Türkiye’nin ABD ile paralel devam politikası, daha doğrusu ABD talimatları doğrultusunda devam eden dış politikası komşularıyla arasını açtı.
İran, Suriye ve Irak ile çok ciddi sorunlar yaşıyoruz.
İlişkiler öylesine gerildi ki “savaş ve düşman” kelimeleri bile telaffuz edilmeye başlandı.
Yüzyıllarca haçlı dünyasına karşı İslam’ın bayraktarlığını, müslümanların hâmiliğini yapan Türkler, İslam coğrafyasında ABD’nin truva atı olarak görülmeye başlandı.
Başbakan Erdoğan Suriye’ye müdahale etmekten bahsediyor.
Oysa aynı Erdoğan ABD askerleri Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirdiğinde “Nota verin” diyenlere bu müzik notası değil karşılığını vermişti
Yine aynı şekilde İsrail ile yapılan askeri anlaşmaların iptalini isteyenlere “biz bakkal değil devlet yönetiyoruz” diyerek çıkışmıştı.
ABD ve İsrail’e somut tepki taleplerine bu karşılıkları veren Erdoğan söz konusu Suriye olunca “bak oraya gireriz ha” tehditleri savuruyor.
Ne için?
Acaba bu adımlar Büyük Ortadoğu Porjesindeki eş başkanlığın bir gereği mi diye sormadan edemiyor insan.
Madem Erdoğan Türk sınırlarının korunması konusunda bu kadar duyarlı Irak’ın kuzeyinden gelen PKK saldırılarına karşı da aynı hassasiyeti neden göstermiyor?
Siz değilmiydiniz Dağlıca baskınından sonra “gelecek ay ABD’ye yapacağım ziyarette başkanla bu konuyu konuşacağım” diyen?
Madem bir kurşun sekti diye Suriye’ye girmeyi göze alıyorsun, Irak’tan gelen, yüzlerce askerimizi şehit eden (Üstelik de devlet başkanı gibi ağırladığınız Barzani tarafından açıkça desteklenen) PKK saldırılarına karşı da harekete geçip, Kandil’deki şer yuvalarını dağıtsanız ya!
Daha neyi bekliyorsunuz!
Türkiye sıfır sorun sloganıyla yürüttüğü dış politikasında şimdi 3 önemli komşusu ile düşman olma noktasına geldi.
Müslüman komşularla köprüleri atan Türkiye Ermenistan ve Yunanistan ile yakınlaşmak için ise açılım paketleri hazırlıyor.
Bakın Irak başbakanı Nuri El Maliki ne diyor: “Bu politikaları sürdürme konusunda ısrarcı olmak, Türkiye’yi bölgedeki herkes için düşman bir devlet haline getiriyor.” Daha önce benzer bir açıklama da İran’dan gelmişti.
İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanvekili İsmail Kevseri
“Maalesef, Türk yetkilileri yeterince dürüst değiller çünkü kendi sözlerini söylemiyorlar. Ankara, bir nevi dünya emperyalizminin taşeronu ve aracı haline gelmiştir. Erdoğan ve Türkiye’deki karar vericiler, kendileri karar veremiyor ve onlara dikta edilenleri yapmaktalar” demişti.
Irak ve İran’dan gelen açıklamalar bu şekilde.
En büyük sorun ise Suriye ile yaşanıyor.
Batı basını suriye’de terör estiren isyancıların Türkiye topraklarında silahlı kamp kurduğunu fotoğraflarla ortaya koymuştu.
Haberlere göre isyancılar sınırdan Suriye’ye girip ordu birliklerine saldırılar düzenledikten sonra yeniden Türkiye’ye dönüyor.
Bu uluslarası hukuka göre sdavaş nedeni!
Bu habere resmi makamlardan henüz bir yalanlama gelmedi.
Silahlı bir terör örgütüne korumalık yapmak Türkiye’ye yakışıyor mu?
Bir kurşun sekti diye NATO sınırlarının ihlal edildiğini söyleyerek NATO’yu göreve çağıran Erdoğan’a sormak lazım.
Bir NATO ülkesinin, silahlı bir grubu komşu ülkeye saldırsın diye korup kollaması ne demek oluyor?
Sıfır sorun diyerek yola çıkan ancak kısa süre içinde Suriye, iran ve ırakla köprüleri atan
hükümetimizin tek dostu ise terör örgütünün hâmisi olan Barzani.
Washington’da ABD başkanı Obama ile görüştüken sonra Türkiye’ye gelen Barzani’ye devlet başkanı protokolü uygulandı.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştükten sonra basınla buluşan Barzani ise Obama’dan aldığı mesajı Ankara’da patlattı.
Peşmerge Barzani “bağımsızlık her milletin hakkıdır” dedi.
Devlet büyüklerimiz bu açıklamayı duymadılar bile, hoş duysalar ne olacak ki!
Zaten adama devlet başkanı muamelesi yapılıyor.
Yazıyı buraya kadar okudu iseniz Türkiye’nin durumunu şöyle özetleyebiliriz.
Müslümana karşı, Haçlı ile ortaklık hayaldi gerçek oldu!
İran, Suriye ve Irak ile çok ciddi sorunlar yaşıyoruz.
İlişkiler öylesine gerildi ki “savaş ve düşman” kelimeleri bile telaffuz edilmeye başlandı.
Yüzyıllarca haçlı dünyasına karşı İslam’ın bayraktarlığını, müslümanların hâmiliğini yapan Türkler, İslam coğrafyasında ABD’nin truva atı olarak görülmeye başlandı.
Başbakan Erdoğan Suriye’ye müdahale etmekten bahsediyor.
Oysa aynı Erdoğan ABD askerleri Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirdiğinde “Nota verin” diyenlere bu müzik notası değil karşılığını vermişti
Yine aynı şekilde İsrail ile yapılan askeri anlaşmaların iptalini isteyenlere “biz bakkal değil devlet yönetiyoruz” diyerek çıkışmıştı.
ABD ve İsrail’e somut tepki taleplerine bu karşılıkları veren Erdoğan söz konusu Suriye olunca “bak oraya gireriz ha” tehditleri savuruyor.
Ne için?
Acaba bu adımlar Büyük Ortadoğu Porjesindeki eş başkanlığın bir gereği mi diye sormadan edemiyor insan.
Madem Erdoğan Türk sınırlarının korunması konusunda bu kadar duyarlı Irak’ın kuzeyinden gelen PKK saldırılarına karşı da aynı hassasiyeti neden göstermiyor?
Siz değilmiydiniz Dağlıca baskınından sonra “gelecek ay ABD’ye yapacağım ziyarette başkanla bu konuyu konuşacağım” diyen?
Madem bir kurşun sekti diye Suriye’ye girmeyi göze alıyorsun, Irak’tan gelen, yüzlerce askerimizi şehit eden (Üstelik de devlet başkanı gibi ağırladığınız Barzani tarafından açıkça desteklenen) PKK saldırılarına karşı da harekete geçip, Kandil’deki şer yuvalarını dağıtsanız ya!
Daha neyi bekliyorsunuz!
Türkiye sıfır sorun sloganıyla yürüttüğü dış politikasında şimdi 3 önemli komşusu ile düşman olma noktasına geldi.
Müslüman komşularla köprüleri atan Türkiye Ermenistan ve Yunanistan ile yakınlaşmak için ise açılım paketleri hazırlıyor.
Bakın Irak başbakanı Nuri El Maliki ne diyor: “Bu politikaları sürdürme konusunda ısrarcı olmak, Türkiye’yi bölgedeki herkes için düşman bir devlet haline getiriyor.” Daha önce benzer bir açıklama da İran’dan gelmişti.
İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanvekili İsmail Kevseri
“Maalesef, Türk yetkilileri yeterince dürüst değiller çünkü kendi sözlerini söylemiyorlar. Ankara, bir nevi dünya emperyalizminin taşeronu ve aracı haline gelmiştir. Erdoğan ve Türkiye’deki karar vericiler, kendileri karar veremiyor ve onlara dikta edilenleri yapmaktalar” demişti.
Irak ve İran’dan gelen açıklamalar bu şekilde.
En büyük sorun ise Suriye ile yaşanıyor.
Batı basını suriye’de terör estiren isyancıların Türkiye topraklarında silahlı kamp kurduğunu fotoğraflarla ortaya koymuştu.
Haberlere göre isyancılar sınırdan Suriye’ye girip ordu birliklerine saldırılar düzenledikten sonra yeniden Türkiye’ye dönüyor.
Bu uluslarası hukuka göre sdavaş nedeni!
Bu habere resmi makamlardan henüz bir yalanlama gelmedi.
Silahlı bir terör örgütüne korumalık yapmak Türkiye’ye yakışıyor mu?
Bir kurşun sekti diye NATO sınırlarının ihlal edildiğini söyleyerek NATO’yu göreve çağıran Erdoğan’a sormak lazım.
Bir NATO ülkesinin, silahlı bir grubu komşu ülkeye saldırsın diye korup kollaması ne demek oluyor?
Sıfır sorun diyerek yola çıkan ancak kısa süre içinde Suriye, iran ve ırakla köprüleri atan
hükümetimizin tek dostu ise terör örgütünün hâmisi olan Barzani.
Washington’da ABD başkanı Obama ile görüştüken sonra Türkiye’ye gelen Barzani’ye devlet başkanı protokolü uygulandı.
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştükten sonra basınla buluşan Barzani ise Obama’dan aldığı mesajı Ankara’da patlattı.
Peşmerge Barzani “bağımsızlık her milletin hakkıdır” dedi.
Devlet büyüklerimiz bu açıklamayı duymadılar bile, hoş duysalar ne olacak ki!
Zaten adama devlet başkanı muamelesi yapılıyor.
Yazıyı buraya kadar okudu iseniz Türkiye’nin durumunu şöyle özetleyebiliriz.
Müslümana karşı, Haçlı ile ortaklık hayaldi gerçek oldu!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024