Herhangi bir yerinizden şikayetiniz varsa, yani hasta iseniz, gidip de Mimarlar Odasına başvurmanın bir alemi, bir anlamı yoktur. Herhangi bir iş için, inşaat için projeye ihtiyacınız olduğunda da gidip Tabipler Odasının kapısını aşındırmanız pek anlamlı olmaz herhalde. Hangi ihtiyacınızı nereden, hangi kapıdan karşılayacağınızı bilmeniz en asgari hayat bilgisidir. Şimdi, yaşadığımız cemiyette, çevremizde, sağımızda-solumuzda bolca hikmet arayanlara rastlıyoruz. Ama şunu da görüyoruz ki bu insanlar hikmeti ararken midesini tutarak avukatın kapısına dikilenler kadar gülünç duruma düşüyorlar. Bir şey, olması muhtemel yerlerde aranır, aranmalıdır. İlgisiz, alakasız yerlerde aranıyorsa, ne hikmet, ne de hikmete giden yol bulunabilir. Yedi yıldır Amerikaları mesken eylemiş olan hemşehrimiz Hocaefendi diyor ki: "Yahudileri ve Hıristiyanları kınayan ve azarlayan ayetler ya Hazreti Muhammed (sav) döneminde yaşayan ya da kendi peygamberleri döneminde yaşayan bazı Yahudiler ve Hıristiyanlar hakkındadır" (Küresel Barışa Doğru; s.45).Şimdi bu cümlenin ardında, önünde, yanında, arkasında hikmet aramanın bir anlamı, bir hikmeti yok. Gayet açık, net bir ifade ile burada Kur'an'ın evrensellik ilkesine bir kalem çekiliyor. "Ama canım, hocaefendi" deyip sağa-sola kıvırmanın bir manası yok. Biz kendi ağzından dinlediklerimize ve kendi kitaplarında yazdıklarına göre değerlendiriyoruz. Tekrar ediyoruz; Bu cümle Kur'an-ı Kerimin, hükümlerinin kıyamete sabahına kadar geçerli olması, değişmeyecek olması ilkesini, yani Kur'an'ın evrenselliğini ihlal etme, imha ve iptal etme pahasına bugünkü haçlı-siyonist dünyasına şirin görünme gayretlerinden başka bir şey değildir. Dolaysıyla hikmetten uzak bir cümlenin arkasında hikmet aranmaz. Yedi yıldır Amerikaları mesken eylemiş olan hemşehrimiz, oturduğu ülke hakkında diyor ki: "Amerika şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyayı kumanda edebilir. Amerika hala, bu dünya gemisinin düzeninde, yönetiminde oturan bir milletin adıdır."Bazıları oturup bu ve benzeri beyanların arkasında da hikmet arıyor. Bu cümlenin hiç bir tarafında hikmet olmaz, aramayın bulamazsınız. Gayet açık bir şekilde Amerikan mandacılığını, hayranlığını telkin eden, daha da vahimi ilahi sıfatları getirip Amerika'ya monte eden bir açıklama. Amerika'nın bütün dünyayı kumanda ve bütün dünyanın oradan idare edilebilmesi ne demek? Bir kasırga felaketinde Amerika, bir ay boyunca kendi ölülerini toplayamadı. Kendi eyaletlerinde, burnunun dibinde, kendi insanının yarasını saramayan, feryadını duyamayan bir ülkenin bütün dünyayı kumanda edebileceği yalanını iddia etmenin hikmetle falan bir ilgisi olamaz. Orada meskun olduğu için tenkit etmekten uzak durmanız bir nebze anlaşılabilir ama böyle göklere çıkarmanızın hiç bir izahı olamaz. Siz hocaefendinizin, şu cümlesinde de bir hikmet arıyorsanız, hikmetten büsbütün mahrum edilmişsiniz demektir: "Amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapmaya kalkışılmamalıdır." Bir Pentagon yetkilisine ya da Amerikan başkanına deseniz ki Amerika'nın gücünü, kuvvetini, yenilmezliğini bir cümle ile ifade ediniz, eminim ki hocaefendi kadar başarılı bir cümle kuramazlar. Onlardan birisi, yukarıdaki cümleyi söylese, Müslüman Türk Milleti üzerinde bu kadar etkili ve tesirli olamazdı. Amerika'daki ikametin uzamasında daha çok hikmetler arayabilirsiniz, hatta ve mutlaka aramalısınız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025