Hz. Mehdi’nin (a.s.) Şeyh Müfid’e mektubu
Bu mektup, Hz. Bakıyyetullah (Mehdî) tarafından, -Allah O’nun hâfızı ve koruyucusu olsun- H. 410. yılın Safer ayının sonlarında, Şeyh Müfîd Ebu Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Nu’man’a -Allah O’nun ruhunu mukaddes kılsın, kabrini nurla doldursun- yazılmıştır. Bu mektubu ulaştıran, onu, Hicaz’daki bir bölgeden getirdiğini söylemiştir
29.07.2024 18:25:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Bu mektup, Hz. Bakıyyetullah (Mehdî) tarafından, -Allah O'nun hâfızı ve koruyucusu olsun- H. 410. yılın Safer ayının sonlarında, Şeyh Müfîd Ebu Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Nu'man'a -Allah O'nun ruhunu mukaddes kılsın, kabrini nurla doldursun- yazılmıştır. Bu mektubu ulaştıran, onu, Hicaz'daki bir bölgeden getirdiğini söylemiştir.
Mektubun metni şöyledir:
"Değerli ve reşid Şeyh Müfîd Ebu Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Nu'man'a; Allah izzetini dâim kılsın.
(Görüldüğü gibi Hz. Mehdî (a.s.) Şeyh Müfîd'i, sahip olduğu makamından dolayı böylece övmüştür. Müfîd lakabını Hz. Mehdî'nin ona vermiş olduğu da meşhurdur).
Bismillahirrahmanirrahim...
Ey dinde ihlaslı ve bizim hakkımızda yakîne ermiş dost, selam olsun sana!
Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamd ediyor ve O'ndan, efendimiz, mevlâmız ve peygamberimiz olan Muhammed'e ve O'nun pâk Ehl-i Beyt'ine salât ve rahmet diliyoruz.
Sana bildiriyoruz ki -Allah, hakka yardım etmekte başarını sürekli kılsın ve bizden taraf sadakatle söylediğin sözden dolayı mükafaatını çoğaltsın- seni mektuplaşmak şerefine eriştirmek ve sana yazdığımızı, yanında olan dostlarımıza ulaştırmakla -Allah onları, kendisine itaat etmeleriyle aziz kılsın, kendi inayet ve himayesiyle onların sıkıntılarını gidersin- seni görevlendirmek hususunda bize izin verilmiştir.
Öyleyse, Allah'ın izniyle, sana bildirdiğim şeyin üzerinde dur ve onu güvendiğin kimseye ulaştırmada gayret et; Allah dinden çıkan düşmanlar karşısında yardımıyla seni te'yid etsin.
Biz gerçi, dünya hükümeti zâlimlerin elinde olduğu müddetçe, kendimizin ve imanlı sevenlerimizin bazı maslahatlarından dolayı zâlimlerin yerleşim bölgelerinden uzak bir yerde ikâmet ediyoruz ama sizin durumunuzdan haberdarız, durumunuz bize gizli değildir.
Biz, sizi gözetmekte ihmalkârlık etmiyoruz, sizi unutmamışız da. Eğer böyle olmasaydı, musibetler belinizi büker ve düşmanlar kökünüzü kazırdı.
Öyleyse, Allah'tan çekinin. Size yönelen fitnelerden sizi kurtarmamız için, bize destek olun.
Öyle bir fitne ki, eceli yaklaşan onda helak olur, arzusuna yetişen ondan korunur. O fitne, hareketimizin yakınlaşmasının nişânesi ve emrimizle onun haberini yaymanızdır. Müşrikler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Emevîlerin tutuşturduğu ve hidayet üzere olan fırkayı kendisiyle korkuttuğu cahiliye ateşini tutuşturmaktan takiyyeye sarılın (o fitneden uzak durun).
Ben, bu fitnede kendisine bir makam aramayan ve ondan uzak durarak güzel bir yola koyulan kimseyi kurtarmaya kefilim.
Bu yılın Cemaziyelevvel ayının yetişmesiyle vukû bulacak hadiseden ibret alın, sonraki hadiseler için sizi basan uykudan uyanın.
Yakında, gökten açık bir nişâne, yerden de onun benzeri açık bir alamet sizin için âşikâr olacaktır.
Yeryüzünün doğusunda üzücü ve sarsıcı bir olay vukû bulacaktır, ondan sonra İslam'dan çıkan gruplar Irak'a musallat olacaklar.
Onların kötü amellerinden dolayı, Irak halkı geçim sıkıntısına dûçar olacaktır. Bir müddet sonra tağut önderin helak olmasıyla, gam ve rahatsızlıklar yok olacak, takvalı ve iyi insanlar sevineceklerdir.
Dünyanın köşe bucağından hacca gidenler arzularına kavuşacak, istediklerine erişeceklerdir. Onların haclarını kolaylaştırmakta bizim, için nizam ve düzen üzere zâhir olacak bir mevki vardır.
Öyleyse, her biriniz, sevgimizi kazanacak işleri yapmaya, sevmediğimiz işlerden ise uzak durmaya çalışsın. Çünkü bizim işimiz (zuhûr etmemiz) ansızın, birden bire olacaktır, artık o zaman tevbenin ona faydası olmayacak, günahtan onu kurtarmayacaktır.
Allah, doğru yolu size ilham etsin ve kendi rahmetiyle size başarılar bağışlasın."
Şu da mübarek elle yazılan tevkinin nüshasıdır; onu yazana selam olsun:
(Şeyh Müfîd İmam'ın (a.s) mektubunu, güvenilir mü'minlere ulaştırmak için çoğaltmış ve İmam'ın el yazısının başladığı yerde mezkûr açıklamayı yazmıştır.)
"Bu sana olan mektubumuzdur, ey samimi kardeş, muhlis ve vefalı dost, Allah seni inayet gözüyle korusun.
Bu mektubu koru ve onu kimseye gösterme. Onun içeriğinden kimsenin haberi olmasın. Ancak güvendiğin kimseye onun içeriğini söyle ve onların toplumuna (dostlarımıza), ona göre amel etme hususunda tavsiyede bulun, inşaallah. Allah'ın salâtı Muhammed'e ve O'nun pâk Ehl-i Beyt'ine olsun." (Prof. Dr. Haydar Baş Hasan el-Askeri ve İmam Mehdi eserinden)
Mektubun metni şöyledir:
"Değerli ve reşid Şeyh Müfîd Ebu Abdullah Muhammed b. Muhammed b. Nu'man'a; Allah izzetini dâim kılsın.
(Görüldüğü gibi Hz. Mehdî (a.s.) Şeyh Müfîd'i, sahip olduğu makamından dolayı böylece övmüştür. Müfîd lakabını Hz. Mehdî'nin ona vermiş olduğu da meşhurdur).
Bismillahirrahmanirrahim...
Ey dinde ihlaslı ve bizim hakkımızda yakîne ermiş dost, selam olsun sana!
Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamd ediyor ve O'ndan, efendimiz, mevlâmız ve peygamberimiz olan Muhammed'e ve O'nun pâk Ehl-i Beyt'ine salât ve rahmet diliyoruz.
Sana bildiriyoruz ki -Allah, hakka yardım etmekte başarını sürekli kılsın ve bizden taraf sadakatle söylediğin sözden dolayı mükafaatını çoğaltsın- seni mektuplaşmak şerefine eriştirmek ve sana yazdığımızı, yanında olan dostlarımıza ulaştırmakla -Allah onları, kendisine itaat etmeleriyle aziz kılsın, kendi inayet ve himayesiyle onların sıkıntılarını gidersin- seni görevlendirmek hususunda bize izin verilmiştir.
Öyleyse, Allah'ın izniyle, sana bildirdiğim şeyin üzerinde dur ve onu güvendiğin kimseye ulaştırmada gayret et; Allah dinden çıkan düşmanlar karşısında yardımıyla seni te'yid etsin.
Biz gerçi, dünya hükümeti zâlimlerin elinde olduğu müddetçe, kendimizin ve imanlı sevenlerimizin bazı maslahatlarından dolayı zâlimlerin yerleşim bölgelerinden uzak bir yerde ikâmet ediyoruz ama sizin durumunuzdan haberdarız, durumunuz bize gizli değildir.
Biz, sizi gözetmekte ihmalkârlık etmiyoruz, sizi unutmamışız da. Eğer böyle olmasaydı, musibetler belinizi büker ve düşmanlar kökünüzü kazırdı.
Öyleyse, Allah'tan çekinin. Size yönelen fitnelerden sizi kurtarmamız için, bize destek olun.
Öyle bir fitne ki, eceli yaklaşan onda helak olur, arzusuna yetişen ondan korunur. O fitne, hareketimizin yakınlaşmasının nişânesi ve emrimizle onun haberini yaymanızdır. Müşrikler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Emevîlerin tutuşturduğu ve hidayet üzere olan fırkayı kendisiyle korkuttuğu cahiliye ateşini tutuşturmaktan takiyyeye sarılın (o fitneden uzak durun).
Ben, bu fitnede kendisine bir makam aramayan ve ondan uzak durarak güzel bir yola koyulan kimseyi kurtarmaya kefilim.
Bu yılın Cemaziyelevvel ayının yetişmesiyle vukû bulacak hadiseden ibret alın, sonraki hadiseler için sizi basan uykudan uyanın.
Yakında, gökten açık bir nişâne, yerden de onun benzeri açık bir alamet sizin için âşikâr olacaktır.
Yeryüzünün doğusunda üzücü ve sarsıcı bir olay vukû bulacaktır, ondan sonra İslam'dan çıkan gruplar Irak'a musallat olacaklar.
Onların kötü amellerinden dolayı, Irak halkı geçim sıkıntısına dûçar olacaktır. Bir müddet sonra tağut önderin helak olmasıyla, gam ve rahatsızlıklar yok olacak, takvalı ve iyi insanlar sevineceklerdir.
Dünyanın köşe bucağından hacca gidenler arzularına kavuşacak, istediklerine erişeceklerdir. Onların haclarını kolaylaştırmakta bizim, için nizam ve düzen üzere zâhir olacak bir mevki vardır.
Öyleyse, her biriniz, sevgimizi kazanacak işleri yapmaya, sevmediğimiz işlerden ise uzak durmaya çalışsın. Çünkü bizim işimiz (zuhûr etmemiz) ansızın, birden bire olacaktır, artık o zaman tevbenin ona faydası olmayacak, günahtan onu kurtarmayacaktır.
Allah, doğru yolu size ilham etsin ve kendi rahmetiyle size başarılar bağışlasın."
Şu da mübarek elle yazılan tevkinin nüshasıdır; onu yazana selam olsun:
(Şeyh Müfîd İmam'ın (a.s) mektubunu, güvenilir mü'minlere ulaştırmak için çoğaltmış ve İmam'ın el yazısının başladığı yerde mezkûr açıklamayı yazmıştır.)
"Bu sana olan mektubumuzdur, ey samimi kardeş, muhlis ve vefalı dost, Allah seni inayet gözüyle korusun.
Bu mektubu koru ve onu kimseye gösterme. Onun içeriğinden kimsenin haberi olmasın. Ancak güvendiğin kimseye onun içeriğini söyle ve onların toplumuna (dostlarımıza), ona göre amel etme hususunda tavsiyede bulun, inşaallah. Allah'ın salâtı Muhammed'e ve O'nun pâk Ehl-i Beyt'ine olsun." (Prof. Dr. Haydar Baş Hasan el-Askeri ve İmam Mehdi eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.