Hz. Ali halifeliği neden kabul etti?
İmam Ali (a.s) halkın hilafet teklifini kabul etmesi konusunda buyurdu ki: "Allah'a yemin ederim ki, Benî Ümeyye'den bir iri tekenin ümmetin başına musallat olup Allah'ın Kitabıyla oynamasından korktuğum için halifeliği kabul ettim"
30.10.2024 11:13:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
İmam Ali (a.s.) halkın ısrarına rağmen iktidara gelmeye istekli değildi. Ama ümmetin kalanını kurtarmak için çabalıyordu. İslâm şeriatının bozulmalardan ve bidatlerden korunması için çırpınıyordu.
Halifeliği kabul ettiğini belirtti, resmî kabulü bir gün sonrasına erteledi. Halkın biatinin açıktan ve mescitte olmasını istiyordu. Böylece Sakife yöntemini ve şûra şeklindeki vasiyeti reddeden bir tavır sergiledi. Aynı zamanda ümmete bir fırsat daha vermek istiyordu. Kendisine itaat etme yönündeki duygularını ve düşüncelerini gözden geçirsinler diye. Çünkü önceki yönetimler sırasında Hz. Peygamber'in (s.a.a) kendisinin halifeliğiyle ilgili naslarını gözetmemiş ve sapmışlardı. Bundan dolayı İmam Ali (a.s) şöyle demiştir: "Allah'a yemin ederim ki, Benî Ümeyye'den bir iri tekenin ümmetin başına musallat olup Allah'ın Kitabıyla oynamasından korktuğum için halifeliği kabul ettim." (Ensab'ul Eşraf, 1/157).
Hiç kuşkusuz Ümeyyeoğulları'nın devletin önemli kademelerine nüfuz etmeye, iktidara gelmeye yönelik şiddetli bir ihtirasları vardı ve ümmetin risalet bilinci yok olduğu ortamlarda böyle bir tehlikenin gerçekleşmesi her zaman mümkündü.
Sabah olunca kalabalıklar İmam Ali'yi (a.s) alıp mescide götürdüler. İmam (a.s) minbere çıktı ve halka hitap etti:
"Ey insanlar! Sizin bu işinizde, kendinizin emir olarak seçtiğinizden başkasının bir hakkı yoktur. Dün ayrıldığımızda ben sizin bu işinizi istemiyordum. Siz ise mutlaka benim sizin başınızda olmamı istediniz. Haberiniz olsun! Sizden habersiz bir dirhem dahi almayacağım. Eğer isterseniz, sizin için vazgeçerim. Yoksa hiç kimseyi sorumlu tutmayacağım."
Halk tek bir ağızdan bağırdılar:
"Biz dün senin yanından ayrılırken hangi düşüncede idiysek, bugün de aynı düşüncedeyiz."
Dediler ki: "Biz Allah'ın Kitabı üzerine sana biat ediyoruz."
İmam (a.s), "Allah'ım! Üzerlerine şahit ol" dedi. (Ensab'ul-Eşraf, 5/22).
İnsanlar biat etmek için ard arda gelen dalgalar gibi öne doğru akmaya başladılar. İlk olarak çolak eliyle Talha biat etti. Kısa bir süre sonra sözünü ve misakını unutan Talha... Onun ardından Zübeyir geldi ve biat etti. Sonra başka bölgelerden gelen gruplar, Bedir ehlinden, Muhacir ve Ensar'dan olan Müslümanların geneli biat etti.
Halifeliği kabul ettiğini belirtti, resmî kabulü bir gün sonrasına erteledi. Halkın biatinin açıktan ve mescitte olmasını istiyordu. Böylece Sakife yöntemini ve şûra şeklindeki vasiyeti reddeden bir tavır sergiledi. Aynı zamanda ümmete bir fırsat daha vermek istiyordu. Kendisine itaat etme yönündeki duygularını ve düşüncelerini gözden geçirsinler diye. Çünkü önceki yönetimler sırasında Hz. Peygamber'in (s.a.a) kendisinin halifeliğiyle ilgili naslarını gözetmemiş ve sapmışlardı. Bundan dolayı İmam Ali (a.s) şöyle demiştir: "Allah'a yemin ederim ki, Benî Ümeyye'den bir iri tekenin ümmetin başına musallat olup Allah'ın Kitabıyla oynamasından korktuğum için halifeliği kabul ettim." (Ensab'ul Eşraf, 1/157).
Hiç kuşkusuz Ümeyyeoğulları'nın devletin önemli kademelerine nüfuz etmeye, iktidara gelmeye yönelik şiddetli bir ihtirasları vardı ve ümmetin risalet bilinci yok olduğu ortamlarda böyle bir tehlikenin gerçekleşmesi her zaman mümkündü.
Sabah olunca kalabalıklar İmam Ali'yi (a.s) alıp mescide götürdüler. İmam (a.s) minbere çıktı ve halka hitap etti:
"Ey insanlar! Sizin bu işinizde, kendinizin emir olarak seçtiğinizden başkasının bir hakkı yoktur. Dün ayrıldığımızda ben sizin bu işinizi istemiyordum. Siz ise mutlaka benim sizin başınızda olmamı istediniz. Haberiniz olsun! Sizden habersiz bir dirhem dahi almayacağım. Eğer isterseniz, sizin için vazgeçerim. Yoksa hiç kimseyi sorumlu tutmayacağım."
Halk tek bir ağızdan bağırdılar:
"Biz dün senin yanından ayrılırken hangi düşüncede idiysek, bugün de aynı düşüncedeyiz."
Dediler ki: "Biz Allah'ın Kitabı üzerine sana biat ediyoruz."
İmam (a.s), "Allah'ım! Üzerlerine şahit ol" dedi. (Ensab'ul-Eşraf, 5/22).
İnsanlar biat etmek için ard arda gelen dalgalar gibi öne doğru akmaya başladılar. İlk olarak çolak eliyle Talha biat etti. Kısa bir süre sonra sözünü ve misakını unutan Talha... Onun ardından Zübeyir geldi ve biat etti. Sonra başka bölgelerden gelen gruplar, Bedir ehlinden, Muhacir ve Ensar'dan olan Müslümanların geneli biat etti.