Barzani ve Talabani'ye mensup peşmergeler ABD hava ve kara kuvvetlerinin desteğinde "tökezleye, tökezleye de" olsa Musul ve Kerkük'e doğru ilerlerken, Türkiye 'savaş nedeni' olarak belirlediği tezinde geri adım attı.
ABD, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen ek bütçe'de Türkiye'ye 8.5 milyar dolar kredi ve kredi garantisine kadar yükselebilecek 1 milyar dolarlık desteği, 'Kuzey Irak'a girmemesi', 'ABDye destek verilmesi' ve 'reformların uygulanması' şartlarına bağladı. Türkiye'ye yardım konusunda Senato'nun onayladığı metinde, ''Eğer Türkiye, Özgürlük Operasyonu sırasında Kuzey Irak'a tek taraflı olarak asker yerleştirirse bu fonların hiçbiri verilmeyecektir'' ifadesinin bulunduğu görüldü.
Powell rapor verecek
Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen metinde ise 'Türkiye'ye verilecek destek, Türkiye'nin Özgürlük Operasyonu'nda ABD ile insani yardımı da içerecek şekilde işbirliği' yapmasına bağlandı. Senato ve Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen metinler, değişiklik önerileri nedeniyle birbirinden farklılaştığı için, prosedür uyarınca, iki metni tek metin haline getirmek amacıyla uzlaşma komitesi oluşturulmuştu. Bu komitenin, 11 Nisan tarihinde Kongre, Paskalya Tatili'ne girmeden önce tek bir metin hazırlaması ve bunu son onay için Bush'a göndermesi gerekiyor. Uzlaştırma komitesinin, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen iki farklı metni tek metne indirme aşamasında, hangi metindeki ifadeleri temel alacağı ise açıklığa kavuşmadı. Her iki metinde de ortak olan ve değiştirilmesi gerekmeyen ifadelere göre, Türkiye'ye destek, 1 Mart 2003'ten başlayarak 30 Eylül 2005 tarihinde sona erecek dönemde 1 milyar dolar hibe veya 8.5 milyar dolara kadar kredi olarak kullanılabilecek. Her durumda desteğin sağlanmasında son karar, ABD Başkanı Bush'a ait olacak.
Gül: Zaten girmeyeceğiz
ABD askerlerini Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci Zirvesi için bulunduğu Belgrad'da gazetecilerin, "ABD'nin krediyi Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmeme şartına bağlandığına" yönelik haberlerle ilgili sorularını cevapladı. Gül, "Irak'ın kuzeyinde bir terör olayı söz konusu olmazsa ve büyük bir göç ortaya çıkmazsa bölgeye girmeye ihtiyaç duymayız. Endişelerimiz gerçekleşmezse, yani orası terör yuvası haline gelmezse ve yine büyük bir göç hareketi olmazsa, zaten karşılıklı bir mutabakatımız var. Ama bunlar gerçekleşirse de gereğini yapacağız" dedi.
AB'deki bahaneler aşılacak
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kopenhag zirvesinde Alman Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bazı sözlerinin basında yer aldığının hatırlatılması üzerine, "Bunlar yeni değil, bu tip şeyler zaman zaman oluyor'' diye konuştu.
Gül, 2004 yılında AB'nin Türkiye'ye yeni bahaneler öne sürüp sürmeyeceğinin sorulması üzerine de "Göreceğiz, belki ondan önce de bahaneler çıkabilir ama bahaneleri biz aşacağız'' diye konuştu.
Çevre Bakanlığı'nin içi boşaltılmayacak
Orman Bakanı Osman Pepe, bakanlıkların birleştirilmesini öngören yasa tasarısıyla, Çevre Bakanlığı'nın kaldırılması veya faaliyetlerinin sınırlandırılması gibi bir niyetleri bulunmadığını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çevre ve Orman Bakanlıklarının birleştirilmesini öngören yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Orman Bakanı Pepe, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplarken, Türkiye'de hiç kimsenin yetki alanlarını bir başkasına devretmek istemediğini savunarak, bu yüzden Orman ve Çevre Bakanlığı bürokratlarının sorunlarını muhalefet partileriyle paylaşma yoluna gittiklerini söyledi. Görüşülen tasarı ile Çevre Bakanlığı'nın dağıtılmadığını kaydeden Pepe, "Bu Komisyonda herkes Çevre üzerinde durdu. Orman Bakanlığı sahipsiz kaldı" dedi.
ABD, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen ek bütçe'de Türkiye'ye 8.5 milyar dolar kredi ve kredi garantisine kadar yükselebilecek 1 milyar dolarlık desteği, 'Kuzey Irak'a girmemesi', 'ABDye destek verilmesi' ve 'reformların uygulanması' şartlarına bağladı. Türkiye'ye yardım konusunda Senato'nun onayladığı metinde, ''Eğer Türkiye, Özgürlük Operasyonu sırasında Kuzey Irak'a tek taraflı olarak asker yerleştirirse bu fonların hiçbiri verilmeyecektir'' ifadesinin bulunduğu görüldü.
Powell rapor verecek
Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen metinde ise 'Türkiye'ye verilecek destek, Türkiye'nin Özgürlük Operasyonu'nda ABD ile insani yardımı da içerecek şekilde işbirliği' yapmasına bağlandı. Senato ve Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen metinler, değişiklik önerileri nedeniyle birbirinden farklılaştığı için, prosedür uyarınca, iki metni tek metin haline getirmek amacıyla uzlaşma komitesi oluşturulmuştu. Bu komitenin, 11 Nisan tarihinde Kongre, Paskalya Tatili'ne girmeden önce tek bir metin hazırlaması ve bunu son onay için Bush'a göndermesi gerekiyor. Uzlaştırma komitesinin, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen iki farklı metni tek metne indirme aşamasında, hangi metindeki ifadeleri temel alacağı ise açıklığa kavuşmadı. Her iki metinde de ortak olan ve değiştirilmesi gerekmeyen ifadelere göre, Türkiye'ye destek, 1 Mart 2003'ten başlayarak 30 Eylül 2005 tarihinde sona erecek dönemde 1 milyar dolar hibe veya 8.5 milyar dolara kadar kredi olarak kullanılabilecek. Her durumda desteğin sağlanmasında son karar, ABD Başkanı Bush'a ait olacak.
Gül: Zaten girmeyeceğiz
ABD askerlerini Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci Zirvesi için bulunduğu Belgrad'da gazetecilerin, "ABD'nin krediyi Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmeme şartına bağlandığına" yönelik haberlerle ilgili sorularını cevapladı. Gül, "Irak'ın kuzeyinde bir terör olayı söz konusu olmazsa ve büyük bir göç ortaya çıkmazsa bölgeye girmeye ihtiyaç duymayız. Endişelerimiz gerçekleşmezse, yani orası terör yuvası haline gelmezse ve yine büyük bir göç hareketi olmazsa, zaten karşılıklı bir mutabakatımız var. Ama bunlar gerçekleşirse de gereğini yapacağız" dedi.
AB'deki bahaneler aşılacak
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Kopenhag zirvesinde Alman Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bazı sözlerinin basında yer aldığının hatırlatılması üzerine, "Bunlar yeni değil, bu tip şeyler zaman zaman oluyor'' diye konuştu.
Gül, 2004 yılında AB'nin Türkiye'ye yeni bahaneler öne sürüp sürmeyeceğinin sorulması üzerine de "Göreceğiz, belki ondan önce de bahaneler çıkabilir ama bahaneleri biz aşacağız'' diye konuştu.
Çevre Bakanlığı'nin içi boşaltılmayacak
Orman Bakanı Osman Pepe, bakanlıkların birleştirilmesini öngören yasa tasarısıyla, Çevre Bakanlığı'nın kaldırılması veya faaliyetlerinin sınırlandırılması gibi bir niyetleri bulunmadığını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Çevre ve Orman Bakanlıklarının birleştirilmesini öngören yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Orman Bakanı Pepe, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplarken, Türkiye'de hiç kimsenin yetki alanlarını bir başkasına devretmek istemediğini savunarak, bu yüzden Orman ve Çevre Bakanlığı bürokratlarının sorunlarını muhalefet partileriyle paylaşma yoluna gittiklerini söyledi. Görüşülen tasarı ile Çevre Bakanlığı'nın dağıtılmadığını kaydeden Pepe, "Bu Komisyonda herkes Çevre üzerinde durdu. Orman Bakanlığı sahipsiz kaldı" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.