İlmin ve âlimin yüceliği apaçıktır
Allah Teâlâ (c.c) kur’an’da önce zât-ı ulûhiyetinden başlayarak birliğine şehadet etmekte, ikinci olarak melekleri, üçüncü olarak da âlimleri bu gerçeğe şahid göstermektedir. Bu ise, ilmin ve âlimin yüceliğini gösteren çok büyük bir delildir
06.09.2019 00:00:00





İmam Gazali Hazretleri İhya'sında, ilmin faziletini anlatan ayetler hakkında şöyle buyuruyor:
"'Allah kendisinden başka ilah olmadığına adaletle şehadet etti. Melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına şehadet ettiler.' (Âl-i İmran/18).
Dikkat edildiğinde görülecektir ki, bu ayette Allah Teâlâ (c.c) önce zât-ı ulûhiyetinden başlayarak birliğine şehadet etmekte, ikinci olarak melekleri, üçüncü olarak da âlimleri bu gerçeğe şahid göstermektedir. Bu ise, ilmin ve âlimin yüceliğini gösteren çok büyük bir delildir. Bu şeref âlimlerin faziletini anlatmak hususunda yeterli ise de, biz delil getirmeye devam edeceğiz.
'Allah da sizden inananları kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin.' (Mücadele/11).
'Âlimlerle cahiller hiçbir olur mu? Bunu ancak akl-ı selim sahipleri düşünürler.' (Zümer/9).
'Allah'tan tam mânâsıyla ancak âlimler korkar.' (Fâtır/28.
'De ki: Benimle sizin aranızda Allah Teâlâ'nın ve Kitab'ın ilmine sahip olanların şahidlik etmesi yeter.' (Ra'd/43).
'Kitab'dan bir ilme mazhar olan zat 'Sen gözünü kapayıp açmcaya kadar ben sana onu (Belkıs'ın tahtını) getiririm' dedi.
(Neml/40)
Kitab'dan bir ilme mazhar olan zat, ilmin nelere kâdir olduğunu göstermek için Hz. Süleyman'a böyle hitap etmiştir.
'İlim ve irfana mazhar olanlar ise şöyle dediler: Yazıklar olsun sizlere! İman edip, salih ameller işleyen kimseler için Allah'ın sevap ve mükâfatı daha hayırlıdır.' (Kasas/80).
Allah Teâlâ bu ayette âhiretin kıymetinin ancak ilimle bilineceğini anlatmaktadır.
'Biz bu misalleri insanlara beyan ve îrad ediyoruz. Bunları hakkıyla ancak ilim ve iz'an sahipleri idrâk ederler.' (Ankebût/43)
'Eğer aldıkları malûmatı peygambere, emir sahiplerine (âlimlere) bildirseydiler, onlar vâkıaları tedkik ve tahkik ederek, bunların açıklamaya veya gizlemeye layık olup olmadıklarını bilirlerdi.' (Nisâ/81).
Allah Teâlâ bu ayette olayların yorumunu âlimlerin istihrac ve istinbatına bırakmakta ve böylece onların mertebelerinin ne denli büyük olduğunu ve bu mertebenin peygamberler mertebesine nasıl ilhak olunduğunu bildirmektedir.
'Ey Âdemoğulları! Sizler için avret yerlerinizi örtecek elbise ve ziynet eşyası var ettik. Ancak takvâ elbisesi daha hayırlıdır.' (A'raf/27).
Bazı âlimler bu ayette geçen avret yerini örten elbise ile ilmin, ziynet ile yakîn mertebesinin, takvâ elbisesi ile de hayat mertebesinin kastedildiğini söylemişlerdir.
'Onlara ilim üzere tafsil ettiğimiz bir kitab getirdik.' (A'raf/52.
'Elbette her şeyi bilerek onlara nakledip haber vereceğiz.' (A'raf/7).
'Hayır! O (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde bulunan açık açık ayetlerdir.' (Ankebût/49).
'Rahman olan Allah, Kur'an'ı öğretti, insanı yarattı, ona beyanı öğretti.' (Rahman/1-4)."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.