Dün İstanbul, tarihinin görmediği provokasyonlara şahit oldu. Tam onaltı yerde birden ve ayni anda ikişer üçer yüz kişilik kalabalıklar, kadın erkek, çoluk çocuk ellerinde bebek katili teröristbaşı Apo'nun posteri, ağızlarında devlete isyan cümleleri yollara döküldüler, yol kestiler, otobüs yaktılar. Türk Bayrağı'na taş attılar, polisleri taşa tuttular, dükkânların camını çerçevesini indirdiler, bir banka şûbesini yaktılar, linç girişiminde bulundular, nihayet karakollara hücuma kalkıştılar.Bu, bir sosyal patlama olayı değildi. Düşünülmüş, hazırlanmış, sahneye konmuş bir eylemdi. Rüzgârı ise AKP'nin oy avcılıığı politikasından geliyordu. Eğer Mir Dengir Fırat yıllarca önce AKP namına, DEHAP'a daha çok demokrasi vermek gerektir demese, Başbakan da onu daha güçlendirecek şekilde Diyarbakır'a gidip Kürt sorununu demokrasiyle çözeceğiz buyurmasa ve AB de Türkiye'yi mümkün olduğu kadar bölmek istemese, bu kalabalık bu kadar fütursuz ve vahşi olabilir miydi? Cevabını vicdan sahipleri versinler. BU, tam bir iç savaş davetiyesi idi...Her seferinde biraz daha şımararak ülkenin bütünlüğünü ve birliğini görülmemiş bir nankörlükle yıkmak için girişilmiş bir eylemdi. Asil Türk Milleti hep susmuştu. Ama bu sefer bu kalabalığın, bu kadar planlı ve programlı bir şekilde İmralı'ya yürümesi memleket evlatlarını da -elbette televizyonlardaki görüntülerin de rolü var- asabiyete sevk etti. Yâni İmralı hapishanesini basıp kırkbin kişinin katilini çıkarıp kendinize devlet başkanı mı yapacaktınız? Bu ne cehalet yuvası kalabalık? Başkanları katil... Halbuki bunlara kızmak bile gereksizdi... Türkiye'ye üç beş çapulcunun ve onlara göz kırpmaktan güç almaya çalışan üç beş politikacının zavallılığı ne yapabilir ki. Devletin ne olduğunu bunlar bilmiyorlar. Bunları haydalayan, yahut da bunların bu edepsizliklerini AB sevdâsı uğruna geçiştirmeye çalışan ve idraklerine artık itimat edemediğimiz erkân da yanılıyorlar. Bu gibi hareketler sadece milli dokuyu güçlendirir, birleştirir. Ayrılıkları ortadan kaldırır.Bu işleri Türkiye'de çeviren DEHAP'lıların büyük kısmının Avrupa'da yeri olabilirler. Bir müddet baş tâcı bile edilirler. Ergun GÖZE Tercuman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.