Beni bilirsiniz sevgili okurlarım.
Anlatmak istediğimi kitabın tam ortasından anlatmaya çalışır ve halkın anlayacağı yalınlıkta olmasına hususi özen gösteririm.
Keşke siyasetçiler de anlatılanların bir ucundan tutup, "Her şey Türkiye için" deseler ve kibir ve gururlarını ayaklar altına alsalar!
Mesele şu dostlarım.
Biz neden ve ne kadar dışa bağımlıyız?
Hangi ürün kalemlerini neden ithal ediyoruz?
Milli kaynaklarımız ve üretimimizi neden devreye koymuyoruz?
En fazla döviz harcaması yaptığımız ithal kalemlerin başında enerji konusu gelmektedir.
Türkiye'nin enerji ithalatı faturası 2023 yılında, 69 milyar dolar olmuştu.
Türkiye enerji ithalatı kalemleri arasında petrol, doğalgaz, kömür ve elektrik yer almaktadır.
Enerji konusu öyle…
Peki ya toprak mahsullerine ne diyeceksiniz?
Türkiye'nin 2023 yılında en çok ithal ettiği toprak mahsulleri ürünleri arasında, buğday (2,3 milyar dolar), soya fasulyesi (1,5 milyar dolar), ham ayçiçeği yağı (1,1 milyar dolar), palm yağı (0,6 milyar dolar) ve arpa (0,6 milyar dolar) yer almıştır.
Çok daha çeşitler var ama saymaya bile değmez!
Bu 5 kalem, toplam ithalatın yaklaşık yüzde 35,5'ini, yani 3'te 1'inden fazlasını oluşturmaktadır.
Madde bir:
Yukarıda sadece bir kısmı yer alan toprak mahsullerinin dışarıdan ithal edilmesinin tek nedeni, sadece bir avuç yandaşın servetine servet katılmasından başka hiçbir şey değildir.
Nereden mi biliyoruz?
Bunu bilmek ve anlamak için okur-yazar olmaya bile gerek yok!
Vatan haini olma yeter!
Bir milyon hektar tarım alanına sahip olmayan Hollanda gibi bir ülke, nasıl oluyor da 23 milyon hektar tarım arazisine sahip Türkiye'nin kat be kat üzerinde tarım ürünü ihraç eder.
Adamların tarıma dayalı son teknoloji ile donatılmış üniversiteleri mevcut.
Hem de uygulamalı eğitim veriliyor ve bu alanda Amerika'dan sonra ikinci sıradalar.
Bu ne rezillik bay rasyonel akıl hocası.
Küresel ısınmadan etkilenmeyecek tek ülke neredeyse Türkiye olduğu halde.
İthal ettiğiniz ürünleri Türkiye piyasasına soktuğunuzda olan kime oluyor?
Türk köylüsüne ve çiftçisine oluyor.
Siz bu ithalatı yaptığınızda, sadece daha çok para kazanıyorsunuz. Yoksa biz tüketirken daha ucuza satın almış olmuyoruz.
Tarım politikası iflas etti demek için, politikanın olması lazım.
Ortada politika falan hiçbir şey yok.
Tamamen saldım çayıra Mevlam kayıra politikası.
Milletten haberiniz var mı?
Seçim bitti, aldınız yetkiyi gittiniz Meclis'e.
Ne işe yarıyorsunuz Meclis'te?
Tekvando spor salonu mu orası?
Utanmaz sıkılmaz, Allah'tan zerre korkmaz insanlarsınız.
Türkiye değil kendi kendine yeter durumda olmayı, bütün insanlığı bakabilecek iklim ve verimli topraklara sahip bir ülkedir.
Buğdayı, mısırı, arpayı, yulafı, mercimeği, fasulyeyi vs. ithal ederken yüzünüz kızarmıyorsa, siz adam değilsiniz.
Gelelim enerji konusuna…
Enerji üretimi açısından ise sahip olduğumuz Toryum rezervleri bakımından Türkiye olarak, açık ara dünya birincisiyiz.
1 ton Toryum rezervimiz, en az 1 milyon varil petrolle eşdeğerdir.
Dünyada toplam 1 milyon 71 bin ton Toryum rezervi olduğu belirtiliyor.
Bu rezervin 800 bin tonuna Türkiye tek başına sahip bulunmaktadır.
50 ton Toryum rezervi ile 1 yıllık toplam enerji ihtiyacımızın tamamını karşılayabiliyoruz.
800 bin ton rezervimizin bize ne kadar süre yeteceği ve zamanın güncel gelişmelerine paralel olarak daha da yenilenebilir enerji alanlarına sahip olacağımızı varsaydığımızda, sizce petrol ve doğalgazın bir ehemmiyeti olacak mıdır?
Ne işiniz var denizin 2 bin metre derinliklerinde?
Toryum karada ve çok daha ucuz maliyetlerle gelin beni işleyin diye haykırmaktadır.
Doğalgaz ve petrolün devri kapanacak, göreceksiniz.
Aslında bugün istense kapatılır ama petrol devleri şimdilik büyük yatırımları gereği bunun önüne geçmektedir.
Türkiye bu konuda 2003 yıllarından itibaren çok ciddi anlamda mesafe almıştı.
Ancak bu sahada çok stratejik çalışmaları ve başarıları bulunan 6 bilim adamımızı aynı uçağa bindirmek suretiyle, cinayet işlenmiştir.
Zira bu uçakta başta Engin Arık hocamız olmak üzere, üst düzeyde 5 fizikçimiz bulunmaktaydı.
Bilindiği üzere bu uçak 2007'de, Isparta'da düşmüştü.
Bu uçağın düştüğüne değil, Mossad tarafından düşürüldüğüne yüzde yüz eminim.
Kanıtın var mı diye sorana, salaksın diye yanıt verilir!
Bütün bunları ben biliyorum ve görüyorum da, asıl görmesi ve bilmesi gerekenler mi görmüyor zannediyorsunuz?
Yeni anayasa yapmak istemelerinde ki sebep ne ola sizce?
Korku ve endişe!
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025