Vatandaş soruyor: Mehmetçiği Lübnan bataklığına göndermek için "seyirci kalamayız" diyen Erdoğan 'Her gün verdiğimiz şehitlere neden seyirci kalıyor?
Gazetemizi arayarak, Başbakan Erdoğan'ın Lübnan bataklığına Mehmetçiği göndermek için "Lübnan'daki olaylara seyirci kalamayız" dediğini hatırlatan çok sayıda okur, "Başbakan hergün verdiğimiz şehitlere neden seyirci kalıyor" diyerek tepki gösterdi.Ulusa sesleniş konuşmasında Lübnan'da ölen masum sivilleri bahane ederek, Türk halkını "sadece ağlamak yetmez, bu olaylara seyirci kalmamalıyız" diye azarlayan Başbakan Erdoğan, teröre verdiğimiz şehitlere seyirci kalmayı yeğliyor. Son 48 saat içinde dört ayrı yerde 8 şehit birden verdik ama hükümetin sınırötesi operasyon gündemi hala bulunmuyor. Erdoğan Ulusa Sesleniş konuşmasında şunları söylemişti:"Bir taraftan çocuklar ağladığı zaman ağlayacaksın, anneler orada ölürken, şehit olurken ağlayacaksın, o bombalanan yerleri, o yaşlı insanları gördüğün zaman ağlayacaksın ama onların korunmasına yönelik, bu sürecin sona ermesine yönelik bir fiili müdahalenin içerisinde yer almayacaksınız. Bunun akılla mantıkla izahı yoktur." Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından gazetemizi arayan okuyucular, "Başbakan şehitlerimize neden seyirci kalıyor? Lübnan'a ABD ve İsrail'e yardım etmek için giden, onların amacına hizmet eden Başbakan neden bizim sorunlarımıza seyirci kalıyor?" diyerek görüşlerini belirttiler.Kandil'e operasyon riskini neden almıyorsunuz?Başbakan Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş konuşmasında "Unutmayalım ki riskler ve menfaatler ikiz kardeş gibidir. Riskin olmadığı hiçbir faaliyet söz konusu olamaz. Hayat bir risktir, siyaset bir risktir, ticaret bir risktir. Her şey riskle iç içedir. Birinin bulunmadığı yerde diğerini de ne yazık ki bulamazsınız.Yanı başımızda yaşanan çatışmalar, başımızı diğer tarafa çevirsek de etkilerinden kurtulamayacağımız bir tehdit oluşturmaktadır. Yani istesek de bu coğrafyada yaşadığımız sürece, dışında kalamayacağımız gelişmelerdir, bunlar. Unutmayalım ki kapılarımızı kapatarak etrafımızı saran alevlerden kurtulamayız, gözlerimizi kapatırsak, kayıtsız kalırsak bu tehlikeyi bertaraf etmiş olamayız.Menfaatlerimizi korumanın tek yolu, seyirci kalmak değil hemen yanı başımızdaki bu süreçlere müdahil olmaktır. Dışında kalırsanız masum insanların ölümüne de, kendi geleceğinize de seyirci kalırsınız" dediğini ifade eden okurlar, PKK terörünün yuvalandığı Kandil dağı ve Kuzey Irak'a operasyon noktasında neden risklerin göze alınmadığını da sordu.
Gazetemizi arayarak, Başbakan Erdoğan'ın Lübnan bataklığına Mehmetçiği göndermek için "Lübnan'daki olaylara seyirci kalamayız" dediğini hatırlatan çok sayıda okur, "Başbakan hergün verdiğimiz şehitlere neden seyirci kalıyor" diyerek tepki gösterdi.Ulusa sesleniş konuşmasında Lübnan'da ölen masum sivilleri bahane ederek, Türk halkını "sadece ağlamak yetmez, bu olaylara seyirci kalmamalıyız" diye azarlayan Başbakan Erdoğan, teröre verdiğimiz şehitlere seyirci kalmayı yeğliyor. Son 48 saat içinde dört ayrı yerde 8 şehit birden verdik ama hükümetin sınırötesi operasyon gündemi hala bulunmuyor. Erdoğan Ulusa Sesleniş konuşmasında şunları söylemişti:"Bir taraftan çocuklar ağladığı zaman ağlayacaksın, anneler orada ölürken, şehit olurken ağlayacaksın, o bombalanan yerleri, o yaşlı insanları gördüğün zaman ağlayacaksın ama onların korunmasına yönelik, bu sürecin sona ermesine yönelik bir fiili müdahalenin içerisinde yer almayacaksınız. Bunun akılla mantıkla izahı yoktur." Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından gazetemizi arayan okuyucular, "Başbakan şehitlerimize neden seyirci kalıyor? Lübnan'a ABD ve İsrail'e yardım etmek için giden, onların amacına hizmet eden Başbakan neden bizim sorunlarımıza seyirci kalıyor?" diyerek görüşlerini belirttiler.Kandil'e operasyon riskini neden almıyorsunuz?Başbakan Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş konuşmasında "Unutmayalım ki riskler ve menfaatler ikiz kardeş gibidir. Riskin olmadığı hiçbir faaliyet söz konusu olamaz. Hayat bir risktir, siyaset bir risktir, ticaret bir risktir. Her şey riskle iç içedir. Birinin bulunmadığı yerde diğerini de ne yazık ki bulamazsınız.Yanı başımızda yaşanan çatışmalar, başımızı diğer tarafa çevirsek de etkilerinden kurtulamayacağımız bir tehdit oluşturmaktadır. Yani istesek de bu coğrafyada yaşadığımız sürece, dışında kalamayacağımız gelişmelerdir, bunlar. Unutmayalım ki kapılarımızı kapatarak etrafımızı saran alevlerden kurtulamayız, gözlerimizi kapatırsak, kayıtsız kalırsak bu tehlikeyi bertaraf etmiş olamayız.Menfaatlerimizi korumanın tek yolu, seyirci kalmak değil hemen yanı başımızdaki bu süreçlere müdahil olmaktır. Dışında kalırsanız masum insanların ölümüne de, kendi geleceğinize de seyirci kalırsınız" dediğini ifade eden okurlar, PKK terörünün yuvalandığı Kandil dağı ve Kuzey Irak'a operasyon noktasında neden risklerin göze alınmadığını da sordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.