Bu din (İslam), kötü insanların elinde esir olur; onda arzuyla davranılır ve onunla dünya istenir. Bu din (İslam), kötü insanların elinde esir olur; onda arzuyla davranılır ve onunla dünya istenir.(?) İhtiyaç sahiplerine, onların sorunlarına bizzat eğileceğin, seni yaratan Allah'a karşı tevazu göstereceğin, onlardan konuşanın seninle konuşabilmesi için askerlerini, korumalarından ve polislerinden yardımcılarını (onları korkutmaktan) alıkoyacağın, umumi bir oturum oluşturacağın bir zaman ayır. Resulüllahın (sav) birçok yerde şöyle dediğini işittim, "Bir ümmet, fakirin hakkı güçlüden kekelemeden alınmadan temizlenmez". * * *Sonra onlardan sertliğe ve konuşmayı beceremeyene tahammül et. Tahammülsüzlüğü ve büyüklenmeyi kendinden uzaklaştır ki, Allah bunun karşılığında senin üzerine rahmet kanatlarını yaysın ve sana itaatinin sevabını uygun görsün. Verdiğini güzellikle ver. Güzellikle ve özür beyan ederek engelle. Sonra bazı işlerini bizzat kendin yapman gerekir. (?) Sadece Allah'a mahsus olan farzları hakkıyla yerine getirmen, dininden Allah için ihlasla eda ettiğin en özel şey olsun. Gecende ve gündüzünde Allah'a bedeninden ver. Bundan, Allah'a yakınlaştığını tam, lekelenmemiş, eksiltilmemiş, bedenini yorabildiğin kadar hakkıyla yerine getir.* * * Tebaandan uzun süre gizlenme. Zira, yöneticilerin tebaadan gizlenmesi, bir çeşit sıkıntı ve işleri az bilmektir. Onlardan gizlenmek, kendilerinden gizlenen şey hususundaki bilgilerini keser, böylece onarlın yanında büyük olan küçülür, küçük de büyür. Çirkin güzel olur, güzel çirkinleşir. Hak batılla karışır.* * *Yönetici, insanların hangi iş sebebiyle görünmediğini bilemediği bir insandır. Sen iki adamdan birisin; ya nefsin hak yolunda cömertlik yapmıştır. O halde verdiğin bir hakkın görevinden ya da ihsanda bulunduğun asil bir davranıştan neden gizleniyorsun? Ya da vermemekle imtihan edilen bir kişisin. İnsanlar, senin cömertliğinden ümit keserlerse senden istemekten vazgeçmede ne kadar da acelecidirler. Bununla beraber, sana olan ihtiyaçlarının çoğu, bir zulme uğramayı şikayet ya da bir uygulamada adalet istemek şeklinde olup bunlarda bir zorluk yoktur.* * *Sonra yöneticilerin özel adamları ve arkadaşları vardır. Onlarda, ayrıcalıklı olma, haksızca bir yere atanma isteği ve adaletle muamelede eksiklik olur. Bunların unsurlarını, bu hallerin vasıtalarını kesmek suretiyle kes. Dostlarından ve akrabalarından kimseye bir yeri ikta olarak verme. Onlar, sudan pay alma ve zorluklarını başkalarına yükleyecekleri ortak bir iş konusunda etrafındaki insanlara zarar verecek bir araziye sahip olmayı asla senden ummasınlar. Onların bu ümitlerini gerçekleştirdiğin takdirde, bunun faydası sana değil onlara, ayıbı ise dünya ve ahrette sana ait olur.Hakkı bırakmayan, yakın veya uzak olan insanlar için hakkı bırakma. Bu hususta sabreden ve karşılığını Allah'tan bekleyen ol. Bu hak akrabalarında ve yakınlarında sabit olduğu zaman, sen de onu sabit kıl. Onun akıbetini, ondan sadır olup sana ağır gelecek şeyde ara. Bunun akıbeti övgüye layıktır.Kendini beğenmekten, nefsinden beğendiğin şeylere güvenmekten ve övgüyü sevmekten sakın. Bu, iyilik yapanların iyiliklerinden olanı silmesi için Şeytan'ın, nefsindeki en sağlam fırsatlarındandır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.