Dünyada her 40 saniyede bir intihar, her 3 saniyede ise bir intihar girişimi gerçekleşiyor. Uzmanlar, son 45 yılda intiharların yüzde 60 civarında arttığını belirtiyor.
Dünya Sağlık Örgütü, dünyada her 40 saniyede bir intiharın, her 3 saniyede ise bir intihar girişiminin gerçekleştiğini, son 45 yılda intiharların yüzde 60 civarında arttığını ve intiharın tüm dünyada ilk 10 ölüm nedeni arasında yer aldığını belirtiyor.Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Şeref Özer, Türkiye'de intihar oranlarının batı ülkelerine göre daha düşük olduğuna işaret etti. Özer, "Başta depresyon ile alkol ve madde bağımlılığı olmak üzere çeşitli ruhsal hastalıklar, çocukluk ve yetişkinlik dönemlerine ait örseleyici yaşantılar, olumsuz aile içi etkileşimler, sosyal yalıtılmışlık, toplumsal dayanışma azlığı, ekonomik sorunlar, kayıplar, umutsuzluk, dürtüsellik, göç gibi sosyo-ekonomik etmenler intihar riskini artırmaktadır" dedi.İntiharların ve intihar girişimlerinin özellikle genç nüfusta daha çok görüldüğünün belirlendiğini ifade eden Özer, şunları kaydetti:"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her gün 3 bin kişi intihar etmekte, her 30 saniyede bir kişi hayatına son vermektedir. Tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 1'i intihar girişimleri sonucu gerçekleşmektedir."Günümüzde intiharı önleme çalışmalarının beklentiyi karşılayacak düzeyde olmadığını belirten Özer, bu yöndeki girişimlerin her geçen gün daha da önem kazandığını söyledi. Özer,şöyle devam etti: İntiharı önlemek için konunun, psikiyatrik boyutu yanı sıra sosyolojik ve politik açından da ele alınması gerektiği görüşünü savunan Özer, şunları kaydetti:"Toplumsal yaşamın nasıl düzenlendiği, nasıl bir yaşam ortamı ve koşulları oluşturulması gerektiği belirlenmelidir. Bu konu sadece ruh sağlığı alanında çalışan örgüt ya da kurumların değil, tüm kurum ve örgütlerin ilgi alanında olmalıdır.
Dünya Sağlık Örgütü, dünyada her 40 saniyede bir intiharın, her 3 saniyede ise bir intihar girişiminin gerçekleştiğini, son 45 yılda intiharların yüzde 60 civarında arttığını ve intiharın tüm dünyada ilk 10 ölüm nedeni arasında yer aldığını belirtiyor.Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Şeref Özer, Türkiye'de intihar oranlarının batı ülkelerine göre daha düşük olduğuna işaret etti. Özer, "Başta depresyon ile alkol ve madde bağımlılığı olmak üzere çeşitli ruhsal hastalıklar, çocukluk ve yetişkinlik dönemlerine ait örseleyici yaşantılar, olumsuz aile içi etkileşimler, sosyal yalıtılmışlık, toplumsal dayanışma azlığı, ekonomik sorunlar, kayıplar, umutsuzluk, dürtüsellik, göç gibi sosyo-ekonomik etmenler intihar riskini artırmaktadır" dedi.İntiharların ve intihar girişimlerinin özellikle genç nüfusta daha çok görüldüğünün belirlendiğini ifade eden Özer, şunları kaydetti:"Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her gün 3 bin kişi intihar etmekte, her 30 saniyede bir kişi hayatına son vermektedir. Tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 1'i intihar girişimleri sonucu gerçekleşmektedir."Günümüzde intiharı önleme çalışmalarının beklentiyi karşılayacak düzeyde olmadığını belirten Özer, bu yöndeki girişimlerin her geçen gün daha da önem kazandığını söyledi. Özer,şöyle devam etti: İntiharı önlemek için konunun, psikiyatrik boyutu yanı sıra sosyolojik ve politik açından da ele alınması gerektiği görüşünü savunan Özer, şunları kaydetti:"Toplumsal yaşamın nasıl düzenlendiği, nasıl bir yaşam ortamı ve koşulları oluşturulması gerektiği belirlenmelidir. Bu konu sadece ruh sağlığı alanında çalışan örgüt ya da kurumların değil, tüm kurum ve örgütlerin ilgi alanında olmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.