Her ülkenin hükümet politikalarının üzerinde bir 'devlet politikası' olmalıdır. Milli menfaatler hedef alınarak belirlenmesi gereken bu 'devlet politikası', hangi iktidar gelirse gelsin uymak zorunda olacağı gayeleri ortaya koyacaktır.
Hükümetler, bu hedeflere ulaşmada sahip oldukları farklı uygulamalar ile birbirlerinden ayrılacaklardır. Eğer iktidarların farkı, hedefler noktasında olursa; o devletin kısa zaman içerisinde bir ileri-bir geri adımlarla parçalanması kaçınılmazdır. Milli menfaatlerin ve devlet politikasının belirlenmesi sadece siyasi kadroların da işi değildir. Bilakis devleti oluşturan "bütün kurumlar"ın, başta asker olmak üzere her kesimin ortak mutabakatı ile, bu milli menfaatlerin belirlenmesi gerekmektedir. Hükümetlerin uygulayacağı dış politika ise, milli menfaatlere uymak zorundadır.
Milli Devlet yepyeni bir açılım getirmektedirGloballeşme süreci sömürgeci anlayışın bütün dünyayı talan etmesinden başka bir şey değildir. Liberal - kapitalist anlayışların yanlış kabulleri, ülkeleri ihtiraslarının kurbanı etmekte, başkasının elindekine yöneltmektedir. Ayakta kalmak veya büyümek için sömürmenin ve başkasının elindekine göz dikmenin tek yol olduğunu ifade eden kapitalist düşünce, ister istemez dünyadaki kavganın da temellerini atmaktadır. Oysa Sosyal Devlet - Milli Devlet yepyeni bir açılım getirmektedir. Ülkelerin büyümelerinin yolunun başkalarının elindekini almak veya göz dikmekten değil, bilakis başkalarına ikram etmekten ve vermekten geçtiğini ortaya koymaktadır.
Milli devlet, har sahada kazanç sağlarBunun teorik izahlarını Milli Ekonomi Modeli ile yapan Milli Devlet, varlığının devamını içeride kendi vatandaşlarına, dışarıda ise insanlığa ikram etmeye bağlamaktadır. Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" özdeyişiyle dikkat çektiği bu onurlu karakter, Milli Devlet'in dış politikasının temelleri arasında yer almaktadır. Kapitalist düşünce bir tarafın kazandığı, diğerinin ise kaybettiği bir modeldir. Milli Devlet ise, tarafların tamamının her sahada kazanacağı bir anlayışı benimsemektedir. Günümüzde gelişmiş kabul edilen ülkeler ile diğer ülkeler arasındaki ilişki, tek taraflı bir kazanımı ortaya koymaktadır. Bu anlayış ise, dünyada hem milletlerarası husumeti tetiklemekte, hem de insan haklarına aykırı bir tabloyu ortaya çıkarmaktadır. Milli Devlet dış politikada uluslararası karşılıklı kazanım zeminde kurulacak olan diyalogların ancak dünyada huzuru sağlayacağına inanmaktadır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Ata SELÇUK / Fırat ÜniversitesiSosyal devlet ancak MEM'le mümkündürHaçlı seferlerinin başlatıldığı bu asırda, İslam ülkelerinin birliği kaçınılmazdır. Ne yazık ki ülkemiz bu kargaşanın tam merkezindedir. Bu nedenle bu ülkeye sahip çıkması gerekenlerin hiç vakit geçirmeden gerekeni yapmaları şarttır. İşte kurtuluşun şartlarından en önde geleni Tam bağımsız güçlü bir MİLLİ DEVLET olmaktır. Milli devletin ise en güzeli SOSYAL DEVLET yapısıdır. Fertlerini koruyan, gözeten, her türlü problemlerini anında halletmeye hazır, adaletli, herkese iş, ve kazanç sağlayan, fertlerini koruyan eksiksiz, baba bir devlet, elbette en ideal yapıdır. Bu devlet yapısı MİLLİ EKONOMİ MODELİ İLE tam bir uyum içinde olacaktır. Güçlü olduğu nedenle de Milli ekonomi modelini eksiksiz yerine getirecek ve her geçen gün, gücüne güç katmaya devam edecektir. Milli Devlet-Sosyal Devlet projesi ve Milli Ekonomi Modeli ayrılmaz bir bütündür. Her ikisi de dahiyane düşüncenin ortak mahsulüdür. Milli Devlet olmazsa sosyal devlet mümkün değildir. Sosyal Devlet, Milli Ekonomi Modelinin hayata geçirilmesidir. Bu nedenle Milli Devlet şarttır. Yani tam bağımsız, kaynaklarına, topraklarına, bayrağına, kanunlarına, parasına, inancına, örfüne taşına toprağına, suyuna, ceddinin kutsal huyuna, tarihine, şehitlerine, kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir devlet. Ancak bunun sayesinde sosyal devlet kolaylıkla oluşacaktır.
Hükümetler, bu hedeflere ulaşmada sahip oldukları farklı uygulamalar ile birbirlerinden ayrılacaklardır. Eğer iktidarların farkı, hedefler noktasında olursa; o devletin kısa zaman içerisinde bir ileri-bir geri adımlarla parçalanması kaçınılmazdır. Milli menfaatlerin ve devlet politikasının belirlenmesi sadece siyasi kadroların da işi değildir. Bilakis devleti oluşturan "bütün kurumlar"ın, başta asker olmak üzere her kesimin ortak mutabakatı ile, bu milli menfaatlerin belirlenmesi gerekmektedir. Hükümetlerin uygulayacağı dış politika ise, milli menfaatlere uymak zorundadır.
Milli Devlet yepyeni bir açılım getirmektedirGloballeşme süreci sömürgeci anlayışın bütün dünyayı talan etmesinden başka bir şey değildir. Liberal - kapitalist anlayışların yanlış kabulleri, ülkeleri ihtiraslarının kurbanı etmekte, başkasının elindekine yöneltmektedir. Ayakta kalmak veya büyümek için sömürmenin ve başkasının elindekine göz dikmenin tek yol olduğunu ifade eden kapitalist düşünce, ister istemez dünyadaki kavganın da temellerini atmaktadır. Oysa Sosyal Devlet - Milli Devlet yepyeni bir açılım getirmektedir. Ülkelerin büyümelerinin yolunun başkalarının elindekini almak veya göz dikmekten değil, bilakis başkalarına ikram etmekten ve vermekten geçtiğini ortaya koymaktadır.
Milli devlet, har sahada kazanç sağlarBunun teorik izahlarını Milli Ekonomi Modeli ile yapan Milli Devlet, varlığının devamını içeride kendi vatandaşlarına, dışarıda ise insanlığa ikram etmeye bağlamaktadır. Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" özdeyişiyle dikkat çektiği bu onurlu karakter, Milli Devlet'in dış politikasının temelleri arasında yer almaktadır. Kapitalist düşünce bir tarafın kazandığı, diğerinin ise kaybettiği bir modeldir. Milli Devlet ise, tarafların tamamının her sahada kazanacağı bir anlayışı benimsemektedir. Günümüzde gelişmiş kabul edilen ülkeler ile diğer ülkeler arasındaki ilişki, tek taraflı bir kazanımı ortaya koymaktadır. Bu anlayış ise, dünyada hem milletlerarası husumeti tetiklemekte, hem de insan haklarına aykırı bir tabloyu ortaya çıkarmaktadır. Milli Devlet dış politikada uluslararası karşılıklı kazanım zeminde kurulacak olan diyalogların ancak dünyada huzuru sağlayacağına inanmaktadır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Ata SELÇUK / Fırat ÜniversitesiSosyal devlet ancak MEM'le mümkündürHaçlı seferlerinin başlatıldığı bu asırda, İslam ülkelerinin birliği kaçınılmazdır. Ne yazık ki ülkemiz bu kargaşanın tam merkezindedir. Bu nedenle bu ülkeye sahip çıkması gerekenlerin hiç vakit geçirmeden gerekeni yapmaları şarttır. İşte kurtuluşun şartlarından en önde geleni Tam bağımsız güçlü bir MİLLİ DEVLET olmaktır. Milli devletin ise en güzeli SOSYAL DEVLET yapısıdır. Fertlerini koruyan, gözeten, her türlü problemlerini anında halletmeye hazır, adaletli, herkese iş, ve kazanç sağlayan, fertlerini koruyan eksiksiz, baba bir devlet, elbette en ideal yapıdır. Bu devlet yapısı MİLLİ EKONOMİ MODELİ İLE tam bir uyum içinde olacaktır. Güçlü olduğu nedenle de Milli ekonomi modelini eksiksiz yerine getirecek ve her geçen gün, gücüne güç katmaya devam edecektir. Milli Devlet-Sosyal Devlet projesi ve Milli Ekonomi Modeli ayrılmaz bir bütündür. Her ikisi de dahiyane düşüncenin ortak mahsulüdür. Milli Devlet olmazsa sosyal devlet mümkün değildir. Sosyal Devlet, Milli Ekonomi Modelinin hayata geçirilmesidir. Bu nedenle Milli Devlet şarttır. Yani tam bağımsız, kaynaklarına, topraklarına, bayrağına, kanunlarına, parasına, inancına, örfüne taşına toprağına, suyuna, ceddinin kutsal huyuna, tarihine, şehitlerine, kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir devlet. Ancak bunun sayesinde sosyal devlet kolaylıkla oluşacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.