‘İhtikâr yapan lanete uğramıştır’
İyi olmayan işler arasında bazıları var ki, onları yapan Allah Teâlâ'nın dargınlığına uğrar. Onların başında ihtikâr gelir. İhtikâr yapan Peygamberin dili ile lanete uğramıştır
18.06.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali hazretleri ticaret ve alışveriş hakkında buyurdu ki:
Alış verişin yerine gelmesi için üç şey vardır: Alan, satan ve aralarında sözlü anlaşma.
Sayacağımız dört kimsenin ticarî işlere girmesi yakışmaz: Çocuk, deli, köle ve âmâ...
Kâfirle ticaret caizdir fakat Kur'an-ı Kerîm satılmaz.
Şarap satmak, hayvanattan çıkan haram şeylerin ve fil kemiği vb. hayvan kemiğinden yapılan kaplar alınıp satılmaz.
Köpek satışı, haşaratın satışı ve oyun âletlerinin satışı iyi olmaz.
Üzerinde suret olan yatağın satılmasında ve kullanılmasında mahzur yoktur. Çünkü Peygamber Efendimiz Hz. Âişe'ye üzerinde suret olan şeyleri işaret ederek, "Bundan yastık yap" buyurdu.
Üzerinde suret olan şeylerin bir yere asılarak kullanılması doğru olmaz. Saygı alâmeti belirmeyecek şekilde bir yere konabilir.
Bir şeyi satan kimse, o şeyin sahibi olması ve teslim etme imkânına kadir olması icap eder.
Alınan ve satılan şeyin görülmesi, miktarının ve vasfının tâyin edilmiş olması şarttır.
Alan ve satan arasında aldım-verdim cümlesinin söylenmesi de gerekir.
Neticesi belli olmayan şeylerin ve yenecek maddelerin alışverişinde sözle veya bir başka türlü anlaşmak icap eder.
İbn Serîc der ki: "Bazı yiyecek maddelerinden satanın rızası ile, bir parça alıp tadına bakılabilir."
Faizcilik dinen yasaktır. Hakkında birçok sert emirler vardır. Herkesin faizden sakınması icap eder.
Şunu bilmen gerekir ki, bir ticarî işin sıhhatine fetva verilen şey zararsızdır.
İyi olmayan işler arasında bazıları var ki, onları yapan Allah Teâlâ'nın dargınlığına uğrar. Onların başında ihtikâr gelir. İhtikâr, yiyecek maddeleri üzerinde olmaktadır. Böyle bir ihtikârı yapan Peygamberin dili ile lanete uğramıştır. Bu iş için şiddetli emirler vâki olmaktadır.
Satılan herhangi bir şeyin ayıbını gizlemek, doğruca hıyanettir.
Tartı ile satılan her şey için dikkat gerek. Ölçüyü bozuk tartanlar takbih edilmektedir. Şu ayet-i kerime ölçüde hıyanet edenler için buyurulmuştur: "Ölçüyü doğru tartmayanlara yazıklar olsun." (Mutaffifin, 1).
Karıştırıcılık etmek tamamen haramdır. Bir kimsenin almak istemediği şeye müşteri olması doğru olmaz.
Hazır bir şeyi uzakta olan birine satmak yasaktır. Alan, alacağı şeyi görmeli...
Bir kimse, kendisi değil de bir başkası namına alır; -arkadaşına veya oğluna- aldığı şey kimin için ise, alış anında orada geçen sözleri ona anlatması icap eder. Satanın saydığı ayıbı, kusuru bildirmeli; olur ki almak istemez. Böyle işi yapan kimse, alacağı şeyi tekrar iade edebilmek kaydı ile alır.
Satışı daima iyilikle yapmak gerek. Kimseyi kandırmak doğru olmaz. Daima en iyi yoldan satış yapılmalı...
Alırken ve satarken, daima kolay yollar aranmalı. Bu kolaylık iyidir.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Alış verişin yerine gelmesi için üç şey vardır: Alan, satan ve aralarında sözlü anlaşma.
Sayacağımız dört kimsenin ticarî işlere girmesi yakışmaz: Çocuk, deli, köle ve âmâ...
Kâfirle ticaret caizdir fakat Kur'an-ı Kerîm satılmaz.
Şarap satmak, hayvanattan çıkan haram şeylerin ve fil kemiği vb. hayvan kemiğinden yapılan kaplar alınıp satılmaz.
Köpek satışı, haşaratın satışı ve oyun âletlerinin satışı iyi olmaz.
Üzerinde suret olan yatağın satılmasında ve kullanılmasında mahzur yoktur. Çünkü Peygamber Efendimiz Hz. Âişe'ye üzerinde suret olan şeyleri işaret ederek, "Bundan yastık yap" buyurdu.
Üzerinde suret olan şeylerin bir yere asılarak kullanılması doğru olmaz. Saygı alâmeti belirmeyecek şekilde bir yere konabilir.
Bir şeyi satan kimse, o şeyin sahibi olması ve teslim etme imkânına kadir olması icap eder.
Alınan ve satılan şeyin görülmesi, miktarının ve vasfının tâyin edilmiş olması şarttır.
Alan ve satan arasında aldım-verdim cümlesinin söylenmesi de gerekir.
Neticesi belli olmayan şeylerin ve yenecek maddelerin alışverişinde sözle veya bir başka türlü anlaşmak icap eder.
İbn Serîc der ki: "Bazı yiyecek maddelerinden satanın rızası ile, bir parça alıp tadına bakılabilir."
Faizcilik dinen yasaktır. Hakkında birçok sert emirler vardır. Herkesin faizden sakınması icap eder.
Şunu bilmen gerekir ki, bir ticarî işin sıhhatine fetva verilen şey zararsızdır.
İyi olmayan işler arasında bazıları var ki, onları yapan Allah Teâlâ'nın dargınlığına uğrar. Onların başında ihtikâr gelir. İhtikâr, yiyecek maddeleri üzerinde olmaktadır. Böyle bir ihtikârı yapan Peygamberin dili ile lanete uğramıştır. Bu iş için şiddetli emirler vâki olmaktadır.
Satılan herhangi bir şeyin ayıbını gizlemek, doğruca hıyanettir.
Tartı ile satılan her şey için dikkat gerek. Ölçüyü bozuk tartanlar takbih edilmektedir. Şu ayet-i kerime ölçüde hıyanet edenler için buyurulmuştur: "Ölçüyü doğru tartmayanlara yazıklar olsun." (Mutaffifin, 1).
Karıştırıcılık etmek tamamen haramdır. Bir kimsenin almak istemediği şeye müşteri olması doğru olmaz.
Hazır bir şeyi uzakta olan birine satmak yasaktır. Alan, alacağı şeyi görmeli...
Bir kimse, kendisi değil de bir başkası namına alır; -arkadaşına veya oğluna- aldığı şey kimin için ise, alış anında orada geçen sözleri ona anlatması icap eder. Satanın saydığı ayıbı, kusuru bildirmeli; olur ki almak istemez. Böyle işi yapan kimse, alacağı şeyi tekrar iade edebilmek kaydı ile alır.
Satışı daima iyilikle yapmak gerek. Kimseyi kandırmak doğru olmaz. Daima en iyi yoldan satış yapılmalı...
Alırken ve satarken, daima kolay yollar aranmalı. Bu kolaylık iyidir.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.