Tevbesinde samimi olan kimse, nefsinin terbiye ve tezkiye edilmesini, ruhunun yüceltilmesini gerekli görür Kurtuluşun ilk adımı ve anahtarı hiç şüphesiz tevbedir. Bu kapı, Hakk'ın kapısıdır.İnsan beşer olması münasebetiyle hata yapar. Hatadan dönmenin, günahlardan kurtulmanın yegane yolu ise, tevbedir. Tevbe, pişmanlıktır; pişmanlık ise, Hakk'ın değerini bilmek ve O'nu üstün tutmaktır. İlim, amel ve bu hal, tevbenin safhalarıdır. Tevbede ilimden maksat, Hakk'ın her zaman üstün olduğunu bilmek ve takdir etmektir. Tevbenin amel safhası ise, günahlardan ve çirkin işlere meyletmekten uzak kalmaktır, bir daha dönmemek üzere kötülüklerden uzaklaşmaktır. Kalben kötülüklere ve günahlara karşı husumeti, Allah'a karşı sevgi ve muhabbeti yaşamak ise, tevbenin hal safhasıdır.Tevbe bir manada kabahati nefiste aramaktır. Dolaysıyla tevbesinde samimi olan kimse, nefsinin terbiye ve tezkiye edilmesini, ruhunun yüceltilmesini gerekli görür.Birçok ayeti kerime meselenin ehemniyetini ortaya koyar:"Ey müminler! Hepiniz, Allah'a tevbe ediniz. Ta ki, korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız" (Nur, 31)."Ey müminler! Nasuh tevbe ile Allah'a tevbe ediniz" (Tahrim, 8)."Evet, makbul olan tevbe, kötülükleri yapıp yapıp da ölüm gelip çattığında 'ben şimdi gerçekten tevbe ettim' diyenlerinkisi değildir" (Nisa, 18)."Nefsini arındıran, tezkiye eden kurtulmuştur" (Şems, 9)."O, kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini bağışlayandır" (Şura, 25).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.