Zifiri karanlık günlerin gelmesini konuşurken yaşar olduk.
Camilere bombaların atıldığı ülkemizde, inanın tüm Türkiye tehdit altında?
Bu noktaya gelişte elbette bizi biz yapan değerlerden uzaklaşmak ve gerçek lidere sırtını dönmenin etkisi çok büyük?
Atatürk değerleri bir bir yok ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde kutlamak yasaklandığı için sadece hatırlamakla kaldığımız 23 Nisan hafızalarda yalnızca çocuk bayramı olarak kaldı.
Oysa Atatürk'ün asıl mirası ulusal egemenlik vurgusudur.
Egemenlik Yasama, Yürütüme ve Yargı erklerini kapsasa da esas alanı yasama yetkisidir ve yasamanın millete ait olduğunu ifade eder.
Yıllardır AB talimatları doğrultusunda yazılan metinlerin, seçtiğimiz vekillerce, el kaldırıp indirme yöntemiyle kanunlaşmasını seyreden bizler, sizce yasama yetkisinde söz sahibi miyiz?
Halen Meclis duvarında 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' yazsa da bu gerçekte böyle mi acaba?
Atatürk'ün "millet egemenliği" vurgusunu bugün dile getiren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş Beydir.
Ve, hiçbir işe yaramayacak başkanlık sistemi?
Eğer referandumda neye oy verdiğini bilmeyen milletimiz, evet der ve başkanlık sistemine geçilirse;
Atatürk'ün bir diğer devlet özelliği olan üniter yapı da yok olacak.
Lazların, Çerkezlerin, Türklerin, Kürtlerin, Boşnakların vs. 36 etnik kimliği barındıran Anadolu coğrafyasının 36 parçaya, eyalete bölünmüş halini göreceğiz.
Oysa üniter yapı, devletlerin ulaşmak istediği nihai haldir.
Mustafa Kemal, Müslüman Türk kimliği ile bunu başarmış, Laz, Çerkez, Türk, Kürt, Boşnak, Arnavut vs. herkes Müslüman Türk şemsiyesi altına girmiştir.
Bugün Müslüman Türk kimliğinden dolayısıyla üniter yapıdan bahseden tek lider yine Sayın Baş'tır.
Birlik diyen tek lider de Sayın Baş.
Cenab-ı Hak, Şura suresinin 13. ayetinde, "Dini ayakta tutun ve onda tefrikaya düşmeyin" diye emrediyor.
Batı'nın senaryoları ile dünya genelinde Şii-Sünni savaşına kadar giden ve ülkemizde Alevi-Sünni çatışmasına dönüşen tefrika, ayetle yapılması yasaklanan bir hal. Bu tefrikayı önleyen tek kişi Sayın Baş'tır.
Ehl-i Beyt külliyatı ile Alevi, Sünni, Bektaşi, Caferi kardeştir. İslam kardeşliği ancak Ehl-i Beyt ile kurulur. Tevhidin, birliğin merkezi Ehl-i Beyt olmalıdır diyen tek kişi.
Ve Sayın Baş'ı anlatırken altının çizilmesi gereken üçüncü önemli vurgu, bağımsız bir ekonomi anlayışıdır.
Rusya'da tüm kurallarıyla hayata geçirilen, 120'yi aşkın ülkede kısmen uygulanan Milli Ekonomi Modeli ne yazık ki, içinden çıktığı Türk milletine yardım edemiyor.
Oysa model, kendi ayakları üzerinde durabilen, milletinin emeğinin ve üretiminin yine millete kalacağı, borç almadan geleceğini garanti alabileceği bir model.
Özetlersek, Prof. Dr. Haydar Baş Bey, üniter devlet yapısıyla birliğini ve beraberliğini temin eden,
Ehl-i Beyt söylemleriyle tevhidi sağlayan,
Milli Ekonomi Modeli ile tam bağımsız bir ekonomi anlayışını hayata geçiren bir devlet ve millet tablosu çiziyor.
Onun yaptığı siyaset bu şekilde ifade edilebilir.
Bu şuurla yetişen İcmal Gençlik de;
Bu vatan bizimdir bizim kalacak diyebilen,
Alevi, Laz, Çerkez, hepimiz Müslüman Türk'üz diyen,
Şii, Sünni, Caferi fark etmez, Ehl-i Beyt etrafında kardeşiz görüşünü benimseyen,
Ne AB ne ABD tam bağımsız Türkiye'nin bilincinde olan,
MEM ile tam bağımsız bir ekonomi anlayışının olabileceğini kavrayan,
Gençliktir.
Kısaca İcmal Gençlerinin her biri küçük birer Haydar Baş modelidir.
Yıkık harabeyi kaldıracak tek kale de budur.
Camilere bombaların atıldığı ülkemizde, inanın tüm Türkiye tehdit altında?
Bu noktaya gelişte elbette bizi biz yapan değerlerden uzaklaşmak ve gerçek lidere sırtını dönmenin etkisi çok büyük?
Atatürk değerleri bir bir yok ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde kutlamak yasaklandığı için sadece hatırlamakla kaldığımız 23 Nisan hafızalarda yalnızca çocuk bayramı olarak kaldı.
Oysa Atatürk'ün asıl mirası ulusal egemenlik vurgusudur.
Egemenlik Yasama, Yürütüme ve Yargı erklerini kapsasa da esas alanı yasama yetkisidir ve yasamanın millete ait olduğunu ifade eder.
Yıllardır AB talimatları doğrultusunda yazılan metinlerin, seçtiğimiz vekillerce, el kaldırıp indirme yöntemiyle kanunlaşmasını seyreden bizler, sizce yasama yetkisinde söz sahibi miyiz?
Halen Meclis duvarında 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' yazsa da bu gerçekte böyle mi acaba?
Atatürk'ün "millet egemenliği" vurgusunu bugün dile getiren tek lider Prof. Dr. Haydar Baş Beydir.
Ve, hiçbir işe yaramayacak başkanlık sistemi?
Eğer referandumda neye oy verdiğini bilmeyen milletimiz, evet der ve başkanlık sistemine geçilirse;
Atatürk'ün bir diğer devlet özelliği olan üniter yapı da yok olacak.
Lazların, Çerkezlerin, Türklerin, Kürtlerin, Boşnakların vs. 36 etnik kimliği barındıran Anadolu coğrafyasının 36 parçaya, eyalete bölünmüş halini göreceğiz.
Oysa üniter yapı, devletlerin ulaşmak istediği nihai haldir.
Mustafa Kemal, Müslüman Türk kimliği ile bunu başarmış, Laz, Çerkez, Türk, Kürt, Boşnak, Arnavut vs. herkes Müslüman Türk şemsiyesi altına girmiştir.
Bugün Müslüman Türk kimliğinden dolayısıyla üniter yapıdan bahseden tek lider yine Sayın Baş'tır.
Birlik diyen tek lider de Sayın Baş.
Cenab-ı Hak, Şura suresinin 13. ayetinde, "Dini ayakta tutun ve onda tefrikaya düşmeyin" diye emrediyor.
Batı'nın senaryoları ile dünya genelinde Şii-Sünni savaşına kadar giden ve ülkemizde Alevi-Sünni çatışmasına dönüşen tefrika, ayetle yapılması yasaklanan bir hal. Bu tefrikayı önleyen tek kişi Sayın Baş'tır.
Ehl-i Beyt külliyatı ile Alevi, Sünni, Bektaşi, Caferi kardeştir. İslam kardeşliği ancak Ehl-i Beyt ile kurulur. Tevhidin, birliğin merkezi Ehl-i Beyt olmalıdır diyen tek kişi.
Ve Sayın Baş'ı anlatırken altının çizilmesi gereken üçüncü önemli vurgu, bağımsız bir ekonomi anlayışıdır.
Rusya'da tüm kurallarıyla hayata geçirilen, 120'yi aşkın ülkede kısmen uygulanan Milli Ekonomi Modeli ne yazık ki, içinden çıktığı Türk milletine yardım edemiyor.
Oysa model, kendi ayakları üzerinde durabilen, milletinin emeğinin ve üretiminin yine millete kalacağı, borç almadan geleceğini garanti alabileceği bir model.
Özetlersek, Prof. Dr. Haydar Baş Bey, üniter devlet yapısıyla birliğini ve beraberliğini temin eden,
Ehl-i Beyt söylemleriyle tevhidi sağlayan,
Milli Ekonomi Modeli ile tam bağımsız bir ekonomi anlayışını hayata geçiren bir devlet ve millet tablosu çiziyor.
Onun yaptığı siyaset bu şekilde ifade edilebilir.
Bu şuurla yetişen İcmal Gençlik de;
Bu vatan bizimdir bizim kalacak diyebilen,
Alevi, Laz, Çerkez, hepimiz Müslüman Türk'üz diyen,
Şii, Sünni, Caferi fark etmez, Ehl-i Beyt etrafında kardeşiz görüşünü benimseyen,
Ne AB ne ABD tam bağımsız Türkiye'nin bilincinde olan,
MEM ile tam bağımsız bir ekonomi anlayışının olabileceğini kavrayan,
Gençliktir.
Kısaca İcmal Gençlerinin her biri küçük birer Haydar Baş modelidir.
Yıkık harabeyi kaldıracak tek kale de budur.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018