Her insan bir şeyler için emek verir, hayatın olmazsa olmazlarındandır emek vermek. Yalnız neye emek verdiğimize ve niyetimizin ne olduğuna dikkat etmemiz gerekli, bu sırada şu güzel söz akıllara geliyor: “İnsanların en hayırlısı insanlara en çok faydası dokunandır.” Bu bağlamda hayru’l-beşer Hz. Muhammed Mustafa Efendimiz (s.a.v.) de akıllara geliyor.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) insanlara neden yaşadıklarını ve niçin yaşamaları gerektiğini anlattı aslında. İnsan çocukken “Neden yaşıyorum?” diye pek düşünmez çünkü sanırım hayat tecrübesi bu soruyu sormak için yeterli değildir. Fakat ne zaman ki hayat insanları zorlamaya başlar işte o zaman bu tür sorular da insanın tefekküründe, dimağında canlanmaya başlar. İnsan aslında Allah için vardır ve bu dünyada yapılacak en güzel iş müminlere (giderek bütün insanlığa) bir şekilde yararlı olmak, yardım etmek ve yar olmaktır.
Mü’minlere yar olmak, yararlı olmak ve yardım etmek için o kadar çok yol ve yöntem vardır ki… Bunlardan en önemlilerinden biri tabii ki muhtaç olanların karınlarını doyurmak, sırtlarını giydirmektir, ancak en az bunlar kadar önemli olan insanlara tefekkür edebilmeyi öğretebilmek ve Yaradan’ı tanıtmaktır. Çünkü her yardım ve yararlılık önce düşünce düzeyinde başlar. Yardım etmeyi akletmek, hatırlamak kalbe gelen ilhamlarla olur. Yardım etmek duygusu ilhamlarla gelişen, Allah ve Resulüllah sevgisi ile bereket bulan bir duygudur. Vermek, diğer gamlığın, vefanın, cömertliğin en önemlisi de sevginin bir sonucudur. Sevmeyen veremez çünkü yeterince empati (eş duyum) kuramaz. Sevmek de merhamet etmekle başlar, insanları en çok sevenler insanlığa en çok merhamet edenlerdir, insanlığa en çok hizmet edenlerdir. Tabii ki onlar da resuller, nebiler ve velilerdir Allah dostlarıdır.
Bizim Allah dostu dediğimiz insanlar aslında insan dostudurlar çünkü Allah’a dost olmak öncellikle insanlara dost olmaktan geçer. “Benim için Beni seven bir kulumu sevdin mi?” İnsan kendine dost olabildiyse diğer insanlara da dost olabilir. O zaman şöyle denilebilir; kendimizle barışmak bir çok güzelliğin anahtarıdır. Bunun yolu da tefekkür etmek, doğru mantık kurmak bunun için de bilmek yani gönül ilimlerini tahsil etmektir. Tasavvufla iç içe olmak da bu güzelliğin bir nedenidir.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) insanlara neden yaşadıklarını ve niçin yaşamaları gerektiğini anlattı aslında. İnsan çocukken “Neden yaşıyorum?” diye pek düşünmez çünkü sanırım hayat tecrübesi bu soruyu sormak için yeterli değildir. Fakat ne zaman ki hayat insanları zorlamaya başlar işte o zaman bu tür sorular da insanın tefekküründe, dimağında canlanmaya başlar. İnsan aslında Allah için vardır ve bu dünyada yapılacak en güzel iş müminlere (giderek bütün insanlığa) bir şekilde yararlı olmak, yardım etmek ve yar olmaktır.
Mü’minlere yar olmak, yararlı olmak ve yardım etmek için o kadar çok yol ve yöntem vardır ki… Bunlardan en önemlilerinden biri tabii ki muhtaç olanların karınlarını doyurmak, sırtlarını giydirmektir, ancak en az bunlar kadar önemli olan insanlara tefekkür edebilmeyi öğretebilmek ve Yaradan’ı tanıtmaktır. Çünkü her yardım ve yararlılık önce düşünce düzeyinde başlar. Yardım etmeyi akletmek, hatırlamak kalbe gelen ilhamlarla olur. Yardım etmek duygusu ilhamlarla gelişen, Allah ve Resulüllah sevgisi ile bereket bulan bir duygudur. Vermek, diğer gamlığın, vefanın, cömertliğin en önemlisi de sevginin bir sonucudur. Sevmeyen veremez çünkü yeterince empati (eş duyum) kuramaz. Sevmek de merhamet etmekle başlar, insanları en çok sevenler insanlığa en çok merhamet edenlerdir, insanlığa en çok hizmet edenlerdir. Tabii ki onlar da resuller, nebiler ve velilerdir Allah dostlarıdır.
Bizim Allah dostu dediğimiz insanlar aslında insan dostudurlar çünkü Allah’a dost olmak öncellikle insanlara dost olmaktan geçer. “Benim için Beni seven bir kulumu sevdin mi?” İnsan kendine dost olabildiyse diğer insanlara da dost olabilir. O zaman şöyle denilebilir; kendimizle barışmak bir çok güzelliğin anahtarıdır. Bunun yolu da tefekkür etmek, doğru mantık kurmak bunun için de bilmek yani gönül ilimlerini tahsil etmektir. Tasavvufla iç içe olmak da bu güzelliğin bir nedenidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022