Doların 6 ay önceki seviyelere geri dönmesiyle büyük zarara giren ihracatçılar, dövizin yeniden yükselişe geçmesiyle rahat bir nefes aldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, dolardaki yükselişi olumlu karşıladığını belirterek, "Zaten dövizin düşmesi için gerçekçi bir sebep yoktu. Bunu oluşturan spekülatörler demek ki yaptıklarının doğru olmadığını gördüler" dedi. Satıcı, dövizdeki yükselişi değerlendirirken, hala dövizin tek başına artmasının yeterli olmadığını, mutlaka dövizle birlikte artan fiyatların da aynı dalgalanmayla düşmesi gerektiğini söylediklerini söyledi. Satıcı, "Doğru noktayı bulduktan sonra dövizin, piyasa koşullarında enflasyon ve üretimin girdilerindeki artışlar göz önünde bulundurularak aynı oranda seyretmesi gerekiyor. Bunun tersine işleyen her kur politikası, her döviz hareketi, Türkiye'nin üretimi ve ihracatına vurulmuş bir darbedir" diye konuştu.
Piyasadaki sancı hâlâ devam ediyor
Piyasalardaki sıkıntı sürüyor Türkiye'nin sadece Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) aldığı borçlarla bu sıkıntılı dönemi geçiremeyeceğini dile getiren Satıcı, "Hiç kimse kısa ve sahte mutlulukların peşinde olmamalı. Bu iyileşme döneminin üretim ve ihracat lehine gelişebilmesi ve Türkiye'nin üzerine bindirilen geçmiş ve yeni borçların mutlaka ve mutlaka ihracatla ödeneceğinin unutulmaması gerekir. Türkiye bu üretim hatlarını ve bu ihracat pazarlarını bir günde kazanmadı ama bunlara uygun politikalar geliştiremezse kısa zamanda kaybedebilir. O zaman Türkiye'yi daha sıkıntılı bir dönem bekler. Türkiye ne zaman dış ticaret açığı vermeye başlar, sattıkları aldıklarından az olursa, bu makas açıldığı an mutlaka ve mutlaka bir krize girer. Türkiye'nin ne zamanki ihracatı ithalatından fazla olursa o zaman ülkede huzur ve mutluluk söz konusu olabilir"dedi.
Piyasadaki sancı hâlâ devam ediyor
Piyasalardaki sıkıntı sürüyor Türkiye'nin sadece Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) aldığı borçlarla bu sıkıntılı dönemi geçiremeyeceğini dile getiren Satıcı, "Hiç kimse kısa ve sahte mutlulukların peşinde olmamalı. Bu iyileşme döneminin üretim ve ihracat lehine gelişebilmesi ve Türkiye'nin üzerine bindirilen geçmiş ve yeni borçların mutlaka ve mutlaka ihracatla ödeneceğinin unutulmaması gerekir. Türkiye bu üretim hatlarını ve bu ihracat pazarlarını bir günde kazanmadı ama bunlara uygun politikalar geliştiremezse kısa zamanda kaybedebilir. O zaman Türkiye'yi daha sıkıntılı bir dönem bekler. Türkiye ne zaman dış ticaret açığı vermeye başlar, sattıkları aldıklarından az olursa, bu makas açıldığı an mutlaka ve mutlaka bir krize girer. Türkiye'nin ne zamanki ihracatı ithalatından fazla olursa o zaman ülkede huzur ve mutluluk söz konusu olabilir"dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.