tek ve vahdaniyetinde bir olan! Ey ismiyle gündüzü aydınlatan, kendisiyle nûrlar üstüne nûr saçan; emriyle gecenin karanlığı kararan; yağmuruyla sele benzer yağmurlar yağan (ırmaklar dolup taşan)!

Ey çaresizler çağırdığında icâbet eden, korkanlar kendisine sığınan ve derken onları güvende kılan Allah'ım..." 

Rivâyet edilir ki, Hasanu'l-Askerî (a.s.) duasında şöyle diyor:

"Ey izzetliğinde aziz olan aziz; izzetliğinde aziz olan aziz ne de azizdir! Ey aziz, Beni izzetinle izzetlendir; yardımınla Bana yardımda bulun; şeytanın vesveselerini Benden uzaklaştır; korumanla Beni koru; engellemenle düşmanları Benden engelle ve Beni en iyi kullarından kıl!" 

Güneş doğmadan önce okuduğu dua: Şeyh Tûsî (r.a.) diyor ki:

"İmam Hasanu'l-Askerî (a.s.) güneş doğmadan önce şu duayı okuyordu:

Ey kendisinden önce evvel olmayan evvel!
Ey kendisinden başka son olmayan son!
Ey kadimliği (ezeliyeti) için nihâyet olmayan Kayyum (her şeyi ayakta tutan)!
Ey izzeti için bir kesintilik olmayan Aziz!
Ey saltanatında zafiyet olmayan musallat!
Ey nimetinin sürekliliğiyle Kerim olan!

Bu vasıfları ihtiyaçlarımın karşısında Sana takdim ediyor; Muhammed ve âl-i Muhammed'e salât ve rahmet etmeni istiyorum." 

Sabah duası

Seyyid b. Tavus diyor ki: "İmam Hasan Askerî (a.s.) her günün sabahı şu duayı okuyorlardı:

Ey her büyüğün büyüğü!
Ey ortağı ve veziri (yardımcısı) olmayan!
Ey güneşi ve nûrlu Ay'ı yaratan!
Ey korkup sığınak arayanın sığınak ve koruyucusu! Ey bukağılanmış esiri azat eden (kurtaran)!
Ey küçük çocuğun (bebeğin) rızkını veren! Ölüme ve zorluğuna, kabre ve fitnesine karşı Bana yardımcı ol." 

Kunut'ta okuduğu dua

Seyyid b. Tavus diyor ki: "İmam Hasan Askerî (a.s.) Kunut'ta şu duayı okuyordu:

Nimetlerine şükür olarak, onların artmasını isteyerek, şükrü kendisine ve kendisinin yardımıyla hâlis kılarak, nankörlükten, azamet ve yüceliğini inkâr etmekten kendisine sığınarak hamd olsun Allah'a...

O kimsenin hamdı gibi ki, sahip olduğu her nimetin, Rabbi tarafından olduğunu ve kendisine ulaşan her cezanın ise kendi eliyle işlemiş olduğu kötü suçlardan dolayı olduğunu bilmektedir." 

Seyyid bin Tavus (r.a.) diyor ki: "İmam Hasan Askerî (a.s.) namazının Kunut'unda şu değerli duayı okuyorlardı:

Ey nuru karanlıkları örten!
Ey kudsiyle sert ve sarp yolların tozdumanı aydınlanan!
Ey yer ve göktekilerin kendisine hudû ve huşû ettiği Zât!
Ey her kibirlenip haddi aşan zorbacının kendisine itaat etmekle boyun eğdiği yüce Allah.
Tevbe ederek yoluna tâbi olanları bağışla!" 

Ramazan ayındaki nâfile ibadetleri arasında ettiği dua

Seyyid b. Tavus, İmam Hasan Askerî'nin (a.s.) duasında şöyle dediğini rivâyet etmektedir:

"Allah'ım, kesin olan büyük emrinden, hüküm ve takdir ettiğin şeyde, Kadir Gecesi'ndeki hikmetli emrinden halka bağışladığın ve belirlediğin şeyde, Beni, Beyt'ini ziyaret edip hacları kabul olan ve çabaları mükafaat bulan hacılardan karar kıl!" 

İmam Hasan Askerî'nin (a.s.) üzerinde taşıdığı dua

Seyyid b. Tavus (r.a.) diyor ki: "İmam Hasan Askerî'nin (a.s.) hırzı (üzerinde taşıdığı muskası) şöyleydi:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Ey sıkıntıda hazırlığım (dayanak ve gücüm), keder ve üzüntüde sığınağım, ey yalnızlıkta munisim, Beni, uyumayan gözünle koru ve gevşemeyen kudretinle gözet." (Prof. Dr. Haydar Baş Hasan el-Askeri ve İmam Mehdi eserinden)