Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'İmam Hasan' eserinde şu bilgilere yer veriliyor:
Ebu'l Ferec el-İsfehanî ise şunları kaydediyor: "Hasan b. Ali'nin yaptığı ilk iş, ordudaki mücahidlerin maaşlarını yüzde yüz artırmak oldu." Daha önce de Hz. Ali, Cemel Savaşı'nda böyle yapmıştı. O da hilafetinin başında bu yönteme başvurmuş ve ondan sonra da diğer halifeler ona uymuşlardı.
el-İsfehanî ardından şunları yazıyor: "İmam Hasan, Harb. b. Abdullah el-Ezdî aracılığıyla Muaviye'ye şöyle bir mektup gönderdi:
"Emirü'l-Mü'minin Ali oğlu Hasan'dan Ebu Süfyan oğlu Muaviye'ye! Selam olsun sana. Kendisinden başka ilah olamayan Allah'a hamd olsun… İmdi… Allah diri olanları Allah'ın azabından kokutması ve kafirlere hücceti tamamlaması için Muhammed'i âlemlere rahmet, mü'minlere minnet ve bütün insanlara bir elçi olarak seçti. O da Allah'ın elçiliğini hakkıyla yerine getirdi. O'nun emrine uygun davrandı. Sonra kusur ve gevşeklik yapmadığı, O'nun vasıtasıyla hakkı ortaya çıkarıp şirki yerle bir ettiği halde Allah onu katına aldı. Ve Kureyş'i O'na has kılarak, 'Bu Kur'an seni ve kavmini hatırlatır' buyurdu.
Bu dünyadan göçünce de O'ndan sonra kimin iktidara geleceği hususunda Araplar arasında ihtilaf çıktı. Kureyş dedi ki: 'Biz O'nun akrabaları, yakınları ve soyunun koruyucularıyız. Dolayısıyla O'ndan sonra hükümete gelmek ve hilafeti ele almak konusunda bizimle tartışmanız doğru değil.'
Araplar, Kureyş'in bu delilini kabul edip onların isteklerini kabul ettiler, onları ağırlayarak, hükümet makamını onlara teslim ettiler. Sonra biz de Kureyş'e onların Araplara söylediklerini söyledik fakat onlar bize karşı Araplar gibi insaflı davranmadılar. Kureyşliler istidlal güçleri ve düşman çetelerinden birinin davranması sonucu hükümeti elde ettiler. Fakat sıra bizim istidlalimiz ve onların insafına gelince, bizden uzak durdular ve bize karşı zulüm, düşmanlık ve haksızlıkta el birlik olup bize sulta kurdular. Ve yönetimi ele geçirdiler.
Evet, biz onlarla Allah'ın huzurunda görüşeceğiz, bizim sahibimiz ve yardımcımız O'dur. Biz o gün birilerinin bizim hakkımızı gasp etmesine ve bizim ailemize ait olan hükümete el uzatmasına çok şaşırmıştık. Fakat onlar faziletli ve İslam dininde saygın mazileri olan kimseler oldukları için münafıklar ve din düşmanlarının bu vesileyle dine bir zarar vermelerine veya onda bir fesat çıkarmak için bir yol bulmalarına engel olmak gayesiyle onlarla kavga etmekten sakındık. Fakat bugün insanlar, senin bu makama el uzatmana şaşırıyorsa yeridir, çünkü senin ne İslamî bir faziletin var, ne iyi ve güzel bir eser bırakmışsın, dolayısıyla hiçbir açıdan bu makama layık değilsin. Dahası, sen düşman çetelerinden birinin çocuğu, Kureyş içinde Resûlullah'a ve Kur'an'a karşı savaşan en büyük düşmanlardan birinin oğlusun…" (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020