Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sinop Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bircan, "Hamsinin yok olması, Karadeniz'in ekosistemini olumsuz yönde etkileyerek çok şiddetli organizma bozukluklarına neden olacaktır" dedi.
Prof. Dr. Bircan, hamsinin, insan ve balıkların büyük bir bölümünün önemli besin kaynağı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Doğal olarak, besin zincirinde yer alan organizmalardan herhangi birinin yok olması, ekosistemdeki dengenin bozulmasına neden olacaktır. Karadeniz'deki beslenme zincirin ilk basamaklarında yer alan hamsinin yok edilmesi, kendisiyle beslenen çok sayıda balık türünü de etkileyecektir. Bu nedenle son yıllarda giderek azalan hamsinin varlığı, sadece bu tür açısından değil, tüm Karadeniz ekosistemi açısından son derece önemlidir.
Hamsi, mezgit, istavrit, kalkan, palamut ve kefal gibi besin zincirinin üst basamaklarındaki balıkların da varlık nedenidir. Aşırı avlanma yüzünden her yıl azalan hamsinin yok olması, Karadeniz'deki ekosistemi bozarak, çok şiddetli organizma bozukluklarına neden olacak."
Kirlenme de etkiliyor
Hamsi neslinin azalmasında, aşırı ve bilinçsiz avlanmanın yanı sıra Karadeniz'deki kirlenmenin etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bircan, "Bugün, Karadeniz'de giderek azalan, hatta yok olma sürecine giren hamsi, sayıları ve kapasiteleri sürekli artan balıkçı tekneleriyle henüz yaşını doldurmadan ve bir kere bile üreyemeden avlanmaktadır. Böylelikle, Karadeniz'de son 30 yılda balık zenginliği bozulmuştur" dedi.
"Karadeniz kıyılarında yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor" diyen Prof. Dr. Bircan, şunları kaydetti:
"Bu kadar nüfusun oluşturduğu kanalizasyon atıklarının yanı sıra Tuna Nehri başta olmak üzere, Don, Dinyeper, Dinyester, Volga ve Kuban gibi nehirler, ağır metal kirliliğine yol açarken, her yıl yaklaşık 2 milyar ton erozyonik maddenin Karadeniz'e akmasına neden oluyorlar. Ayrıca, sirkülasyonun az olması, kirliliği çabuklaştırıyor. Günümüzde, kirliliğin önlenmesi amacıyla Karadeniz'e kıyı ülkeler çeşitli önlemler almak için çalışmalar başlattılar. Ancak, henüz somut bir gelişme söz konusu değil. Acil olarak önlem alınmazsa Karadeniz, yakınbir gelecekte çöp yığını haline dönüşecektir."
Balıkçı sayısı arttı; balık miktarı düştü
Prof. Dr. Bircan, Karadeniz'de yakın bir geçmişte 23 balık türü avlanırken, bugün 5-6 tür avlandığını da belirterek, "Karadeniz'de, 1980 yılında 3 bin balıkçı teknesi varken, günümüzde bu rakam 5 bin civarına çıkmıştır. Buna rağmen avlanan balık miktarı yaklaşık 3 kat azalmıştır. Getirilen av yasağının ise etkisi tartışılır. Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapmalı" diye konuştu.
Prof. Dr. Bircan, hamsinin, insan ve balıkların büyük bir bölümünün önemli besin kaynağı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Doğal olarak, besin zincirinde yer alan organizmalardan herhangi birinin yok olması, ekosistemdeki dengenin bozulmasına neden olacaktır. Karadeniz'deki beslenme zincirin ilk basamaklarında yer alan hamsinin yok edilmesi, kendisiyle beslenen çok sayıda balık türünü de etkileyecektir. Bu nedenle son yıllarda giderek azalan hamsinin varlığı, sadece bu tür açısından değil, tüm Karadeniz ekosistemi açısından son derece önemlidir.
Hamsi, mezgit, istavrit, kalkan, palamut ve kefal gibi besin zincirinin üst basamaklarındaki balıkların da varlık nedenidir. Aşırı avlanma yüzünden her yıl azalan hamsinin yok olması, Karadeniz'deki ekosistemi bozarak, çok şiddetli organizma bozukluklarına neden olacak."
Kirlenme de etkiliyor
Hamsi neslinin azalmasında, aşırı ve bilinçsiz avlanmanın yanı sıra Karadeniz'deki kirlenmenin etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bircan, "Bugün, Karadeniz'de giderek azalan, hatta yok olma sürecine giren hamsi, sayıları ve kapasiteleri sürekli artan balıkçı tekneleriyle henüz yaşını doldurmadan ve bir kere bile üreyemeden avlanmaktadır. Böylelikle, Karadeniz'de son 30 yılda balık zenginliği bozulmuştur" dedi.
"Karadeniz kıyılarında yaklaşık 11 milyon insan yaşıyor" diyen Prof. Dr. Bircan, şunları kaydetti:
"Bu kadar nüfusun oluşturduğu kanalizasyon atıklarının yanı sıra Tuna Nehri başta olmak üzere, Don, Dinyeper, Dinyester, Volga ve Kuban gibi nehirler, ağır metal kirliliğine yol açarken, her yıl yaklaşık 2 milyar ton erozyonik maddenin Karadeniz'e akmasına neden oluyorlar. Ayrıca, sirkülasyonun az olması, kirliliği çabuklaştırıyor. Günümüzde, kirliliğin önlenmesi amacıyla Karadeniz'e kıyı ülkeler çeşitli önlemler almak için çalışmalar başlattılar. Ancak, henüz somut bir gelişme söz konusu değil. Acil olarak önlem alınmazsa Karadeniz, yakınbir gelecekte çöp yığını haline dönüşecektir."
Balıkçı sayısı arttı; balık miktarı düştü
Prof. Dr. Bircan, Karadeniz'de yakın bir geçmişte 23 balık türü avlanırken, bugün 5-6 tür avlandığını da belirterek, "Karadeniz'de, 1980 yılında 3 bin balıkçı teknesi varken, günümüzde bu rakam 5 bin civarına çıkmıştır. Buna rağmen avlanan balık miktarı yaklaşık 3 kat azalmıştır. Getirilen av yasağının ise etkisi tartışılır. Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapmalı" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.