Son üç yıla kadar bizim açımızdan 24 Nisan tarihi doğum, evlilik, ölüm gibi günlere denk gelmiyorsa pek önemi yoktur. Sıradan bir gündür.
Neden son üç yıla kadar dedim? Çünkü 2014 yılının Nisan ayında bugün Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan o günün başbakanı Sayın Erdoğan, Ermenilerden özür diledi.
"Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz."
Sayın Erdoğan'ın bu özür mesajı tam 9 dilde dünyaya duyuruldu. Haçlı dünyası mutluydu. Ermeniler mutluydu. Çünkü yüz yıllık yalanları kabul görmüş, bir anlamda onaylanmıştı. Zaten sonraki gelişmeler Ermenistan cumhurbaşkanının bile şaşırtacak şekilde gerçekleşmişti.
Tabi Erdoğan'ın bu özrü kadim dostlarını mutlu etmiş, bin bir methiyelere mazhar olmuştu.
Batı medyası ise attığı manşet ve yaptıkları yorumlarla Haçlı dünyasının mutluluğunu dile getiriyor ve adeta Erdoğan'ı kahraman ilan ediyorlardı.
"Erdoğan, yaklaşık yüzyıl önceki 'Ermeni soykırımının' yıldönümünün gecesinde, Ermenilere bugüne dek eşi görülmemiş, uzlaştırıcı mesaj sundu."
"Bu konuda ilk kez böylesine açık ve net bir mesaj yayınlandı."
"Başbakan'dan önceki dönemlere göre daha uzlaşmacı bir tavır."
"Türkiye tarihinde bir ilk."
"Erdoğan, tehcirin 99'uncu yıldönümü arifesinde, yaşanan olaylar için "ortak acımız" ifadesini kullandı."
"Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeni katliamı üzerine tartışmaları içinde Başbakan Erdoğan yeni kuşaklara (Nachfahren) barışçıl sözler sarf etti."
"Türk lider, Ermenilere 'soykırım' nedeniyle taziyelerini sundu."
"Başbakan Erdoğan özellikle de Kürtler olmak üzere azınlıklarla ilişkileri geliştirmeye çalışıyor."
Obama'da mutluydu. "Başbakan Erdoğan'ın çarpıcı açıklaması küresel ilkeleri teyit ediyor" diyen Obama, mesajında soykırım, yerine 'büyük felaket' dediği için ülkemizi yönetenleri de mutlu etmişti.
O yıl daha birçok ülke yöneticisi Erdoğan'ı tebrik ve takdir mesajları yayınlamıştı. 2015'in 24 Nisan'ı da bir önceki yıl kadar ses getirmese de Erdoğan başsağlığı yineledi. Cevap olarak her zamanki gibi Erivan'da, Türk Bayraklarının yakıldı, bin bir ahlaksızlık sergilendi.
Bu yılki 24 Nisan'da ise Ermeniler ülkemizde pek gündem olmadı. Çünkü can derdindeydik. Kilis'in üzerinde başıboş (!) füzeler dolanıyor, Cizre, Nusaybin, Yüksekova gibi birçok vatan toprağında, vatan evlatlarımız kahpe pusulara düşüyordu.
Bu yılki 24 Nisan pek gündem olmadı, Ermeni isyan ve vahşetini yazmayı bizlerde unuttuk. Unutmayan biri vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kumkapı'da bir kilisede düzenlenen ayine mesaj gönderdi. Mesajı Başpiskopos Aram Ateşyan okudu. Mesaj 2014 ve 15'te gönderilen mesajlarla aynı mantık üzereydi.
"Birinci Dünya savaşının trajik koşullarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anmak için toplananları selamlıyorum. Bugünkü törenin, Osmanlı Ermenilerinin yaşadıkları acıların anlaşılması ve hatıralarının yad edilmesi için en anlamlı yer olan Türkiye'de bir kez daha yapılmasından memnuniyet duyuyorum?
Tarih bilincimiz ve insanlık hukukumuz gereğince, Osmanlı Ermenilerinin hatıralarına sahip çıkmaya devam edeceğiz...
Bu düşünceyle ebediyete intikal etmiş Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyor, hayatta olan yakınlarına taziyelerimi sunuyorum?" CB R. T. Erdoğan
Bu mesajın okunduğu saatlerde Ermenistan'ın başkentinde yine Türkiye ve Azerbaycan bayrakları yakılıyor, milletimize olmadık hakaretler ediliyordu.
Devletini 15 milyon yerli (Kızılderili) insanın kanını üzerine kurmuş, medeniyetini (!) yüz milyonlarca siyahi insanın emeği üzerine bina etmiş, zenginliğini ise dünyayı sömürerek elde etmiş ABD'nin başkanı ise soykırım, dememişte, "büyük felaket" demiş.
Yazıklar olsun bunları dost edinenlere, müttefik, ortak kabul edenlere. Özenenlere, medeniyet kabul edenlere, çağdaş vs. diyenlere yazıklar olsun.
AKLIM TAKILDI! Ermeni Başepiskopos'u Aram Ateşyan konuşmalarında ısrarla 'Osmanlı Ermenileri' tabirini kullanıyor. Ülkemizde son yıllarda da birileri yine ısrarla 'Türk Milleti' kavramı yerine 'biz, Osmanlıyız' ifadesini kullanıyor. Acaba ortak bir noktaları mı var?
Neden son üç yıla kadar dedim? Çünkü 2014 yılının Nisan ayında bugün Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan o günün başbakanı Sayın Erdoğan, Ermenilerden özür diledi.
"Kadim ve eşsiz bir coğrafyanın benzer gelenek ve göreneklere sahip halklarının, geçmişlerini olgunlukla konuşabileceklerine, kayıplarını kendilerine yakışır yöntemlerle ve birlikte anacaklarına dair umut ve inançla, 20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz."
Sayın Erdoğan'ın bu özür mesajı tam 9 dilde dünyaya duyuruldu. Haçlı dünyası mutluydu. Ermeniler mutluydu. Çünkü yüz yıllık yalanları kabul görmüş, bir anlamda onaylanmıştı. Zaten sonraki gelişmeler Ermenistan cumhurbaşkanının bile şaşırtacak şekilde gerçekleşmişti.
Tabi Erdoğan'ın bu özrü kadim dostlarını mutlu etmiş, bin bir methiyelere mazhar olmuştu.
Batı medyası ise attığı manşet ve yaptıkları yorumlarla Haçlı dünyasının mutluluğunu dile getiriyor ve adeta Erdoğan'ı kahraman ilan ediyorlardı.
"Erdoğan, yaklaşık yüzyıl önceki 'Ermeni soykırımının' yıldönümünün gecesinde, Ermenilere bugüne dek eşi görülmemiş, uzlaştırıcı mesaj sundu."
"Bu konuda ilk kez böylesine açık ve net bir mesaj yayınlandı."
"Başbakan'dan önceki dönemlere göre daha uzlaşmacı bir tavır."
"Türkiye tarihinde bir ilk."
"Erdoğan, tehcirin 99'uncu yıldönümü arifesinde, yaşanan olaylar için "ortak acımız" ifadesini kullandı."
"Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeni katliamı üzerine tartışmaları içinde Başbakan Erdoğan yeni kuşaklara (Nachfahren) barışçıl sözler sarf etti."
"Türk lider, Ermenilere 'soykırım' nedeniyle taziyelerini sundu."
"Başbakan Erdoğan özellikle de Kürtler olmak üzere azınlıklarla ilişkileri geliştirmeye çalışıyor."
Obama'da mutluydu. "Başbakan Erdoğan'ın çarpıcı açıklaması küresel ilkeleri teyit ediyor" diyen Obama, mesajında soykırım, yerine 'büyük felaket' dediği için ülkemizi yönetenleri de mutlu etmişti.
O yıl daha birçok ülke yöneticisi Erdoğan'ı tebrik ve takdir mesajları yayınlamıştı. 2015'in 24 Nisan'ı da bir önceki yıl kadar ses getirmese de Erdoğan başsağlığı yineledi. Cevap olarak her zamanki gibi Erivan'da, Türk Bayraklarının yakıldı, bin bir ahlaksızlık sergilendi.
Bu yılki 24 Nisan'da ise Ermeniler ülkemizde pek gündem olmadı. Çünkü can derdindeydik. Kilis'in üzerinde başıboş (!) füzeler dolanıyor, Cizre, Nusaybin, Yüksekova gibi birçok vatan toprağında, vatan evlatlarımız kahpe pusulara düşüyordu.
Bu yılki 24 Nisan pek gündem olmadı, Ermeni isyan ve vahşetini yazmayı bizlerde unuttuk. Unutmayan biri vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kumkapı'da bir kilisede düzenlenen ayine mesaj gönderdi. Mesajı Başpiskopos Aram Ateşyan okudu. Mesaj 2014 ve 15'te gönderilen mesajlarla aynı mantık üzereydi.
"Birinci Dünya savaşının trajik koşullarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anmak için toplananları selamlıyorum. Bugünkü törenin, Osmanlı Ermenilerinin yaşadıkları acıların anlaşılması ve hatıralarının yad edilmesi için en anlamlı yer olan Türkiye'de bir kez daha yapılmasından memnuniyet duyuyorum?
Tarih bilincimiz ve insanlık hukukumuz gereğince, Osmanlı Ermenilerinin hatıralarına sahip çıkmaya devam edeceğiz...
Bu düşünceyle ebediyete intikal etmiş Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyor, hayatta olan yakınlarına taziyelerimi sunuyorum?" CB R. T. Erdoğan
Bu mesajın okunduğu saatlerde Ermenistan'ın başkentinde yine Türkiye ve Azerbaycan bayrakları yakılıyor, milletimize olmadık hakaretler ediliyordu.
Devletini 15 milyon yerli (Kızılderili) insanın kanını üzerine kurmuş, medeniyetini (!) yüz milyonlarca siyahi insanın emeği üzerine bina etmiş, zenginliğini ise dünyayı sömürerek elde etmiş ABD'nin başkanı ise soykırım, dememişte, "büyük felaket" demiş.
Yazıklar olsun bunları dost edinenlere, müttefik, ortak kabul edenlere. Özenenlere, medeniyet kabul edenlere, çağdaş vs. diyenlere yazıklar olsun.
AKLIM TAKILDI! Ermeni Başepiskopos'u Aram Ateşyan konuşmalarında ısrarla 'Osmanlı Ermenileri' tabirini kullanıyor. Ülkemizde son yıllarda da birileri yine ısrarla 'Türk Milleti' kavramı yerine 'biz, Osmanlıyız' ifadesini kullanıyor. Acaba ortak bir noktaları mı var?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025