Süleyman Çelebi Hz.
Mevlidi Şerif'inde hep ehli Sünnet itikadını anlatmıştır. Bozuk inanışlı vaizin sözüne cevap olarak:
"Ölmeyip İsa, göğe bulduğu yol,
Ümmetinden olmak için idi ol."
beytini söyledikten sonra, Rasulullah Efendimizin faziletlerini şöyle izah etmiştir:
"Dahi hem Musa elindeki asa,
Oldu O'nun izzetine ejderha.
Çok temenni kıldılar Hakk'tan bunlar,
Kim Muhammed ümmetinden olalar.
Gerçi kim bunlar dahi mürsel durur,
Lakin Ahmed efal-ü-ekmel durur.
Zira efdalliğine ol elayak durur,
Anı öyle bilmeyen ahmak durur"
Süleymân Çelebi, Mevlid'inde; Allah-u Teala'nın mutlak iradesini, yoktan var ettiğini ve Muhammed aleyhisselamın hiçbir mahlukda bulunmayan üstün, yüksek ve emsalsiz vasıflarını anlatır. Her kelimesinde, gönlü Resulullah aşkı ile yanan bir müminin engin aşk ve muhabbet kokuları vardır. Hazret-i Muhammed'in (sav) diğer peygamberlere olan bütün üstünlükleri, en güzel kelimeler ve en veciz ifadelerle anlatılmıştır.
Vesiletü'n Necat ya da Mevlid-i Şerif: Mevlid; (Peygamberimizin doğumu), münacaat (Allah'a yalvarma), risalet (Peygamberliğin bildirilişi) mirac (Göklere çıkışı, Cennet'i ve Cehennem'i görmesi), rıhlet (Peygamberimizin vefatı) ve dua bölümlerinden ibarettir.
Söze Allah-û Teala'nın İsm-i Şerif'i ile başlayan Süleyman Çelebi, Adem aleyhisselamdan Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama kadar bütün dedeleri olan Peygamberlerin alınlarında nur parladığını ve nurun Muhammed aleyhisselama intikal ettiğini anlatır. Peygamber Efendimiz'e geniş bir yer ayırarak, O doğarken annesinin neler duyup, neler gördüğünü, bu anda bütün varlıkların engin bir neşe içinde kaldıklarını, bütün zerrelerin O'nu büyük neşe içinde karşıladığını söyler. Mevlid'de bundan sonra, Muhammed aleyhisselama peygamberliğinin nasıl bildirildiğini ve mi'râc hadisesinin nasıl olduğunu anlatır. Derin üzüntü içinde yazdığı rıhlet ve daha sonra dua ile Mevlid'ini bitirir. Peygamber Efendimizin her varlığın yaratılışı sebebi, bütün yaratılmışların en şereflisi ve O'nu bütün peygamberlere üstün kılan Allah-û Teâlâ'ya şükürler etmektedir.
Eserde çok olgun bir bütünlük taşır. Mevlid, mesnevi şeklinden ziyade, kaside şeklinde tertiplenmiştir. Bazı yerlere gazel parçaları da ilave edilmiştir. Arûz vezni ile yazılmış, (fâilatün, fâilün) kalıbı kullanılmıştır. Yalnız bir yerde (Mef'ülü, fâilatü, mefâîlü, fâilün) kalıbına yer verilmiştir. Kafiyeler güzel ve sağlamdır. Süleyman Çelebi, Mevlid'in mısralarının mükemmel olması için çok titizlik göstermiş, bu sebeple Mevlid, üstün sanat sahibi divan şairlerince dahi sevilip beğenilmiştir.
Mevlidi Şerif'inde hep ehli Sünnet itikadını anlatmıştır. Bozuk inanışlı vaizin sözüne cevap olarak:
"Ölmeyip İsa, göğe bulduğu yol,
Ümmetinden olmak için idi ol."
beytini söyledikten sonra, Rasulullah Efendimizin faziletlerini şöyle izah etmiştir:
"Dahi hem Musa elindeki asa,
Oldu O'nun izzetine ejderha.
Çok temenni kıldılar Hakk'tan bunlar,
Kim Muhammed ümmetinden olalar.
Gerçi kim bunlar dahi mürsel durur,
Lakin Ahmed efal-ü-ekmel durur.
Zira efdalliğine ol elayak durur,
Anı öyle bilmeyen ahmak durur"
Süleymân Çelebi, Mevlid'inde; Allah-u Teala'nın mutlak iradesini, yoktan var ettiğini ve Muhammed aleyhisselamın hiçbir mahlukda bulunmayan üstün, yüksek ve emsalsiz vasıflarını anlatır. Her kelimesinde, gönlü Resulullah aşkı ile yanan bir müminin engin aşk ve muhabbet kokuları vardır. Hazret-i Muhammed'in (sav) diğer peygamberlere olan bütün üstünlükleri, en güzel kelimeler ve en veciz ifadelerle anlatılmıştır.
Vesiletü'n Necat ya da Mevlid-i Şerif: Mevlid; (Peygamberimizin doğumu), münacaat (Allah'a yalvarma), risalet (Peygamberliğin bildirilişi) mirac (Göklere çıkışı, Cennet'i ve Cehennem'i görmesi), rıhlet (Peygamberimizin vefatı) ve dua bölümlerinden ibarettir.
Söze Allah-û Teala'nın İsm-i Şerif'i ile başlayan Süleyman Çelebi, Adem aleyhisselamdan Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama kadar bütün dedeleri olan Peygamberlerin alınlarında nur parladığını ve nurun Muhammed aleyhisselama intikal ettiğini anlatır. Peygamber Efendimiz'e geniş bir yer ayırarak, O doğarken annesinin neler duyup, neler gördüğünü, bu anda bütün varlıkların engin bir neşe içinde kaldıklarını, bütün zerrelerin O'nu büyük neşe içinde karşıladığını söyler. Mevlid'de bundan sonra, Muhammed aleyhisselama peygamberliğinin nasıl bildirildiğini ve mi'râc hadisesinin nasıl olduğunu anlatır. Derin üzüntü içinde yazdığı rıhlet ve daha sonra dua ile Mevlid'ini bitirir. Peygamber Efendimizin her varlığın yaratılışı sebebi, bütün yaratılmışların en şereflisi ve O'nu bütün peygamberlere üstün kılan Allah-û Teâlâ'ya şükürler etmektedir.
Eserde çok olgun bir bütünlük taşır. Mevlid, mesnevi şeklinden ziyade, kaside şeklinde tertiplenmiştir. Bazı yerlere gazel parçaları da ilave edilmiştir. Arûz vezni ile yazılmış, (fâilatün, fâilün) kalıbı kullanılmıştır. Yalnız bir yerde (Mef'ülü, fâilatü, mefâîlü, fâilün) kalıbına yer verilmiştir. Kafiyeler güzel ve sağlamdır. Süleyman Çelebi, Mevlid'in mısralarının mükemmel olması için çok titizlik göstermiş, bu sebeple Mevlid, üstün sanat sahibi divan şairlerince dahi sevilip beğenilmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.