İlk düğmeyi yanlış iliklediğinizde diğerleri de otomatik olarak yanlış ilikleniyor. Türkiye böyle bir durum içinde. Üstelik de bu yanlış düğme ilikleme süreci yıllarca sürdü ve yanlışa yanlış diyenler hiç bir şekilde dikkate alınmadı ve hatta epeyce örselendi.
Mesela;
Yıllarca Avrupa Birliği dedik durduk, Papa heykelinin altında atılan imzalardan bu yana Kıbrıs'tan azınlıklara kadar vermediğimiz taviz kalmadı. AB istedi diye bu ülkede zina suç olmaktan çıkarıldı ve hatta bir dönem hutbelerde, "Allah katında din İslam'dır" ayetine kısıtlama getirildi.
Sonuç fiyasko; kandırıldık, aldatıldık!
Yemediğimiz kazık kalmadı, milyonlarca mülteci yükünü sırtımıza yüklediler, son olarak Doğu Akdeniz meselesinde yine bize dirsek gösterdiler.
ABD'ye stratejik ortak dedik, İslam dünyasını talan planı olan Büyük Ortadoğu Projesi'ne eş başkan bile olduk.
Sonuç fiyasko; kandırıldık, aldatıldık!
Suriye'de terör örgütüne tam destek veren sözde müttefikimiz bizi tehdit ediyor.
"Suriye'de Esad birkaç hafta içinde gidecek, Emevi camiinde namaz kılacağız" diyenler koltuklarını kaybedeli yıllar oldu. Stratejik derinlik oldu stratejik çukur. Suriye'nin kuzeyinde adım adım terör devleti kuruluyor. ABD'den sonra Rusya da PKK-YPG ile özerklik temelli anlaşmalar imzalıyor.
Sonuç fiyasko; kandırıldık, aldatıldık!
Hem 50 milyar dolara mal olan mülteci yükü, hem ülkemizi tehdit eden Barzani benzeri yeni bir oluşum.
Yıllarca ümmetin lideriyiz diye kendimizi avuttuk durduk. Geldiğimiz noktada İslam ülkeleri nezdinde ne yazık ki İsrail bizden daha itibarlı. Suudi Arabistan, Mısır, BAE bize karşı. Suriye ile durum malum. Irak ve İran ile limoniyiz. Hatta Filistin'in bile bize diş gösterdiği zamanlar oluyor. Böyle bir ortamda hangi ümmetin lideri olacağız merak ediyorum doğrusu.
Örnekler ile dış politikadaki durumumuzu özetlemeye çalıştım. İnanılmaz bir savrulma, hayati derecede bir öngörüsüzlük. Bu öyle bir öngörüsüzlük ki, her biri ülkemize ağır bedeller ödetti. Maalesef durum bu ve biz ağır bir ekonomik krizin tam ortasındayız. Dahası Doğu Akdeniz gibi hayati bir sorun ile boğuşuyoruz. Bu konuda elbette haklıyız, elbette her şartta haklarımızı savunmalıyız. Bu iç siyasete malzeme yapılmaması gereken , partiler üstü bir Türkiye meselesi.
Ama yukarıda verdiğimiz örneklerden yola çıkarak meseleye baktığımızda Doğu Akdeniz gibi çetrefilli bir krizden ülke menfaatleri doğrultusunda bir sonuç çıkarmak zor görünüyor.
Allah ülkemizin yardımcısı olsun.
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024