'Hukuk bir huduttur'
Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması Rejimleri’ konulu sempozyumda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, hukukun bir anlamda hudut olduğunu, herkesin temel hak ve özgürlüklerini, güvence alanını ifade edip bir sınır çizdiğini söyledi
16.05.2022 15:33:00
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde düzenlenen 'Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırılması Rejimleri' konulu sempozyuma katıldı. Burada konuşan Arslan, hukukun bir anlamda hudut olduğunu, herkesin temel hak ve özgürlüklerini, güvence alanını ifade edip bir sınır çizdiğini söyledi. Mevcut Anayasa'da başkalarının hak ve özgürlüklerinin başladığı yerde kişinin kendi hak ve özgürlüklerinin sınırlandırıldığının yer aldığını hatırlatan Arslan, "Söz gelimi mülkiyet herkes için bir haktır, ancak kamu yararı amacıyla yapılan ve anayasal şartlara uygun bir kamulaştırma bu hakkı sınırlamaktadır. Aynı şekilde herkes düşüncesini açıklama özgürlüğüne sahiptir fakat bir hak olan şeref ve itibarın korunması bu hakkı sınırlamaktadır. İfade bir haktır ancak hakaret şiddete teşvik veya nefret söylemi bu hakkın sınırlarıdır. Tüm bu sınırlamaların nihai amacı da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Anayasal sistemimizde masumiyet karinesi ve işkence kötü muamele yasağı gibi mutlak haklar bulunuyor" ifadelerini kullandı.
AYM'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çok yoğun bir iş yüküyle karşı karşıya kaldığına değinen Arslan, 100 bini aşan kitlesel bireysel başvurular yapıldığını belirterek, "Anayasa mahkemesi norm denetiminde OHAL KHK'lılarını denetlemediği için bu KHK'lar denetimsiz kaldı. Dolayısıyla olağanüstü halde ortaya çıkan tüm olumsuzlukların vebali günahı AYM'nin boynundadır. Bu çok yoğun ve yaygın bir şekilde ortaya çıkan eleştiri ve doğrusu bu eleştirinin ben haklı olmadığını düşünüyorum. İki nedenle; birincisi anayasa mahkemesi sorumsuz sınırsız bir güç kullanan yüksek yargı merci değildir. Egemenliği kullanan diğer organlar gibi AYM'de anayasanın kendisine çizdiği sınırlar içerinde görevini icra eden yetkilerini kullanana kullanmak zorunda olan bir kurumdur" şeklinde konuştu.
AYM'de iş yükü yoğun
AYM'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çok yoğun bir iş yüküyle karşı karşıya kaldığına değinen Arslan, 100 bini aşan kitlesel bireysel başvurular yapıldığını belirterek, "Anayasa mahkemesi norm denetiminde OHAL KHK'lılarını denetlemediği için bu KHK'lar denetimsiz kaldı. Dolayısıyla olağanüstü halde ortaya çıkan tüm olumsuzlukların vebali günahı AYM'nin boynundadır. Bu çok yoğun ve yaygın bir şekilde ortaya çıkan eleştiri ve doğrusu bu eleştirinin ben haklı olmadığını düşünüyorum. İki nedenle; birincisi anayasa mahkemesi sorumsuz sınırsız bir güç kullanan yüksek yargı merci değildir. Egemenliği kullanan diğer organlar gibi AYM'de anayasanın kendisine çizdiği sınırlar içerinde görevini icra eden yetkilerini kullanana kullanmak zorunda olan bir kurumdur" şeklinde konuştu.