İcmal Gençlik'ten anlamlı seminer
İcmal Gençlik Derneği Ankara Şubesi, Mevlid Kandili münasebetiyle Peygamberimizin örnek hayatından bahsedilen ve ilahilerle de süslenen bir seminere ev sahipliği yaptı
30.11.2017 00:00:00
HAYDAR YILDIZ - SELİM AYANOĞLU / ANKARA
İcmal Gençlik Derneği Ankara Şubesi, Mevlid Kandili münasebetiyle Peygamberimizin örnek hayatından bahsedilen ve ilahilerle de süslenen bir seminere ev sahipliği yaptı. "Mevlid Kandili ve Hz. Muhammed (s.a.v.)" konulu seminerde, Kırıkkale Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Ali Osman Kılavuz ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi Haydar Nuroğlu konuşmacı olarak yer aldı.
İlk olarak söz alan ve Peygamberimizden önce dünyadaki tablodan bahseden Nuroğlu "Peygamberimiz ve İslam öncesi azgın ve mütecaviz insanların baskınına uğramış bir dünya söz konusudur. Haklının değil, kuvvetlinin hâkim olduğu devletlerde, zayıf insanlar ezilmekteydi.
Güçlüler, kuvvet sahibi olmayanları esir alıyor, köle ediniyor, istediği zaman satabiliyordu. Dünya; dini, ahlaki, içtimai ve fikri bakımdan iflas etmiş, ciddi çöküntülere maruz kalmış, karanlıklara gömülmüştü.
Gerçekten kurtarıcı mesaja hayati bir ihtiyaç söz konusuydu. İnsanlık ilahi bir elin, kendilerini içinde bulunduğu bataklıktan kurtarmasını bekliyordu." dedi.
Peygamberimizin doğumundaki mucizelerden de söz eden Nuroğlu "Resûlullah (s.a.v.) doğduğu gece, yeryüzündeki birçok put düşüp yıkılmıştır. İran hükümdarı Kisra, kemerli bir saray yaptırmıştı. On dört kulesi vardı.
O gece, kulelerin bütün şerefeleri yıkılmıştır. Kisra, Dicle kenarında da büyük bir bina yaptırmıştı. Resûlullah (s.a.v.) doğduğu gece Dicle nehri taştı, binayı yerle bir etmiştir. Mecusilerin asırlardan beri yanan ateşleri yine Resûlullah (s.a.v.) doğduğu gece sönmüştür. Peygamberimiz sünnetli doğmuştur. Doğduğunda sırtında ve omuzlarında peygamberlik mührü vardı. O'nu meleklerin yıkadığını, kaynaklar bize bildirmektedir. " dedi.
'Peygambersiz bir din olmaz'
İkinci olarak söz alan Ali Osman Kılavuz, Peygambersiz bir din olmayacağından söz ederek, "Ahzab Sûresi 21. ayette 'And olsun ki, sizin için, sizden Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için Resûlüllah'da güzel örnekler vardır' buyrulmaktadır. Ahzab Sûresi 56. ayette de 'Muhakkak ki, Allah ve melekleri, peygambere hep salat ile ikramda bulunurlar.
Ey iman edenler, haydi ona teslimiyetle salat ve selam getirin!' buyrulmaktadır. Bu ayetlerde gördüğümüz üzere örnek almamız ve rehber edinmemiz gereken kişinin Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) olduğu çok açık bir şekilde bildirilmektedir. Zaten bu sebeple Peygamberimize 'Yaşayan Kur'an' denilmektedir. Peygamberimizin olmadığı bir din anlayışı asla düşünülemez.
Allah'ın ve meleklerin salat ettiği, inananların da salat ve selam getirmelerinin emredildiği Peygamberimiz olmadan İslam dininin olmayacağını söyleyebiliriz. Bu sebeple İslam dinini doğru anlamak istiyorsak Peygamberimizi ve onun Ehl-i Beyt'ini iyi anlamamız gerekmektedir. Onların yaşantısını kendi yaşantımıza yansıtmalıyız." dedi.
Seminer sonrası kapanış konuşması yapan İcmal Gençlik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Erkul: "Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın iki ciltlik Rahmeten Li'l Alemin Hz. Muhammed (s.a.v.) kitapları ve binlerce sayfalık Ehl-i Beyt Külliyatı Mevlid Kandili'ni idrak ettiğimiz bu günlerde hepimizin okuması gereken eserlerdir. Bu eserlerde Peygamberimizin ve Ehl-i Beyt'inin örnek hayatları çok güzel bir şekilde anlatılmaktadır. Bu sebeple her gencimizin bu eserlere sahip olması ve bu eserleri okuması gerekmektedir." dedi.
İcmal Gençlik Derneği Ankara Şubesi, Mevlid Kandili münasebetiyle Peygamberimizin örnek hayatından bahsedilen ve ilahilerle de süslenen bir seminere ev sahipliği yaptı. "Mevlid Kandili ve Hz. Muhammed (s.a.v.)" konulu seminerde, Kırıkkale Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisi Ali Osman Kılavuz ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi Haydar Nuroğlu konuşmacı olarak yer aldı.
İlk olarak söz alan ve Peygamberimizden önce dünyadaki tablodan bahseden Nuroğlu "Peygamberimiz ve İslam öncesi azgın ve mütecaviz insanların baskınına uğramış bir dünya söz konusudur. Haklının değil, kuvvetlinin hâkim olduğu devletlerde, zayıf insanlar ezilmekteydi.
Güçlüler, kuvvet sahibi olmayanları esir alıyor, köle ediniyor, istediği zaman satabiliyordu. Dünya; dini, ahlaki, içtimai ve fikri bakımdan iflas etmiş, ciddi çöküntülere maruz kalmış, karanlıklara gömülmüştü.
Gerçekten kurtarıcı mesaja hayati bir ihtiyaç söz konusuydu. İnsanlık ilahi bir elin, kendilerini içinde bulunduğu bataklıktan kurtarmasını bekliyordu." dedi.
Peygamberimizin doğumundaki mucizelerden de söz eden Nuroğlu "Resûlullah (s.a.v.) doğduğu gece, yeryüzündeki birçok put düşüp yıkılmıştır. İran hükümdarı Kisra, kemerli bir saray yaptırmıştı. On dört kulesi vardı.
O gece, kulelerin bütün şerefeleri yıkılmıştır. Kisra, Dicle kenarında da büyük bir bina yaptırmıştı. Resûlullah (s.a.v.) doğduğu gece Dicle nehri taştı, binayı yerle bir etmiştir. Mecusilerin asırlardan beri yanan ateşleri yine Resûlullah (s.a.v.) doğduğu gece sönmüştür. Peygamberimiz sünnetli doğmuştur. Doğduğunda sırtında ve omuzlarında peygamberlik mührü vardı. O'nu meleklerin yıkadığını, kaynaklar bize bildirmektedir. " dedi.
'Peygambersiz bir din olmaz'
İkinci olarak söz alan Ali Osman Kılavuz, Peygambersiz bir din olmayacağından söz ederek, "Ahzab Sûresi 21. ayette 'And olsun ki, sizin için, sizden Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için Resûlüllah'da güzel örnekler vardır' buyrulmaktadır. Ahzab Sûresi 56. ayette de 'Muhakkak ki, Allah ve melekleri, peygambere hep salat ile ikramda bulunurlar.
Ey iman edenler, haydi ona teslimiyetle salat ve selam getirin!' buyrulmaktadır. Bu ayetlerde gördüğümüz üzere örnek almamız ve rehber edinmemiz gereken kişinin Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) olduğu çok açık bir şekilde bildirilmektedir. Zaten bu sebeple Peygamberimize 'Yaşayan Kur'an' denilmektedir. Peygamberimizin olmadığı bir din anlayışı asla düşünülemez.
Allah'ın ve meleklerin salat ettiği, inananların da salat ve selam getirmelerinin emredildiği Peygamberimiz olmadan İslam dininin olmayacağını söyleyebiliriz. Bu sebeple İslam dinini doğru anlamak istiyorsak Peygamberimizi ve onun Ehl-i Beyt'ini iyi anlamamız gerekmektedir. Onların yaşantısını kendi yaşantımıza yansıtmalıyız." dedi.
Seminer sonrası kapanış konuşması yapan İcmal Gençlik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Erkul: "Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın iki ciltlik Rahmeten Li'l Alemin Hz. Muhammed (s.a.v.) kitapları ve binlerce sayfalık Ehl-i Beyt Külliyatı Mevlid Kandili'ni idrak ettiğimiz bu günlerde hepimizin okuması gereken eserlerdir. Bu eserlerde Peygamberimizin ve Ehl-i Beyt'inin örnek hayatları çok güzel bir şekilde anlatılmaktadır. Bu sebeple her gencimizin bu eserlere sahip olması ve bu eserleri okuması gerekmektedir." dedi.