Bilindiği üzere kamu malı demek, devletin hazinesi demek, o toplumu oluşturan nüfusun tamamının ortak malı demektir.
Kamu malına, devletin hazinesine ortak olanlar içinde elbette yetimler baş köşededir ve öncelikle onlar hak sahibidirler, çünkü yetimler aynı zamanda o topluma emanet edilmişlerdir.
Yetimlerle, yetim hakları ile ve yetimlere karşı sergilenecek davranış biçimleri ile ilgili Kur'an'da birçok ayet vardır elbette, ama biri var ki insanı ciğerinden, ta yüreğinden yakalıyor:
"Herhangi biriniz ister mi ki içerisinden ırmaklar akan ve çeşit çeşit meyveleri olan üzümden ve hurmalardan oluşmuş bir bahçesi bulunsun ve kendisinin de güçsüz çaresiz yavruları olsun; tam bu halde iken üzerine ihtiyarlık çöksün ve bu sırada o bahçeye alevli bir kasırga isabet etsin de bahçe baştanbaşa yansın. Belki düşünürsünüz diye Allah size mesajlarını böylece açıklar."(Bakara:266)
Yetimler topluma emanet, yetimlerin hakkı-hukuku da yöneticilere emanet.
Bu ayetin çizdiği resim, sergilediği sahne zaten yeterince dokunaklı, fazlası ile ürpertici, siz birde şehit aileleri için, dolayısıyla şehitlerin yetimleri için toplanan yardımların çarçur edildiğini, onlara ulaştırılmadığını düşünerek okuyun bu ayeti…
Kamu malından ve yetim haklarından bahis açıp ta Nisa suresini zikretmemek elbette büyük eksiklik olur:
"O halde, yetimlere mallarını verin, kendi değersiz mallarınızı onlara ait güzel mallar ile değiştirmeyin ve onların mallarını kendi mallarınız ile birleştirerek yemeyin. Doğrusu bu büyük bir suçtur."(Nisa:2)
"Geriye eli ermez, gücü yetmez çocuklar bıraktıkları takdirde, halleri ne olur diye endişe edenler, yetimlere de haksızlık etmekten korkup titresinler. Yollarını Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışsınlar, her zaman olduğu gibi yoksulların hakları konusunda da, dürüst ve insaflı olan neyse, onu dile getirsinler."
"Doğrusu yetimlerin mallarını haksızca yiyip bitirenler, karınlarını sadece ateşle doldurmuş olurlar. Onlar öteki dünyada da çılgın bir ateşe gireceklerdir."(Nisa:9-10)
Hocam, zayıflayan hafızlıklarımızı kuvvetlendirerek, zihinlerimizi tazeleyerek Kur'an ayetlerini hayata, hayatın içine okumalıyız.
Hem de yine Kur'an'ın ifadesiyle 'Hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmadan ve korkmadan'…
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024