Hayır diyen Rumlar suçlanan ise Türkler
Mont Pelerin zirvesi dahil son 50 yıldır Birleşmiş Milletler'in (BM) kapsamlı çözüm planlarının hepsi, Rum tarafının 'hayır' demesiyle darmadağın oldu. Şimdi devreye giren Rum destekçisi devletler tarafından aynı süreç tekrar başlatılmak isteniyor.
28.11.2016 00:00:00
Kıbrıs müzakerelerinde İsviçre'deki görüşmelerin beklenen sonucu vermemesinin ardından yoğun diplomasi trafiği başladı. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz hafta adaya gerçekleştirdiği ziyaretten sonra İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson da önümüzdeki günlerde Kıbrıs'a geliyor.
Bu arada liderleri arayarak, müzakere devam çağrısı yapan BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Pazar günü adaya döndü. Eide'nin, süreci yeniden hareketlendirmek amacıyla temaslarda bulunacağı açıklandı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile dün görüştü. Akıncı, İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson'ı ise çarşamba günü kabul edecek. Müzakere sürecine ve liderlere desteğini sürekli dile getiren ABD'nin de 1 Aralık'ta ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşleri Bakan Yardımcısı Vekili Jonathan Cohen'i Kıbrıs'a göndermesi bekleniyor.
Hayır diyen Rumlar suçlanan ise Türkler
Öte yandan İsviçre'deki görüşmelerin sonuçsuz kalması konusunda değerlendirmelerde bulunan KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Güney Kıbrıs Rum kesiminin, uluslararası toplumun önünde bazı dengeleri değiştirmek için müzakereler yaptığını, Rumların hiçbir zaman Kıbrıslı Türkleri eşit ortak olarak görmediğini, Türkiye'nin buradaki varlığını ve garantörlüğünü kabullenmediğini söyledi.
Mont Pelerin zirvesi dahil yarım asırdır Birleşmiş Milletler'in (BM) kapsamlı çözüm planlarının hepsine "hayır" diyenin Rum tarafı olduğunu hatırlatan Özgürgün, uluslararası toplumunun "hayır" diyen tarafı hiçbir şekilde suçlamadığını, yola, son Mont Pelerin zirvesi dahil "suçlu, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'dir" anlayışıyla devam etmek istendiğini kaydetti.
Başbakan Özgürgün, müzakerelerin bu şekilde süremeyeceğini belirterek, "Biz de soruyoruz, nereye kadar buna tahammül edeceğiz, nereye kadar böyle devam edeceğiz. Bize göre, 2016 sonuna kadar çözüm olmazsa KKKC olarak devam etme noktasında olmamız lazım. Bugün yine masaya dönelim ama bir hafta on gün sonra tekrar başa dönüp aynı şeyleri konuşmayalım" ifadelerini kullandı.
Bu arada liderleri arayarak, müzakere devam çağrısı yapan BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Pazar günü adaya döndü. Eide'nin, süreci yeniden hareketlendirmek amacıyla temaslarda bulunacağı açıklandı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide ile dün görüştü. Akıncı, İngiltere Dışişleri Bakanı Johnson'ı ise çarşamba günü kabul edecek. Müzakere sürecine ve liderlere desteğini sürekli dile getiren ABD'nin de 1 Aralık'ta ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşleri Bakan Yardımcısı Vekili Jonathan Cohen'i Kıbrıs'a göndermesi bekleniyor.
Hayır diyen Rumlar suçlanan ise Türkler
Öte yandan İsviçre'deki görüşmelerin sonuçsuz kalması konusunda değerlendirmelerde bulunan KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Güney Kıbrıs Rum kesiminin, uluslararası toplumun önünde bazı dengeleri değiştirmek için müzakereler yaptığını, Rumların hiçbir zaman Kıbrıslı Türkleri eşit ortak olarak görmediğini, Türkiye'nin buradaki varlığını ve garantörlüğünü kabullenmediğini söyledi.
Mont Pelerin zirvesi dahil yarım asırdır Birleşmiş Milletler'in (BM) kapsamlı çözüm planlarının hepsine "hayır" diyenin Rum tarafı olduğunu hatırlatan Özgürgün, uluslararası toplumunun "hayır" diyen tarafı hiçbir şekilde suçlamadığını, yola, son Mont Pelerin zirvesi dahil "suçlu, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'dir" anlayışıyla devam etmek istendiğini kaydetti.
Başbakan Özgürgün, müzakerelerin bu şekilde süremeyeceğini belirterek, "Biz de soruyoruz, nereye kadar buna tahammül edeceğiz, nereye kadar böyle devam edeceğiz. Bize göre, 2016 sonuna kadar çözüm olmazsa KKKC olarak devam etme noktasında olmamız lazım. Bugün yine masaya dönelim ama bir hafta on gün sonra tekrar başa dönüp aynı şeyleri konuşmayalım" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.