Gurbetçiler de risk altında

Avrupa'da yabancılara 'kem gözle' bakılıyor. 11 Eylül hadiselerinin bunda 'hatırı sayılır' payı var. Enteresan olan Almanya'daki Türkler de benzer muameleye tabi tutuluyor. Milliyet'ten Taha Akyol'un analizi Fransa sanki bütün dünyaya alarm veriyor. Türkiye dahil dünyanın hemen her ülkesinde "varoşlar" sorunu var. Ağırlıkları ve bir ölçüde nitelikleri farklı ama "varoşlar sorunu" çağımızın çok ciddi ve "patlayabilir" bir problemi. Fransa'daki olaylarda beş bin araç yakıldı! Paris'te başlayan olaylar başka illere sirayet etti. Şimdi de Belçika ve bir ölçüde Almanya'dan korkulu haberler geliyor.Yoksulluk her zaman patlama yaratmıyor! Hatta "yoksulluk kültürü"nün pasiflik, boyun eğme, ilgisizlik, tepkisizlik gibi davranışlar yarattığını gösteren araştırmalar da var. Ancak "yoksulluk" faktörüne "adaletsizlik, ezilmişlik" duygusu, "aşağılanma" hissi eklenirse, "patlayabilir öfkeler" oluşuyor. "Din, mezhep, kültür, etnisite" gibi farklılıklar öyle ortamlarda "öfkeyi" eyleme dönüştüren "toplumsal makineler" gibi işlev görebiliyor.Fransa'da böyle oldu. Sadece işsizlik, sadece yoksulluk, sadece adaletsizlik ve ezilmişlik duygusu değil... "Fransızlık", göçmenlerin kültürel ve dini kimliklerini hor gördü, aşağıladı, böylece "makine"yi tahrik etmiş oldu!Gurbetçiler rahat değilBütün Avrupa'da, Fransa'daki kadar şiddetli olmasa da, "farklı insanlar"ın "öteki" diye görülerek aşağılanması gerilimler yaratıyor.Köln'de Avrupa Türk Demokratlar Birliği toplantısında konuşan Schröder, Almanya'da Türk kökenli 60 bin işadamının "çeyrek milyon istihdam yarattığını" belirterek teşekkür etti. Yani bunların Almanlar tarafından yük gibi görülmesi mümkün değil. Ama, toplantıda bu işadamlarından bazılarıyla konuştum, "Eskisi gibi rahat değiliz, giderek artan bir dışlanma havasını biz de hissediyoruz" dediler!Elbette Angela Merkel, asla bir Le Pen değil; kıyaslamak bile haksızlık ve akılsızlık olur. Fakat Merkel'in yükselişi ile bu havanın arttığını söylediler!Almanya'daki Türk toplumundan bir patlama beklenmiyor çok şükür!Çağımızın bir gerçeği: Belli sayıda iyi yetişmiş işgücüne dayanan çağdaş ekonomiler, genelde "underclass" denilen, ekonomi içinde yer bulamayan, sosyal hayata entegre edilemeyen, kültürce aşağı görülen kitleler yaratıyor. Robert Reich'e göre çağın en büyük sosyal sorunu!Türkiye'de varoşlarÇok sivri bir örnek: Hakkâri'de işsizlik oranı yüzde seksen! Ve doğurganlığın en yüksek olduğu ilimiz!Almanya'nın, Fransa'nın baş edemediği işsizlik sorunu!Ve Türkiye'de yüksek doğurganlığa sahip bir toplumda "gelişmekte olan ekonomi"nin bu sorunlarla baş edebilmesi!Gelir dağılımı ve "varoşlar" sorunu büyüyor! TESEV'in akademisyenlere yaptırdığı "Türkiye'de Ülke İçinde Yerinden Edilme Sorunu; Tespitler ve Çözüm Önerileri" raporu, bu büyük ve genel problemin çok özellikli ve vahim bir boyutunu ortaya koyuyor: Terörle mücadele sırasında zorunlu olarak köy ve mezralarından çıkarılmış, işsiz, güçsüz, evsiz barksız, şehirlerin etrafındaki varoşlara yığılmış insanlar...Varoşlar, "yoksulluk kültürü", bizde de var işte! Ve maalesef bizde de "kimlik sorunları" bu işsizlik, yoksulluk sorunlarıyla örtüşüyor!Henüz vakit varken, dikkat... İstihdam, sosyal yardım, şehircilik, eğitim, entegrasyon! Yapmamız gereken dağlar kadar işimiz var!