"En geç Ekim 2016 yılında Türk vatandaşları Avrupa'ya vizesiz seyahat edebilecek."
Bu ifadeler Başbakan Davutoğlu'na ait.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı sıfatını taşıyan birine "yalan söylüyor" diyemeyiz.
Biz, "verdiği bilgi doğru değil" diyelim.
Çünkü bu zihniyet mevcut süreci başlatan 17 Aralık 2004 zirvesi dönüşü Ankara'da gündüz vakti "AB'ye üye olduk" diye hava-i fişekle kutlama yapmış bir zihniyet.
2004-2015 sonuç ortada!
Hayaller AB ama gerçekler Suriye!
AB'ye vizesiz girme hayali kuranlar 3 milyon Suriyelinin Türkiye'ye çoktan girdiğini unutuyor galiba.
Biz Türklerin Avrupa'ya vizesiz geçişleri asla mümkün değil!
Allah nasip eder de Ekim 2016'yı görürsek kimin haklı olduğunu göreceğiz!
Neden mi mümkün değil?
İzah edelim;
Türkiye'nin Avrupa'ya vizesiz seyahat için tam 79 şartı yerine getirmesi gerekiyor.
Bu 79 şart içinde yok yok!
Rumların tanınmasından tutun, azınlıklara daha fazla hak verilmesine kadar neler var neler.
* * *
Peki sonra?
Diyelim ki Türkiye bu 79 şartı eksiksiz yerine getirdi, sonra ne olacak?
Vizesiz seyahat başlayacak mı?
Elbette hayır!
Bu durumda AB liderleri yeniden toplanacak ve yeni bir değerlendirme yapacak.
O zamanın şartları ne olacak, Türkiye'nin önüne hangi yeni şartlar konacak bilinmez!
* * *
Türkiye ile AB arasında yapılan son anlaşmanın bir de mülteci boyutu var.
Türkiye'nin Avrupa ülkelerine giden mültecileri geri kabul etmesi ve Türkiye'deki mültecileri Avrupa'ya geçirmemesi gerekiyor.
Avrupa'dan mülteci gelişinin Haziran ayında başlaması bekleniyor.
Tüm bunlar gerçekleşirse AB'den 3 milyar euro para alacağız. Şuana kadar harcadığımız para ise 10 milyar dolar!
Yani harcadığımız paranın üçte birini peyderpey geri alacağız. Tabi bu parayı alana kadar harcanacak para hesaplara dahil değil.
Yeni müzakere fasılları açılacak iddiası ise ayrı bir aldatmaca. Rumlar evet demeden hiçbir faslın açılamayacağı gün gibi ortada?
* * *
Haa bu arada AB, Türkiye'ye vizesiz seyahat konusunda "ölme eşeğim ölme" kabilinden vaatlerde bulunurken eş zamanlı olarak Kolombiya ile vizeleri kaldırdı.
Türkiye'ye 79 şart koyan AB, Kiribati, Marshall Adaları, Mikronezya Federal Devletleri, Nauru, Palau, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu, Güney Amerika ve Peru'ya da vize uygulamıyor.
Bu bilgi, "Biz Avrupa'nın bir parçasıyız" diyen Sayın Başbakan'ın dikkatine sunulur.
* * *
60 yıldır AB kapısında bekleyen Türkiye'nin durumu bana şu fıkrayı hatırlatıyor nedense!..
"Kıtlık nedeniyle köylünün elinde, yiyecek buğday kalmamış. Ambarında azıcık arpası bulunan bir adam, bu arpadan kıt kanaat idare etmenin yollarını ararmış. Hâl böyleyken, kış da gelip çatmış. Adamcağız, ahırındaki eşeğinin arpa kutusuna, her gün azar azar eksiltmek suretiyle arpa koyarmış. Böyle böyle eşeğin azalan istihkakı, kutunun dibini bir iki parmak kapatacak kadar kalmış.
Adamcağız, hayvanın yemini verirken her seferinde; "A benim badem gözlüm. Sakın acından öleyim demeyesin. Senin için iki dönüm yonca ektirdim. Hele bir bahar gelsin, hepsi senin. Ancak şimdilik dişini sık, dayan" dermiş.
Bu tasarrufa dayanamayan eşek, zayıflıktan bir deri, bir kemik kalmış.
Bir sabah ahıra gelen sahibi bakmış ki eşek açlıktan ölmüş.
Adamcağız, "vah zavallı merkebim vah?" demiş. "Tam tasarrufa alıştırmıştım seni ama ömrün kifayet etmedi, yeşil yoncalara hasret gittin."
Teşbihte hata olmaz derler... Saygılar!..
Bu ifadeler Başbakan Davutoğlu'na ait.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı sıfatını taşıyan birine "yalan söylüyor" diyemeyiz.
Biz, "verdiği bilgi doğru değil" diyelim.
Çünkü bu zihniyet mevcut süreci başlatan 17 Aralık 2004 zirvesi dönüşü Ankara'da gündüz vakti "AB'ye üye olduk" diye hava-i fişekle kutlama yapmış bir zihniyet.
2004-2015 sonuç ortada!
Hayaller AB ama gerçekler Suriye!
AB'ye vizesiz girme hayali kuranlar 3 milyon Suriyelinin Türkiye'ye çoktan girdiğini unutuyor galiba.
Biz Türklerin Avrupa'ya vizesiz geçişleri asla mümkün değil!
Allah nasip eder de Ekim 2016'yı görürsek kimin haklı olduğunu göreceğiz!
Neden mi mümkün değil?
İzah edelim;
Türkiye'nin Avrupa'ya vizesiz seyahat için tam 79 şartı yerine getirmesi gerekiyor.
Bu 79 şart içinde yok yok!
Rumların tanınmasından tutun, azınlıklara daha fazla hak verilmesine kadar neler var neler.
* * *
Peki sonra?
Diyelim ki Türkiye bu 79 şartı eksiksiz yerine getirdi, sonra ne olacak?
Vizesiz seyahat başlayacak mı?
Elbette hayır!
Bu durumda AB liderleri yeniden toplanacak ve yeni bir değerlendirme yapacak.
O zamanın şartları ne olacak, Türkiye'nin önüne hangi yeni şartlar konacak bilinmez!
* * *
Türkiye ile AB arasında yapılan son anlaşmanın bir de mülteci boyutu var.
Türkiye'nin Avrupa ülkelerine giden mültecileri geri kabul etmesi ve Türkiye'deki mültecileri Avrupa'ya geçirmemesi gerekiyor.
Avrupa'dan mülteci gelişinin Haziran ayında başlaması bekleniyor.
Tüm bunlar gerçekleşirse AB'den 3 milyar euro para alacağız. Şuana kadar harcadığımız para ise 10 milyar dolar!
Yani harcadığımız paranın üçte birini peyderpey geri alacağız. Tabi bu parayı alana kadar harcanacak para hesaplara dahil değil.
Yeni müzakere fasılları açılacak iddiası ise ayrı bir aldatmaca. Rumlar evet demeden hiçbir faslın açılamayacağı gün gibi ortada?
* * *
Haa bu arada AB, Türkiye'ye vizesiz seyahat konusunda "ölme eşeğim ölme" kabilinden vaatlerde bulunurken eş zamanlı olarak Kolombiya ile vizeleri kaldırdı.
Türkiye'ye 79 şart koyan AB, Kiribati, Marshall Adaları, Mikronezya Federal Devletleri, Nauru, Palau, Solomon Adaları, Tonga, Tuvalu, Güney Amerika ve Peru'ya da vize uygulamıyor.
Bu bilgi, "Biz Avrupa'nın bir parçasıyız" diyen Sayın Başbakan'ın dikkatine sunulur.
* * *
60 yıldır AB kapısında bekleyen Türkiye'nin durumu bana şu fıkrayı hatırlatıyor nedense!..
"Kıtlık nedeniyle köylünün elinde, yiyecek buğday kalmamış. Ambarında azıcık arpası bulunan bir adam, bu arpadan kıt kanaat idare etmenin yollarını ararmış. Hâl böyleyken, kış da gelip çatmış. Adamcağız, ahırındaki eşeğinin arpa kutusuna, her gün azar azar eksiltmek suretiyle arpa koyarmış. Böyle böyle eşeğin azalan istihkakı, kutunun dibini bir iki parmak kapatacak kadar kalmış.
Adamcağız, hayvanın yemini verirken her seferinde; "A benim badem gözlüm. Sakın acından öleyim demeyesin. Senin için iki dönüm yonca ektirdim. Hele bir bahar gelsin, hepsi senin. Ancak şimdilik dişini sık, dayan" dermiş.
Bu tasarrufa dayanamayan eşek, zayıflıktan bir deri, bir kemik kalmış.
Bir sabah ahıra gelen sahibi bakmış ki eşek açlıktan ölmüş.
Adamcağız, "vah zavallı merkebim vah?" demiş. "Tam tasarrufa alıştırmıştım seni ama ömrün kifayet etmedi, yeşil yoncalara hasret gittin."
Teşbihte hata olmaz derler... Saygılar!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024