logo
07 NİSAN 2025

Güvenliğimiz ve güvenlik sınırlarımız

23.09.2004 00:00:00
Ülkelerin coğrafi sınırlarından ayrı bir de güvenlik sınırları vardır. Güvenlik sınırları nadiren coğrafi sınırlarla birleşir. Anadolu''da ise tarihin hiçbir döneminde coğrafi sınırlarla güvenlik sınırları birleşmemiştir. Daima güvenlik sınırları, coğrafi sınırların çok ötesinden başlamıştır. Bu sebebten bazı tarihçiler, "Anadolu'nun omuzları Kafkaslar ve Balkanlar'dır demişlerdir. Bu benzetmeye göre, Kafkaslar ve Balkanlar olmadan Anadolu, sadece kolsuz kanatsız bir gövdedir. Tabiri caizse, yok mesabesindedir.

Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, bu gerçeği bugüne kadar gözardı etmemişlerdir. İmkanları dahilinde, Kafkaslar'la, Balkanlar'la ilgilenmişler, orada yaşayan Müslümanların dertlerini dert edinmişlerdir. Coğrafi güvenlik sınırlarımızın ötesindeki "kırmızı çizgilerimiz" aslında bu anlamı, yani güvenlik sınırlarımızı ifade ediyordu. Ama ne yazık ki burnumuzun ucundaki kırmızı çizgilerimizi korumayadık. Onların silinip yok olmasına ses çıkaramadık. Bir başka deyişle, güvenlik sınırlarımızı, coğrafi sınırlarımızla birleştirdik. Bu büyük bir stratejik hatadır. Zannediyoruz ki, böyle yapmakla coğrafi sınırlarımızı koruruz. Hayır, koruyamayız. Tarih, bu söylediklerimizin şahididir.

Tarihi, bilenler ve bunu unutmayanlar, bu gerçeği çok iyi bilirler. Bosna'daki savaş döneminde, Sancak Müslüman Milli Konsey Başkanı Dr. Süleyman Uglanin, Bosna'daki savaşın amacını ve önemini şöyle anlatıyordu: "Biz, burada İstanbul'un savunmasını yapıyoruz. Eğer Bosna giderse, sıra İstanbul'a gelir". Osmanlı coğrafyasında yaşayan bütün Müslümanlar, bu anlayışa sahipti. Çünkü onlar, düşmanların gözlerinin İstanbul'da olduğunu çok iyi biliyorlardı. Ahıska 1928 yılında Ruslar tarafından işgal edilince, Ahıskalı bir halk şairi, bu işgalin anlamını şu dizelerle dile getirdi.

"Ahıska gül gibi gitti,

Bir ehli dil idi gitti,

Söyleyin Sultan Mahmud'a,

İstanbul'un kilidi gitti"

Bugünkü yöneticiler, bu gerçekleri, bu hassasiyeti unuttular. Unutmalarının sebebi şu: Artık onlar, düşmanlara güveniyorlar, güvenmekten öte, düşmanlardan medet umuyorlar. Düşmanlara güvendikleri için de güvenlik sınırlarını önemsiyorlar, kaldırılmasında hiçbir mahzur görmüyorlar.

Halbuki düşmana güvenmek, aldatılmayı, yenilgiyi, baştan kabul etmek demektir. Düşmana güvenen ve Hıristiyanlarla, anlaşmayı düşünen Endülüsler'e Komutan Musa İbni Gassan'ın şu tarihi cevabını hatırlamakta sayısız faydalar vardır. Böyle düşünenler, belki duyar da ibret alırlar. Endülüslüler'e Musa İbni Gassan şöyle demişti: "Kendinizi aldatmayınız. Hıristiyanların anlaşmaya sadık kalacaklarını inanmayınız. En az korkacağınız şey ölümdür. Şereflice ölmekten korkanların görecekleri zulümler ölümden beterdir" Endülüs'te sonuç, İbni Gassan'ın dediği gibi olmadı mı? Düşmanlarla işbirliği yapanlar, kendilerini kurtarabildiler mi?

Diyeceksiniz ki, "O kadar geriye gitmeye ne gerek var? Irak, ırakta değil. Onların haline bakmak yeterlidir". Doğru ama, hala bu hali göremeyenler veya görmek istemeyenler var. Hala ABD ile işbirliğini savunanlar ve güvenlik sınırlarımızı değil, güvenliğimizi bile ona devretmek isteyenler var.

Bütün bu olup bitenlerden sonra, körlere birşey göstermeye çalışmak, boş bir gayrettir. Yapılacak iş, körleri karanlık dünyalarına terk etmek ve hizmet kurumlarının başından uzaklaştırmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Erken seçim ve cunta açıklaması
Bahçeli'den yazılı bir açıklama daha
'3. bir yola ihtiyaç var'
Hüseyin Baş'tan çarpıcı açıklamalar
İcra dosyası sayısı patladı
Keçiler ve oğlaklar da haczedildi
CHP'nin olağanüstü kurultayı sonrası
BTP lideri Özgür Özel'i kutladı
Biri hamile iki kişi öldürüldü
Şişli'de silahlı saldırı
Hamas’tan İsrail’e roket yağmuru
‘Demir Kubbe’ çaresiz kaldı
Ara tatil sona erdi
İlk ders zili çaldı
İşte Özgür Özel'in yeni ekibi.
PM ve YDK üyeleri belli oldu
'Orta Doğu'da susturulması gereken çok şey oluyor'
Trump: 7 Ekim İran yüzünden oldu
ABD'den İsrail'e hava savunma desteği
İran hazırlığı mı yapılıyor?
İBB soruşturmasında yeni gelişme
Kaan Ketenci de tutuklandı
BUDO deniz otobüsünde yangın çıktı
BUDO'da yaşanan can pazarı kamerada
Kadıköy'de Talisca şov
Galatasaray ile puan farkı 3'e indi
Fidan'dan Özel'e 'cunta' tepkisi
'Artık haddini bil'
Bir cunta çıkışı daha!
'Cunta başkanı Erdoğan'a sesleniyorum...'
Erken seçim ve cunta açıklaması
Bahçeli'den yazılı bir açıklama daha
'3. bir yola ihtiyaç var'
Hüseyin Baş'tan çarpıcı açıklamalar
İcra dosyası sayısı patladı
Keçiler ve oğlaklar da haczedildi
CHP'nin olağanüstü kurultayı sonrası
BTP lideri Özgür Özel'i kutladı
Biri hamile iki kişi öldürüldü
Şişli'de silahlı saldırı
Hamas’tan İsrail’e roket yağmuru
‘Demir Kubbe’ çaresiz kaldı
Ara tatil sona erdi
İlk ders zili çaldı
İşte Özgür Özel'in yeni ekibi.
PM ve YDK üyeleri belli oldu
'Orta Doğu'da susturulması gereken çok şey oluyor'
Trump: 7 Ekim İran yüzünden oldu
ABD'den İsrail'e hava savunma desteği
İran hazırlığı mı yapılıyor?
İBB soruşturmasında yeni gelişme
Kaan Ketenci de tutuklandı
BUDO deniz otobüsünde yangın çıktı
BUDO'da yaşanan can pazarı kamerada
Kadıköy'de Talisca şov
Galatasaray ile puan farkı 3'e indi
Fidan'dan Özel'e 'cunta' tepkisi
'Artık haddini bil'
Bir cunta çıkışı daha!
'Cunta başkanı Erdoğan'a sesleniyorum...'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.